Haberin yayım tarihi
2008-11-10
Haberin bulunduğu kategoriler

Güneş Doğmak İçin Batar ?

Yarın 10 Kasım 2008.
Tüm Türkler naçiz vücudu 70 yıl önce toprak olan Atatürk'ü anacaklar.
Bana Atatürk kimdir deseniz, O Nutuk'tur derim.
Peki Nutuk nedir deseniz, O Türkiye'nin kurtuluş ve şifa reçetesidir derim.
***
"Türk! Öğün, Çalış, Güven!" deyişini duymayan kalmamıştır.
Öğünmek için başarmak, başarmak için çalışmak, çalışmak için güvenmek gerekir.
Günümüz Türk insanı bu üç özellikten de yoksun maalesef !
Ne başarı var, ne iş var, ne güven var…
Gençler bunalımda, işsizlik, parasızlık, lüks tüketim kıskacında kıvranıp duruyor.
Kimileri puan tutturup okuma sevdasında çırpınırken, kimileriyse diplomalı işsizler ordusuna eklenmenin mutsuzluğunu yaşıyor.
Atama kurasında kızına Ağrı'da öğretmenlik çıkan emekli emniyetçi baba sevinçten çıldırıyor ve göz yaşlarına boğuluyor.
Cepten kızını arıyor, müjde vermek amacıyla.
Sesi boğazında düğümleniyor, konuşamıyor.
İşsizlik çıldırtan boyutlarda.
Yaşam pahalı mı pahalı…
***
Şimdi kendisini sömürenlere şükretme dönemi.
Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın çivisi çıktı.
Durum her yerde aynı.
Güvenlik, huzur ve mutluluk yok oldular.
Borsalar gazinolardan farksız.
Kumarcı ile spekülatör eşanlamlı sözcükler.
***
Peki neden ?
Çünkü dünya globalleşiyor da ondan…
Globalleşme sizce ne demek ?
Ulus-Devlet kavramını yok edip onun yerine dünyayı en geniş anlamda kapitalist sermayeye peşkeş çeken sistem değil mi ?
Ulusları ulus yapan değerleri yok edecek, onun yerine sadece evrensel değer diye yutturulmaya çalışılan moda tüketim alışkanlıklarını benimseyeceksiniz.
Yani ortalama Türk gibi kazanıp, ortalama Fransız gibi yaşayacaksınız.
Yani Türkiyeyi Türkiye, Türkü Türk yapan kutsal ne varsa atacaksınız, Batılılar neyi nasıl istiyorlarsa öyle yapacaksınız.
Yapmazsanız ne olur ?
Kim olduğunuza, nerede olduğunuza, ne yaptığınıza bağlı ?
Globalleşmeci sistem kibarca veya kabaca dışlar sizi, en kibar tabirle.
***
Karnını doyurma mücadelesi veren, mucizelere inandırılan insanlar hiçbir zaman sahip olamayacakları zenginlik hayalinin peşinde heba oluyorlar.
Eğitim, kültür, sanatın faso fiso olduğunu çoktan anladı millet.
Niye binbir zahmet ve fedakarlıkla okutsun çocuğunu?
Hem kolay mı gerekli puanı tutturmak, garantisi mi var?
Her televizyon kanalında bir yarışma.
İnsancıklar yarışmakolik oldu, ailece, sülalece, mahallece!
Kafanı kullan topçu ol, cazibeni kullan dansçı ol. TV kanalları sanki birer yıldız üretme çiftliği.
Herkes sanıyor ki 15-20 yıla kadar AB üyesi olacağız ve bolluk-bereket yağacak, bütün sorunlar sona erecek!
***
Bu duruma nasıl gelindi?
Sorumlu kim?
Rivayet muhtelif.
Herkes işine geldiği gibi kendi takımına uyan yorumları tercih ediyor.
Cahiller konuşuyor, bilenleri etkisiz hale getiriyorlar.
***
Benim kişisel görüşüme göre, bilerek veya bilmeyerek, isteyerek ve istemeyerek, 1938 yılından günümüze Türkiye'nin yönetiminde söz sahibi olan herkes işlenen suça ortaktır.
Büyük Atatürk'ün cenazesi kalkarken yıkım çalışmalarına başlamışlar bazıları. Belki de hastalığının son döneminde bile…
Ben senden kendi adıma özür diliyorum rahmetli Atam; Cumhuriyeti emanet ettiğin Türk Gençliği olarak senin düşüncelerine layık olamadık.
Tembellik ettik, işin kolayına kaçtık.
Emperyalistlerle işbirliği yaparak kalkınma gaflet, dalalet ve hatta hıyanetine düştük.
Borçla hovardalık yaptık, darbecilerden demokrasi beklemek zorunda bırakıldık.
Taşıma su ile değirmen döndürmeye çalıştık.
"Bağımsızlık benim karakterimdir" dediğini unuttuk.
***  
"Kafasına göre Atatürk'çülük yaratmayan, Atatürk ve hayatını çok iyi okuyup, tahlil edip anladıktan sonra, olaylarla karşılaşınca Mustafa Kemal böyle hareket ederdi deyip, o davranışı, bütün imkânlarını kullanarak, çekinmeden ve gerektiğinde faturasını da ödemeye hazır olarak uygulayan herkes Atatürk'çüdür"demiş bir düşünür.
Atatürkçülük yapılmaz, Atatürkçülük yaşanır!
***
Atam sen 1881 doğumluydun, 1938 de 57 yaşında vefat ettin.
Ahhh…ne olurdu sanki, o kadar kahretmesen, erkenden ölmesen, 25-30 sene daha yaşasan, Türkiye çağdaş uygarlığa senin orkestra şefliğinde taşınsa, ulus-devlet pekişse, sanayileşme gerçekleşse, başı dağların başındaki dumanlara değen, öğünen, çalışan ve güvenen yurtsever, bağımsızlıkçı bir nesil ortaya çıksa…
***
Güneşin ufuktan mutlaka doğacak değil mi Atam?
 
Yakup YURT ©
Brüksel, 09 Kasım 2008
yakup.yurt@skynet.be 
  
  
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.