Ünlü yapımcı Jan Leyers'in 4 aylık serüveni.
Bir çoğumuz VRT'den izlemiştik.
Bu sefer Leyers'in yolu Hasselt'ten dolaşarak Mekke'deydi.
Güzel bir debat oldu.
Sayın vekilimiz Hilal hanıma moderatörlüğü için teşekkür ederiz ;.
İlginc bir debat, Papaz, ilahiyatci, egitimci, ateist hepsi bir aradaydı.
Leyers'in dizisinin bazı bölümlerini seyretmiştim.
Dikkatimi çeken nokta mikrofonu kime uzattıysa dizide; onlara saplanıp kalmasıydı.
Bence yanlış bir saplantı.
Bazı müslümanların, yanlış davranışlarını, yanlış  söylemlerini İslam dinine maletmesi çok yanlış.
Mesela Mısır'da kız çocuklarının okula gitme oranı 5 / 100 imiş.
Bu Mısırlılar'ın ayıbıdır .
Her insana hitap eden, kadın erkek ayırmadan "OKU " emriyle başlayan Kuran-ı Kerim ile ne alakası var ?
Falanca şunu demiş, filanca bunu  demiş ...
Bunlar beni bağlamaz Jan efendi.
Şöyle bir özeleştiri yapmalıyız bence :
Ne iş yaparsak yapalım, ne yöneticisi olursak olalım, bilerek yapalım.
Hele hele topluma hizmet edecek yöneticiler, dernek başkanları, cami başkanları, spor klübü başkanları,
Federasyon, birlik yetkilileri her ne ise...
Önce bilgi sahibi, sonra fikir sahibi olmalı.
Başarının ilk şartı.
Adam gibi adam olmanın ilk şartı.
Kendimizi yetiştirmeliyiz, çok araştırmalıyız, çok okumalıyız..
Herşeyden biraz bilen; birşeyden hiç anlamayan artislerin kırdıkları potlar yetsin artık..!
Koyun'un olmadığı yerde keçi'ye Abdurahman Çelebi denilirmiş ya,
Nede çok Çelebimiz var ya Rabbi..!
Herkes bildiği konuda konuşsa, yorum yapsa daha hoş olur.
Güzel bir atasözümüzle bağlayalım;
"Ya konuş ibret alsınlar, yada sus adam sansınlar "
Söz gümüşse sükut altın miş ya, bazen da sükut herşeydir !

Kalın sağlıcakla