Haberin yayım tarihi
2008-05-07
Haberin bulunduğu kategoriler

Gemide Kaptan ve Pusula var mı?

Belçika'mız demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti.
Aynı zamanda gelir düzeyi yüksek bir refah devleti.
Küçücük olmasına karşın, çok karmaşık bir idari yapısı var.
Sağlıklı gibi görünüyor, ama kronik hasta.
Ve mantıklı, rasyonel, inandırıcı tepkiler gelmiyor geleceğe dair.
***
Belçika'nın pek az ülkede görülen farklı bir özelliği var.
Ülke içinde dil sınırı (frontière linguistique) olan ender ülkelerden biri…
İşte o dil sınırı her şeyi mahvediyor.
Ülkenin Kuzeyi ile Güneyi günden güne ayrışıyor, Flamanlar ile Valonlar sürekli çatışıyor …
Aslan simgeli Flamanlar sayısal üstünlüğümüz var, istediğimizi yaparız havasında !
Horoz simgeli Valonlar fazla kükreme aslanım, bir öterim feleğini şaşırırsın edasında !
Aslan ile horoz arasında sıkışıp kalmış süsen çiçeği simgeli başkent Brüksel ayrı bir alem…
***
Ülkenin federal başkenti, Flamanya'nın başkenti, AB'nin başkenti, Türkü, Faslısı, Afrikalısı, Latin Amerikalısı, Asyalısı ile yetmiş iki buçuk milletten insanıyla tam kozmopolit bir kent…
Bir dil, din, inanç, renk, kültür  ve beklenti cümbüşü.
Kendine ait hükümeti olan ayrı özerk bir bölge.
Gündüz nüfusu gece nüfusundan 200.000 kişi daha fazla olan 1 milyonluk bir dünya kenti.
Her arayanın aradığını bulabileceği bir mekan.
Her alanda, her zevke ve her keseye hitap eden değişik tat ve lezzetler diyarı.
Birbirini eskisi gibi sevmeyen, duygusal bağları çoktaan kopmuş eski "aşıkların" ihmal edilen çocuğu ve onun ayrılmayan parçası BHV kuyruğu…
Güçlü idare ve bürokrasisi sayesinde bir yıldan beri kendi kendini hükümetsiz de idare edebileceğini kanıtlamış olan tuhaf bir bölge…
***
"Uzlaşmacılığı" ile övündüğü halde uzlaşmama konusunda dünya rekoruna doğru hızla ilerleyen gerçeküstücü bir ülkede yaşıyoruz sanki !
Sayılarının 100.000'ler civarında olduğu söylenen "kaçakların" yaşadığı, çalıştığı, çocuklarını okula gönderdiği, hastanelerinde tedavi gördüğü, sesini duyurmak için açlık grevleri yaptığı, vinçlere tırmandığı, polisin gerginleştiği, gergin bir af beklentisi içinde olan insanlar diyarı bir tüketim toplumu…
Hayat pahalılığının ve enflasyonun sürekli arttığı bir ülke…
Olumsuz örnekleri çoğaltarak zaten bozuk olan moralinizi daha da bozmak istemiyorum.
Zaten sizler de biliyorsunuz ; herşey gözler önünde…
***
800.000 rekor tercih oyu alarak seçilen ve içinden çıktığı partiye söz geçiremeyen  başbakanın işi gerçekten zor !
Öylesine zor ki, ya Valonların dediğini yapacak, Flamanları kızdıracak, hükümet düşecek ; ya da Flaman milliyetçilerinin dediğini yapacak, Valonları kızdıracak, hükümet düşecek…
Yani başbakanlıktan olacak…
Yani Yves Leterme ya kaybedecek, ya kaybedecek…
Anlaşılan o ki Flamanlara daha dişli, daha güçlü, daha sert, daha Flamancı bir başbakan gerek…
Her ne pahasına ve sonucu ne olursa olsun…
Ya olacak, ya olacak ; o kadar !
***
 
Son iki gündür ajanslardan gelen haber başlıklarına göz atalım isterseniz :
BHV düğümününe çözüm bulmak için son 48 saat.
Frankofonlarda medyatik sessizlik.
Leterme'e Berlin'de Belçika'nın siyasal sorunları soruldu.
Bu akşam BHV toplantısı yok.
"Devlet reformu yoksa, Flaman parası da yok".
Bir zamanlar Süleyman Demirel söylerdi : "Ne Şam'ın şekeri, ne Arab'ın yüzü".
Yakında da Frankofonlar "Ne Bruges'ün kanalları, ne Flaman'ın masalları" derlerse hiç şaşmayın.
***
Yani gemi hâlâ yüzüyor.
Ama kaptan var mı, pusulaya bakıyor mu ?
Gerçekten merak ediyorum…
Hani derler ya : "Binmişiz alamete, gidiyoruz kıyamete".
Allah sonumuzu hayır eyleye…
 
Yakup YURT ©, Belexpresse.be
Brüksel, 07 Mayıs 2008
 
 
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.