Gerçekçi davranmak,

Veya duygusal olmak.

Sade vatandaş olarak tercih bizim.

Sevabı da günahı da, faydası da zararı da bize.

Fakat sorumluluk isteyen bir makamdaysanız,

Ne bileyim, devlet idare ediyorsanız mesela;

Gercekçi olmak zorundasınız.

Dostluklar, ilişkiler menfaatlarinize göre şekilleniyor.

Bir yardım gemimiz vardı ?

Ne oldu sonuç !

9 can, bir çok yaralı..

*********

Artık konuşan bile yok bizden başka.

Bizde hala cak cuk...

İçeride birbirimize hava atmakla meşguluz.

Boş şeylerle uğraşıyoruz hala.

Efendim sayın dememiş te, bey demiş.

Yok şöyle olmalıymış, yok böyle denmeliymiş.

Etik değilmiş..

Zaten ahlak kaybolup, yerini etik'e bırakınca olacağı buydu.

Okulda bir hocamızda kullanmazdı bu (sayın) lafını.

Yaşıyorsa Allah uzun ömür versin, Prof  Selim Palavan, İTÜ hocalarından.

***********

Demirel ve Erbakan ile aynı dönemde okumuşlar üniversiteyi,

1980 öncesi siyasilerin, birbirlerine hitap ederken,

Hiddetle söylenen sayın lafını, küfüre benzettiginden,

Muhteremler diye hitap ederdi herkese.

Mesela Demirel Ecevit'e, hükümetin başı derdi,

Ecevit de Demirel'e muhalafetin büyük başı...!

Demek ki bizde bu saplantı var,

Dünde vardı, bugünde var, yarınlarda da olacak gibi.

************

Efendim kıssa'dan hisse çıkarmak gerekirse ;

Osmanlı Filistinden çıkınca, toprakların 2,5 /100 Yahudilerinmişti.

1947 de İsrail kurulmuş toprakların 40 /100 ellerinde.

Sene 2010, Filistin topraklarının 90/100  ellerinde..

Birazcık Kudüs'te, biraz da Gazze de kalmış.

Gerisi ne olmuş derseniz,

Arap kardeşlerimize sorun, en iyi onlar biliyor piyasa fiatlarını.

Birde bizdeki pazarlamacılar ,

Vatan toprağını, bostan tarlası gibi satmaya kalkanlar...

Kalın sağlıcakla ..