MAZLUM MİLLETLERİN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİN İLHAM KAYNAĞI
Türk milletinin bağımsızlık yolundaki en önemli dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zaferi, her yıl büyük bir coşkuyla kutlanan millî bir bayramdır. 30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, yalnızca Türk milletinin değil, aynı zamanda mazlum milletlerin de bağımsızlık mücadelesine ilham kaynağı olmuştur.
Mondros Mütarekesi sonrasında işgale uğrayan Anadolu topraklarında Türk halkı, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde örgütlenmiş ve Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştır. 1919’da Samsun’da yakılan bağımsızlık ateşi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile vatanın dört bir yanına yayılmıştır. 1921’de kazanılan Sakarya Meydan Muharebesi ile Türk ordusu savunmadan taarruza geçebilecek güce ulaşmıştır.
26 Ağustos 1922’de Afyon Kocatepe’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos’ta kesin bir zaferle sonuçlanmıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat yönettiği Başkomutanlık Meydan Muharebesi, düşman ordusunun büyük kısmını imha etmiş, geri kalanını ise İzmir’e doğru kaçmaya zorlamıştır. Bu zafer, kısa süre içinde İzmir’in kurtuluşunu (9 Eylül 1922) beraberinde getirmiştir.
30 Ağustos Zaferi, Türk milletinin bağımsızlığa olan inancının ve azminin sembolüdür. Bu zaferle birlikte:
- Anadolu’daki işgal sona ermiş,
- Yeni Türk devletinin temelleri sağlamlaşmış,
- Ulusal egemenlik ve bağımsızlık kesin olarak sağlanmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk bu zaferi, “Türk milletinin makûs talihini yendiği gün” olarak nitelendirmiştir.
30 Ağustos, 1926 yılından itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Her yıl yurt içinde ve yurt dışında askerî törenlerle, anma etkinlikleriyle ve coşkuyla kutlanır. Türk Silahlı Kuvvetleri için de ayrı bir anlam taşır; bu nedenle aynı gün Türk Silahlı Kuvvetleri Günü olarak da anılır.
30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en görkemli ifadesidir. Bu zafer, sadece geçmişin bir hatırası değil, aynı zamanda geleceğe bırakılan büyük bir mirastır.
Her 30 Ağustos’ta bu gururu yeniden yaşamak, bağımsızlık ve özgürlüğün değerini bir kez daha hatırlamak, Türk milleti için büyük bir sorumluluktur.