İran'da 3 Ay önce, 3 Belçikalı turist tutuklanır.
 
Dağcı, gezginci insanlarmış, yanlış bölgeye girmişler...
 
Suçları var veya yok !
 
Sonuçta tutuklanırlar.
 
Belçika hükümeti, muhalefeti,
 
Basın'ın büyük bölümü haberdardır olaydan.
 
Ama kurtarma işinin selameti açısından gizli tutulur,
 
Ve üç aylık uğraş sonrası serbest kalırlar.
 
Serbest kalıp, evlerine döndükten sonra;
 
Dışişleri bakanı olayı kamuyla paylaşır..
 
Yani, ne şiş yanar nede kebap.
 
Ne güzel değilmi sessiz sedasız, tereyağından kıl çeker gibi.
 
Tribunler bos,
 
Şak şak yapan yok,
 
Gösteriş yapan yok,

Olaydan faydalanma yok, istismar yok... 
   
İyi de niye yazdık bunları?
 
3 Belçikalı değilde, 3 Türk olsaydı mesela ..;
 
Balıklama atlardık cumbur cemaat..
 
Komplo teorileri ayyuka çıkar ,
 
Laiklik, din, iman elden giderdi ..
 
24 saat canlı yayında ekerdik, biçerdik, doğrardık..
 
Çok geçmez 3 günde molla İran'ı olurduk hepimiz.
 
İranlılar'da bizimkileri, ense traşı yapmadan yollamazdı.
 
Yaşamadık mı bunları Suudiler'le ?
 
Yaşadık.
 
Dediklerim az bile kaldı hatta.
 
Valla sizleri bilmem de, bende Türk kanallarına bakmak bıktırdı artık..
 
Haber değil, felaket tellalları mübarek.
 
Çoğunun da aslı astarı yok.
 
Dedi, kodu, çak, çuk, mış, muş....
 
Neden böyleyiz biz ?
 
Kozmik ti, kozmetik ti..
 
Yok efendim domatesti, biberdi, patlıcandı...
 
Çıkmaz sokaklarda yol ararken bizler,
 
Bana müsade, biraz düşüne durun sizler...
 
Kalın sağlıcakla,

İyi ki varsınız.