Anam rahmetli , Belçika'ya ilk geldiğinde ,
Oğlum, bu Flamanlar'ın sabah namazı bizden öncemi kılınır (?) diye sormuştu..
Bende şakadan, evet 10 dakika önce demiştim.
Meraklı bakışlarıma karşılık,
Belli canım baksana, ben ne zaman sabah namazına kalksam,
Senin komşular benden once ayaktalar..diye cevap vermişti.
Bende dün sabah erkenciydim, komşularla selamlasınca aklıma geldi bu hatıram.
Söyle biraz dolaştım bahçede ;
Önce güzel bir çevre dostuyla ,
Sonrada ismini söylemeyen bir alimle karşılaştım !
Çevre dostu komşunun kedisiydi.
Kapıdan çıktı, köşede bir yere kıymetli emanetini çıkardı,
Sonra toprağı biraz eşeleyip, gübresinin üzerini güzelce kapattı.
Tam kamuflaj yani. Ne kadar temiz Yarabbi.

Hemen gözümün önüme, 2 m yakınında küllük olduğu halde ,
İçtiği sigara izmaritini Cami avlusuna fırlatanlar geldi !
 
Karşılaştığım Alim ise ,
Garajın iki duvarı arasındaki köşeye kürsüsünü kuran bir Prof.D r.
Hatta  Ordinaryus Profösör.
Adını bilemediğim bir örümcek.
Hangi üniversitede, kimlerden ders aldı bilemem !
Geometriyi, trigonometriyi, fiziği, istatiği, dinamiği, daha bilmem neleri kimden öğrendi acaba?...

Bana sorarsanız dünyadaki en büyük matematikçi.
Ördüğü ağ' lara hayran hayran baktım.
Gıpta edilecek bir sanat eseri.
Onu yaratan usta sanatkarın önünde saygıyla eğilirken ,
Dedim ki keni kendime  ;
Yarabbi, en üstün olarak insanı yaratmışsın..
Akıl, fikir vermişsin, biraz kıyak yapıp irade vermişsin...
Vermişsin vermesine de kullanmasını bilemedikten sonra  ,
Bir kedi kadar temiz olamıyoruz, çevreci olamıyoruz..
Saksıyı çalıştırmadıktan sonra bir örümcek kadar bile olamıyoruz diyecektim..
Ama demiyecegim.

Keske örümcek kadar maharetli olabilsek....
Keske kedi kadar temiz olabilsek..
Ne dersiniz, haklı tarafım yokmu sizce ?
 
Kalın sağlıcakla,

İyiki varsınız.