Bilemiyorum. Önce paylaşayım hele.

Hemen hemen her gün aynı şeyi tekrarlıyorum.

Sokakta kuralsızlık var, şiddet var, kaos var, kriz var, kavga var, insanlar birbirini boğazlıyor.

Sebep : Tabii ki ilgililerin yapması gerekeni yapmaması.

İlgililer kimler ?

- Ülkeyi yöneten iradenin emrinde olan :

- İçişleri Bakanlığı.

- Adalet Bakanlığı.

Peki vatandaş niçin tahammülsüz, kuralsız ve karşısındakini boğazlamaya hazır vahşi bir hayvan gibi. (Bu ifadeyi bilerek ve isteyerek kullanıyorum. Herkes için geçerli değil tabii ki.)

Peki vatandaş niçin böyle?

1. Eğitim (eksikliği demiyorum) yokluğu.

2. Suç işleyenlerin gerekli cezayı almadığı, MAĞDURİYET duygusu.

EĞİTİM NİÇİN BU DURUMDA?

Çünkü iğfal edildi. Tecavüze uğradı.

Ne zaman ve nasıl?

Anlatayım :

EĞİTİMİN 1NCİ TECAVÜZE UĞRAMASI :

1970'ler. Öğretmen yetiştiren okullar. Eğitim Enstitüleri ve benzerleri...

- Mesela Eskişehir :

- Okullara öğrenci alınırken BİZDEN olanlar (!) alındı.

- Hükumet değişince o bizden olan öğrenciler sürgüne gönderildi.

Bakın nerelere?

- Diyarbakır'a,

- Hatay'a,

- İstanbul'a,

- Türkiye'nin dört bir tarafına.

- Erzurum Yavuz Selim Öğretmen Okulunun Öğrencilerinin tamamı Tunceli'ye sürgüne gönderildi.

Bu sürgünlerin  amacı neydi?

- Çocuklar okulu bıraksın, yerlerine BİZİMKİLERİ (!) alalım.

- Çocuklar oralarda şiddete uğrasın BİZİM TARAFA (!) dönsün.

Onların yerine bir başka BİZDEN olanlar (!) yerleştirildi.

- Hızlandırılmış programlar uygulandı.

- Kısa zamanda öğrenciler mezun edildi.

Öğrencilerin çok sorunları vardı :

- Önce Anarşi ve Terör karşısında hayatta kalabilmek.

- Hepsi fakir ailelerin çocukları idi. Yiyecek ekmek ve barınacak yer ihtiyaçları vardı.

- Ders çalışmaları gerekiyordu. Bu şartlar altında ne kadar çalışabildiler ve ne kadar bilgili öğretmen olabildiler?

EĞİTİME 2NCİ TECAVÜZ :

- Özel dershanelerin açılışıyla,

- Özel Okulların açılışıyla.

Bu husus Devlet Tarafından teşvik edildi.

EĞİTİME 3NCÜ TECAVÜZ :

1990'lar, 2000'ler.

Mezun olduğu dalda iş bulamayan üniversite mezunları kısa süreli intibak eğitimleri ile öğretmen olarak atandılar.

Öğretmenlik Mesleği :

- Kutsaldır.

- Bilgi gerektirir.

- İyi eğitim almış olmayı gerektirir.

- Fedakarlık gerektirir.

- Milliyetçi, Vatana Millete bağlı olmayı gerektirir.

- Çocukları sevmeyi gerektirir. Çocuk sevgisi olmayanın bu işten uzak durması gerekir.

Öğretmenlere en değerli varlıklarımızı evlatlarımızı teslim ediyoruz.

Devletin milli bir eğitim politikasıyla öğretmenin yanında durması gerekir.

Bugünkü inşaatçı SOĞUK DEMİRCİ kıyafetli öğretmenler benim öğretmenlerim değildir.

Şimdi söyleyin bakalım :

Kuralsızlık, şiddet, kaos, kriz, kavga...Başka ne bekleyebiliriz ki?

Bu arada :

Eğitimde şahsi hırsları yüzünden ilk yozlaşmayı başlatan Demirel ve Ecevit'e rahmet okumamı beklemeyin sakın.

Sabahattin Terzi