AB - Türkiye
- Geçtiğimiz hafta Brüksel'deki çeşitli AB kurum ve düşünce kuruluşlarında Türkiye ile ilgili çok sayıda toplantı gerçekleşti.
Türkiye Araştırma ve İş Dünyası Kuruluşları (TUR&BO) Avrupa Parlamentosu Liberaller Grubu'yla (AKDE) işbirliği içinde 29 Ocak tarihinde Avrupa Parlamentosu'nda (AP) "Türkiye Ar-Ge Günü" düzenledi.
"Ekonomik Duraksama Döneminde Ar-Ge Teşvikleri" başlığı altında üç panel halinde gerçekleştirilen konferansa katılım geniş oldu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve AB Komisyonu'nun bilim ve araştırmadan sorumlu üyesi Komiser Janez Potocnik'in konuşmacı olarak yer aldığı konferansta Ar-Ge programlarından sorumlu Türk ve AB yetkilileri bir araya geldi. Konferansta 7. Çerçeve Programı, EUREKA, Rekabetçilik ve Yenilikçilik (CIP) programlarının tartışıldı; Türkiye'nin Ar-Ge alanında kaydettiği ilerlemeler ilgililere tanıtıldı.
Komiser Potocnik yaptığı konuşmada Türkiye ve AB'nin bilimde mükemmeliyetçiliğe verdiği önemi dile getirdi ve düzenlenen etkinliğin Türkiye ve AB arasındaki ortaklığın ne derecede umut verici olduğunun bir göstergesi olduğunu belirtti. Türkiye'nin Yedinci Çerçeve Program kapsamındaki her alana başarılı bir şekilde katılım sağladığını vurgulayan Potocnik, başarı oranının daha da yükseltilmesi gerektiğine işaret etti. Potocnik Türkiye'nin AB'nin Ar-Ge alanında önemli bir ortağı olduğunun altını çizdi.
Avrupa Politika Merkezi (EPC) adlı düşünce kuruluşunun Avrupa İstikrar Girişimi (ESI) ile ortaklaşa 27 Ocak'ta gerçekleştirdiği "Çağdaş Türkiye'nin Çabaları" başlıklı konferansta Türk politikasında son dönemde yaşanan gelişmeler konuşuldu ile din ve laikliğin nasıl birbiriyle uyum içinde olacağı tartışıldı.
Konferansta konuşmacı olarak yer alan genişlemeden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn'in Türkiye'den sorumlu kabine üyesi Heather Grabbe, Türkiye'de devletin laiklik uygulamalarının hiçbir AB ülkesine benzemediğini iddia etti. Grabbe, kamuoyu araştırmalarında, Avrupalıların çoğunluğunun Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkarken yarıya yakınının Türkiye'nin üyeliğini olası gördüğünü; Türkiye'de ise halkın çoğunluğunun AB üyeliğine destek verdiğini ancak, AB üyeliği olasılığını %25 olarak gördüğünü, Komisyon görevlilerinin bu durumu şaşkınlıkla karşıladığını belirtti.
AP'de "Türkiye'de Değişim Zamanı" başlığıyla Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşların konu alındığı bir konferans gerçekleştirildi. 5. kez düzenlenen konferansta konuşan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Türkiye'nin AB üyeliğinin Kürt kökenli vatandaşların yararına olacağını ifade etti.
- Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi gruplardan muhafazakar kanattaki Avrupa Halkları Partisi (EPP) Haziran 2009'da Avrupa genelinde yapılacak seçimler öncesinde siyasi kampanya çalışmaları için İnternet ortamı üzerinde bir televizyon kanalını hayata geçirdi. Halihazırda yayınlarına başlamış olan televizyon kanalının AB'nin genişleme politikasıyla ilgili olarak düzenlenen bölümünde Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkılıyor ve tam üyelik yerine Almanya Başbakanı Angela Merkel'in önerisi olan "ayrıcalıklı ortaklık" ileri sürülüyor.
- Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn'in basın sözcüsü Krisztina Nagy, Türkiye'yi Cenevre Konvansiyonu'nu ihlal etmekle suçladı. Rum Haber Ajansı'nın haberine göre Rehn'in sözcüsü Nagy, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2001 yılı kararını hatırlatıp, bu karara göre Türkiye'nin kayıp kişilerin akıbetini belirlemesi gerektiğini vurguladı ve Türk aktör Attila Olgaç'ın 1974'de Türk istila ve işgali sırasında on Kıbrıslı Rum savaş esirini öldürmesi konusuyla ilgili yaptığı itirafların Türkiye'nin Cenevre Konvansiyonu'nu ihlal ettiğini gösterdiğini söyledi. Nagy, Komisyon'un kayıp kişiler konusunun önemini bildiğini belirterek, aile ve yakınlarının bu kişilere ne olduğunu öğrenmesi gerektiğini vurguladı.
