Haberin yayım tarihi
2009-09-15
Haberin bulunduğu kategoriler

Taraftarlık ve Kalite

Taraf olmayan bitaraf olur sözü evrensel geçerliğe sahip bence.


Yani her insan bir gün bir yerde doğar, büyür, sosyalleşir (topluma uyumlu hale gelir).


Ve yeri ve zamanı geldikçe seçmeye başlar.


Seçmek özgürlüktür, amma velakin özgürlük tehlikelidir ve sorumluluk gerektirir.


Çünkü seçmek demek elemek demekse, seçilmemek demek elenmiş olmak  demektir.



*** 


Sporda ve siyasette bunun çok ciddi yansımaları olur.


Ahlaki ve yasal çerçevede kalındığı sürece bundan herkes yararlanır.


Fanatikçe davranışlar ise çirkinliklere ve felaketlere yol açar.



***



Bir örnekten yola çıkalım isterseniz.


Ben 1950 Bursa doğumluyum.


Nasıl Fenerbahçe taraftarı olduğumu hatırlamıyorum.


Ama o zamanlar üç büyükler olarak Fenerbahçe-Galatasaray-Beşiktaş takımları vardı ve her oğlan çocuğu bunlardan birini şu veya bu şekilde seçerdi.


O zamanlar maçlar televizyondan izlenmez, radyodan naklen verilirdi.


Yani maçları görmez, radyodan dinlerken hayal ederdik.


Ben televizyon ile 1967 yılında Belçika'ya geldikten sonra tanıştım.


1963 yılında Bursaspor kuruldu ve o günden beri Bursaspor taraftarıyım…


Ama yine de çocukluğumun Sarı Kanarya'sını tamamen silmiş değilim belleğimden.



***



Kim ne derse desin futbol bir temeşa sanatıdır.


Felsefe hak eden kazansın, iyi oynayan kazansın olmalıdır.


Hak etmek ve iyi oynamak için idmanlı olmak şarttır.


Bu amaçla da düzenli bir şekilde ve bilimsel çalışmak, çağdaş düzeyi yakalamak amaçlanmalıdır.


Örneğin 1966 Dünya Kupası finalini unutamıyorum.


Wembley Stadyumu'nda, Rus hakem yönetimindeki maçı sinema ekranında izledim.


Son dakikanın son saniyesinde atılan eşitlik golü ile maç uzatmalara gitti ve nefesleri kesen bu unutulmaz maçı evsahibi takım 4-2 kazandı…


Her şeyi ile dört dörtlük bir futbol balesi izlettiler sporseverlere.


İngiliz 11'i Banks-Cohen-Wilson- Stiles-Jack Charlton-Bobby Moore-Alan Ball-Hurst- Robert Charlton-Hunt-Peters isimli oyunculardan oluşuyordu.


Almanya ise Tilkowski-Höttges-Schnellinger-Weber-Schulz-Beckenbauer-Overath-Haller-Seeler-Held-Emmerich 11 iyle diziliyordu yeşil halı üzerinde.


43 sene oldu hâlâ unutamadım.


Zira kalite ve zerafet asla unutulmaz.


Beni tesadüfi başarılar değil, bilimden ve sanattan beslenen istikrarlı oyunlar mest ediyor.



***
Geçenlerde oynanan ve 1-1 sonuçlanan Bosna Hersek-Türkiye milli maçının ertesi gün gazetede gördüğüm bir haber başlığı sarstı beni : 11 rezil adam, 12 dev adam.


Türkiye işte böyle bir ülke…


Kazanınca dev, kaybedince rezil olunan…


Dün gece canla başla bir mücadeleden sonra Sırbistan basketbol takımını 69-64 yenmeyi başaran uzun boylu ve cesur Türk basketbol oyuncularını kutlarım.


Demek oluyor ki çalışınca oluyor …



***



Benden iyi taraftar olur, ama fanatik olmaz.


Çünkü iyi oynamazsa kendi takımımı da eleştiririm.


Ve iyi oynayan rakip takımı da alkışlarım.


Unutmayın ki eleştiri özeleştiri ile başlarsa anlamlıdır.




Yakup Yurt ©


Brüksel, 15 Eylül 2009


yakup.yurt@skynet.be





Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.