Belediye seçimleri biteli iki hafta oldu bile...
Sandıklar açıldı, oylar saçıldı...
Yaş ilerledikçe bende sabit fikir haline gelen bir düşünce hasıl oldu : Demokrasi bu değil...
Demokrasi seçimden seçime oy kullanma görevi olmamalı...
Eğer gerçekten varsa, demokrasi oy hakkı için değil, söz hakkı için var olmalı...
Yoksa iki seçim arası süre içinde seçtiklerime hesap soramıyor, aksine onlar beni istedikleri gibi kullanıyorlarsa ne gereği var demokrasinin ?
Bana kendi çıkarlarını düşünen siyasetçi değil, toplumun ve dolayısıyla benim sorunlarıma çare arayan ve bulan dürüst ve çalışkan kişilerin seçilmesini isteme hakkım yok mu?
***
Havalar soğumaya başladı, kış kapıda...
Dar gelirliler sıkıntıda...
Avrupa emekçileri sokaklara dökülmek üzere...
Sendikalar teyakkuzda...
Federal hükümet gizli müzakerelerde denk bütçe programı, yani AB’nin liberal kriterlerine uyumlu iktisadi istikrar paketi, hazırlamakla meşgûl.
Politikacıların ağzında sakız moda söz «tabuları yıkalım»...
Bunun sosyalistlere hitaben Türkçesi : Siz sosyal hakları savunmaktan vazgeçin, biz de azgın liberal taleplerimizi derin dondurucuya sokalım...
Gün gelir ısıtır ısıtır, afiyetle yeriz hep birlikte...
Bu arada sivil toplum kuruluşu G1000 raporunu yedi ayrı parlamento başkanına sundu...
Düşünün bir kere : Bir tek devlet, ama yedi ayrı parlamento ve demokrasi adına sürekli seçim atmosferinde yaşayan bir halk...
***
Yani zamlar kapıda.
Sosyal haklar yakında «sinek kaydıya» tabi tutulacak.
Bu arada gelen kış ve yağan karla birlikte, yaklaşık 2.000 kişi sokaklarda yatacak...
Karton yataklar üzerinde, köpeklerine sarılarak, saç-sakal birbirine ve alkol kokusuna karışmış durumda...
En getto mahallenin en ucuz kirası ayda 500 avro civarında...
Kiracılar dertli, ev sahipleri dertli...
Hepsinin derdi para...
Ev sahibi banka kredi taksidini düşünüyor, kiracı yanına altkiracılar alarak kira payını hafifletme derdinde!
Cuma günleri Pazar yerlerinde veya cami önlerinde duygu veya inanç sömürüsü yapan dilenci mafyası işgal etmiş durumda AB başkenti Brüksel’i...
Bu arada gitgide küçülen mutlu bir azınlık gününü gün ediyor bu muhteşem şehirde!
Muhteşem çünkü parası olana herşeyin güzeli burada...
Çoğunluk şaşkın ve balıklar bireysel kurtuluş savaşı veriyorlar bu fırtınalı denizde...
***
Yüzlerini görmeye alıştığımız adayları 2014 seçim kampanyasında tekrar ortaya çıkarlar...
Merak etmeyin...
Yakup Yurt ©
Brüksel, 19/11/2012