Haberin yayım tarihi
2014-03-07
Haberin bulunduğu kategoriler

İNSANLIKTA BULUŞMAK.

Birçok farklılık olmasına rağmen insanoğlunu iki ana kategoriye ayırmak mümkün.

İnanlar ve inanmayanlar.

Yani müminler ve gayrimüminler.

İnananlar bir tanrının kuludur; inanmayanlar ise bağımsız, ate, tanrıtanımazdırlar.

Günümüz modası ise din ve devlet işlerini birbirinden ayıran laik sisteme, ve dolayısıyla laiklere, dinsiz gözüyle bakmaktır.

Halbuki laikler laik sistemi inançların teminatı olarak görürler çoğu zaman…

***

Dünyamızda barış, huzur ve demokrasi sürekli tehdit altında.

Bu konuda epeyce kafa yormuş bir kişi olarak vardığım sonucu sizlerle paylaşmak isterim:

İnsanlar insanlığın tanımında anlaşamıyor ve alt kimlik aidiyetlerine sığınıyorlar.

İnsanlıkta buluşamıyorlar.

Doğarken seçmedikleri bir özelliklerini yücelterek, insan olduklarını unutarak veya unutmayı yeğleyerek, ulvi bir özelliğin tekelini sahipleniyorlar…

Ayna, ayna, söyle bana, benden daha güzeli var mı? misali…

***

İnsanlık tarihi, savaşlar, zulümler ve dolayısıyla dökülen kanların bir manzumesi…

Yorumlar çok sübjektif ve farklı olduğu için herkes kafa yapısına uygun bir tarih yazıyor…

Hem de kelli felli akadamik ünvanlı kişiler tarafından…

Mükemmelliğin olmadığı, herşeyin izafi olduğu bu dünyada…

Fanatizm dayanılmaz boyutlarda…

Ülkeler işgâl ediliyor, silahlar patlıyor, kan gövdeyi götürüyor, insancıklar ülkelerini terk edip sürgüne gidiyorlar, göç ediyorlar, dışlanıyorlar, ırkçılığa maruz kalıyorlar…

İki yüzlü bir sistem tavşana kaç, tazıya tut diyor sanki…

İnsan her yerde insan…

Geldiği yeri unutamıyor, olduğu yere alışamıyor.

İstisnai bireysel başarılar da var tabii ki…

Ama gelinen ülkenin insanları da, bizler gibi, çok seviyorlar genelleme yapmayı…

Egemen güçlerin istediği oluyor her zaman, her yerde…

***

Flamanlar Brüksel Bölgesi’nde seçmenlerin % 13 üne, 60.000 oya, tekabül ediyor.

Belçika yasaları Flaman partilerinin Brüksel’de % 5 olan seçim barajını aşabilmesi için partiler arası seçim öncesi ittifakları yapmalarına izin veriyor.

Ve mutlaka seçilmesi arzu edilen kişiler partileri tarafından 1.nci veya 2.nci sıralara yerleştiriyorlar.

Diğer adayların, özellikle yabancı kökenlilerin, tercih oylarına yönelik kampanya yürüterek bu imtiyazlı adayları sollamaları gerekiyor.

Seçilemedikleri takdirde kendilerine verilen oylar imtiyazlı adayların seçilmesine yarıyor.

Aynı fenomen bu kampanyada daha yoğun hissediliyor.

Komünoter partilerin birdenbire Brükselci kesilmelerinin başka izahını göremiyorum.

Flamanların en kesif korkusu Brüksel’de yaşayan yabancı kökenli seçmenlerin ve çocuklarının frankofonlaşması.

Ama aynı zamanda kendi bölgelerinde sahip oldukları yetkilerin tamamının Brüksel Bölgesine verilmemesi için ne lazımsa yapmışlar ve yapıyorlar.

***

Ama sosyo-ekonomik gerçekler Brüksellileri kendine getirdi.

Ekonomik kriz ve işsizlik insanları uyandırdı.

Herşeyin para ile yapıldığı bu sistemde kreş ve okul açmak, dil öğrenmek, altyapıyı geliştirmek, vs… Flamanları ikna etmekten geçiyor.

Zira Belçika nüfusu genelinde çoğunluk onlarda ve Federal hükümette onların dediği oluyor!

Dernekler ve federasyonlar aracılığa ile Brüksel’deki yabancı kökenlilere kaynak aktarıyorlar.

İşlerine gelmeyen her öneriyi veto ediyorlar.

Bu yazı kesinlikle partizan niyetle kaleme alınmamıştır.

***

Demokrasiyi onu yok etmek için kullanmayan her insana saygım sonsuz.

Yani demokrasi düşmanlarına hoşgörüden yana değilim.

Çağdaş, uygar ve evrensel nitelikli insanlar olduğumuzda söz sahibi olabileceğimize inanıyorum.

Bu amaçla eğitim seferberliği başlatarak (bilimsel ve mesleki anlamda), çıtayı yükseltmek zorunda olduğumuza inanmaktayım.

Kendimizi geliştirmek zorundayız…

Üstün değilim, ama aşağılık kompleksim de yok!

Türk kökenli Belçikalıyım.

Türküm, beyazım, erkeğim, sünniyim aslen Bursa-Gemlik-Umurbey’liyim.

Ama 46 yıldan beri Belçika’dayım, eğitimliyim, nitelikliyim, iyi yabancı dil bilirim, uyumluyum, frankofonum, bir yıl Flamanca akşam kursuna gittim, İngilizce diyalog kurabiliyorum, sabıka sicil kaydım tertemiz, Belçika vatandaşıyım, Brükselliyim, yasalar dahilinde Brükselciyim, ırkçılık ve yabancı düşmanlığını insanlığa karşı işlenmiş suç telakki ediyorum.

Kuzeyin aslanı ile güneyin horozunun işbirliğinden ve modası geçmiş Belçikavari uzlaşmalardan (dayatmalarından) usanmış, hakkı yenen bir Belçikalı olarak freedom for Brussels diyorum.

Tamamen yasalar çeçevesinde ve her türlü şiddeti reddederek!

ENSEMBLE-SAMEN-TOGETHER-BERABER çok dilli, çok kültürlü Brüksel için ileri…

O nedenle Brüksel’deki komünoter Flaman partilerinin Türk kökenli adaylarına sadece gülüyorum…

Nelson Mandela örneğinin çok sık gösterildiği bir ortamda, Belçika’da uygulanan dil sınırına, dil ırkçılığına son verilmesini ve Brüksel’in diğer iki bölgede olduğu gibi çok dilli üçüncü anayasal bölge olmasını arzu ediyorum.

Yakup Yurt ©

Brüksel, 6 Mart 2014

yurtyakup@gmail.com

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.