Dün akşam güzel bir program izledik,
Güzel Türkçemiz´i özlemişiz bayağı.
Türk Dernekler Birliğini tebrik etmek isterim,
Güzel bir kültür hizmeti sundular.
Halka hizmet hakka hizmet`miş..
Hak`ta razı olmuştur, inşallah.
Seyirci kalitesi de çok güzeldi,
Telefon sesleri, çocuk sesleri falan yoktu,
Ne güzel değil mi,
Dinleme kültürümüz bayağı gelişmiş.
Herşey güzeldi vesselam..
Dikkatimi çeken iki noktayı paylaşalım sizinle;
Kabakcı`nın Hakiki"si,
Şiir`in Belçika büyükelçisi de oradaydı,
Keyfi yerindeydi,
Fakat bu sefer tribündeydi...!
Adamda Allah vergisi kardeşim,
Kalem güçlü,
Teşhisi koyuyor,
Çakacak söz varsa çakıyor,
Çıkacak göz varsa çıkarıyor acıtmadan.
Diğer konu ise,
Eğitim müşavirimizin dert yanmasıydı..
Bence Belçika`daki Türk toplumun en önemli meselesi.
200 binlik bir Türk nüfusu,
75 Türkçe öğretmeni,
Toplam 5.000 çocuğumuz Türkçe ders görürmüş...!
Söylenecek tek şey:
Buyrun Türkçe`nin cenaze namazına !
......!
Dilin yoksa, neyin olur ki ?
Herşeyi benim omuzuma yüklemeyin diyor Sinan bey,
Kütüğün hiç olmazsa hafif tarafından da siz tutun diyor ama...
Tutmayız hocam...zor..!
Bekleme boşuna...
Senin bildiğin birşey varsa yap hocam..
Bekleme bizi...ııııh..
Çocuklar Türkçe öğrenmiş, öğrenmemiş..
Vallahi umurumuzda değil..!
Bizim maçımız var,
Topumuz tüfeğimiz var,
İzlenecek dizilerimiz var, kahvemiz var, çayımız var..
Uykumuz var hocam, uykumuz.
Yani, kalkıp da başımıza birde Türk okulu çıkarma hocam..
Siz sallayın başınızı, alın maaşınızı
Bakalım biz ne zaman vururuz taşa başımızı..?
Bana müsaade,
İyi ki varsınız, kalın sağlıcakla.
Zeki Yalçın/Belçika