Haberin yayım tarihi
2010-05-03
Haberin bulunduğu kategoriler

Marianne Thyssen Başbakan Olabilir mi?

Durum Kötü, Ama Nabız Hâlâ Atıyor başlıklı 29 Nisan 2010 tarihli makalemi CD&V partisinin yeni başkanı bayan Marianne Thyssen'in Belçika'nın ilk bayan başbakanı olabileceği imasıyla sonlandırmış ve son söz olarak ta "Hayali bile güzel…Hadi hayırlısı" demiştim.


Hilal Yalçın ise Temmuz 2007 den beri aynı partinin Türk kökenli en genç bayan federal milletvekili.


Refikimiz Gündem.be internet sitesi köşe yazarı Zeki Yalçın'ın hanım ve eğitimli kızı olan Hilal Yalçın hanımefendi naçizane bendenizin de Facebook'tan arkadaşı.


Ve bugün Facebook'ta gördüğüm duruma göre "Hilal, Marianne Thyssen voor Premier! grubuna katıldı."


Yani Marianne Thyssen'in başbakan olmasına destek verenler grubu...


Grubun 02.05.2010 günü 19.30 itibarıyla 441 destekçisi bulunuyor.


Yok valla müneccim falan değilim, kesinlikle.


Ama narkotik köpeklerinin uyuşturucu kokusu alması gibi, bendeniz de siyaset dünyasından iyi koku alıyorum galiba.


Eee ne de olsa yakın takibe almışım kendilerini…


Ah bir de Flamanca diline layıkıyla bilebilsem…



***



Peki kim bu Marianne Thyssen ?


24 Temmuz 1956'da Saint-Gilles-Waes'ta dünyaya gelmiş.


Kısa adı KUL olan Leuven Katolik Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1979 mezunu.


Aynı fakültede asistanlık yapmış; akabinde Sağlık Bakanlığı kabinesinde hukukçu olarak çalışmış; daha sonra da UNİZO adlı Flaman KOBİ'ler ve Serbest Meslek Sahipleri Derneğinde sırasıyla hukuk müşavirliği, araştırma birimi yöneticiliği ve genel sekreterlik görevlerini yürütmüş.


1991-2008 arasında Avrupa Parlamentosu milletvekilliği yapmış.


Avrupa Halkçı Parti  PPE yönetim kurulu üyesi ve PPE-DE grubu KOBİ'ler komisyonu başkan yardımcılığı yapmış.


15 Mayıs 2008 tarihinden beri de Flaman Hristiyan Demokrat partisi CD&V'nin başkanı.


***


"CD&V'nin kralı Yves Leterme öldü, yaşasın kraliçe Marianne Thyssen" gerçek olacak mı ?


Marianne Thyssen'in muhtemelen 13 Haziran günü yapılması düşünülen seçimlerde CD&V Senato listesi başını çekeceği biliniyor.


Açık olarak görüldü ki CD&V seçim kampanyasını müstafi başbakan Yves Leterme'in yürütmesine kuşku ile yaklaştı.


Fakat erkek egemen anlayışın hüküm sürdüğü Flaman katolik dünyası bir kadının başkanlığına beyin olarak hazır mı ?


O herşeyden önce gülümseyen, gizemli, az ve öz konuşan bir politikacı…


Bir konuşmasında "Birçok siyaset adamı son aylarda susma fırsatını kaçırdılar" demişti.


Flamanların hırçın milliyetçiliği onda yok !


Partinin başına gelmesiyle birlikte CD&V ile Flaman milliyetçisi Bart Dewever'in NV-A partisinin boşanmaları yaşandı.


O siyasi arenada şeffaflıktan yana.



***


Herkesin daha Flamancı, daha milliyetçi, daha sağcı görünmeye çalıştığı Flamanya'da hiç kolay değil siyaset yapmak bundan böyle.


Gelişmeler hayra alamet değil.


Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve islamofobi demokrasiyi zorlamaya başladı.


Böyle bir ortamda sağduyulu kalabilmek ve demokratik çoğulcu ve katılımcı değerleri savunmak kısa vadede siyaseten rantabl olmayabilir.


Bayan Thyssen "CD&V ayrılığı savunmuyor ve Belçika Tarihinin son sayfasını yazmak istemiyor" demiş olan fevri davranmayan bir insan.


Ve sanıldığı kadar da tecrübesiz biri değil.


Zira 1996-2001 yılları arasında CVP başkan yardımcılığı görevini yürütmüştü.


Tindemans, Martens ve Dehaene gibi başbakanlık yapmış ağır topların ve eski siyaset kurtlarının izinden yürüyerek on sekiz yıl süre ile milletvekili olabilmek herkesin harcı değil.


PS başkan yardımcısı bayan Laurette Onkelinx'e göre o "herkesin saygı duyduğu bir kişilik", "müzakerelerde çetin ceviz", ama "değerleri olan bir insan".


Birasever olduğu biliniyor.


Avrupa Parlamentosu Bira Sevenler Klübü başkanlığında bulunmuş.


Sevdiği biralar arasında Flaman Pils'i ve Valon Orval'i varmış.



***



Kutuplaşmış, Kuzey-Güney ilişkilerinin iyice gerildiği bu ekonomik kriz ortamında  düşük gelirli insanları temsil eden yabancı kökenli adaylar bakalım kampanyalarını hangi temellere oturtabilecekler ?


Örneğin Türk kökenli adayların partilerine götürecekleri tercih oyları karşılığında partilerinden ne gibi talepleri olacak ?


Adaylar somut programlar ile seçmenlerin karşısına çıkacaklar mı ?


Dernekler ve STK'lar adayları ve mensubu oldukları partilerin programlarını halka tanıtma yönünde ne gibi etkinlikler düzenleyecekler ?


Yoksa "böyle gelmiş, böyle gider" kuralımı etkili olacak her zamanki gibi ?


 


Son söz : Ey vatandaş, oyuna sahip çık !


 



Yakup Yurt ©


Brüksel, 02 Mayıs 2010


yurtyakup@gmail.com


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.