Nagy, Komisyon'un Kayıp Kişiler Komitesi'ni desteklediğini kaydederek, bu komitenin kayıp kişilerin akıbetinin belirlenmesinde önemli rolü oynadığını belirtti.
AB - Çin
- AB ve Çin arasında fikri mülkiyet haklarının korunması ve sentetik ilaç üretiminde kullanılan kimyasal içeriklerin kaçak ithalatının önlenmesiyle ilgili olarak işbirliğini güçlendirme kararı aldı. Anlaşmaya göre ilaç, sabun, parfüm gibi tüketici ürünlerinde kullanılan ve "preküsör" (drug precursors) olarak adlandırılan kimyasal maddelerin yasadışı yollardan ticareti denetim altına alınacak.
Kaçak ve taklit ürünler AB iş dünyası ve sanayisi açısından büyük bir tehlike oluşturuyor. AB sınırlarındaki gümrüklerde yakalanan kaçak ürünlerin %60'ı Çin'den kaynaklanıyor. Çin'in kaçak ve taklit ürünlerle ilgili ciddi ve kalıcı denetim önlemleri almaması durumunda AB Çin iş dünyasıyla ticareti kolaylaştırmaya yönelik adım atmayacak.
AB ve Çin arasında fikri mülkiyet hakları alanında gümrüklerde işbirliği yapılması kararı Çin'in bu alandaki çabalarını destekleme konusunda AB'nin kararlı olduğunu gösteriyor. Eylem Planı kapsamında:
• Çin'den AB'ye taklit ürünlerin kaçak yollardan nasıl girdiğini tespit etmek üzere bir çalışma grubu kurulması;
• Fikri mülkiyet haklarıyla ilgili risklerle ilgili bilgilerin paylaşımı;
• Önemli gümrük kapıları ve havalimanlarında operasyonel işbirliği yapılması;
• Karşılıklı olarak çalışanların bir değişim programı çerçevesinde bilgi ve tecrübeyi paylaşmasının sağlanması;
• Çin özel sektörüyle işbirliği yapılması.
- AB ve Çin arasında işyeri koşullarının iyileştirilmesi, iş kaynaklı hastalık ve sakatlıkların azaltılmasına yönelik bir diyalog başlatılması için ön mutabakat belgesi imzalandı. Bu anlaşma ile iki taraf arasında oluşturulacak diyalog ile tarafların işyerinde sağlık ve güvenlik kavramlarını aynı şekilde yorumlamasının sağlanması amaçlanıyor.
Bu alanda taraflar arasında ilk olarak kömür madenlerinde güvenlik konusunda işbirliği gerçekleştirildi. Çin dünyada tüketilen kömürün yaklaşık %40'ını üretiyor ve kömür madenlerinde meydana gelen kazalar bu alanda dünyada görülen vakaların büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor. İşyerinde sağlık ve güvenlik politikası alanında AB'nin edindiği bilgi ve deneyim ile Çin'e bu alanda destek verilmesi hedefleniyor.
- AB ve Çin hükümeti arasında 30 Ocak'ta gerçekleşen görüşmelerde toplam 8 alanda anlaşmaya varıldı. Bu alanlar:
1. Erasmus Mundus işbirliği: 5 yıl daha sürecek olan anlaşma çerçevesinde öğrenci değişimi için 26 milyon €'luk bütçe ayrıldı.
2. AB-Çin siyaset diyaloğu kolaylaştırma ve destek programı
3. Sivil havacılık anlaşması
4. Avrupa-Çin Temiz Enerji Merkezi
5. Orman yasasının uygulanması için ikili eşgüdüm mekanizması anlaşması
6. İşyerinde sağlık ve güvenlik anlaşması
7. Fikri mülkiyet haklarının korunması için gümrüklerde işbirliği anlaşması
8. İlaç preküsörlerinin kaçak ticaretini önleme anlaşması
AB – Gürcistan
- AB Komisyonu Gürcistan ve AB arasında kapsamlı bir havacılık anlaşması imzalamak üzere müzakerelere başlanmasını önerdi. İmzalanacak olan anlaşma ile AB ve AB'nin Komşu Ülkeler Politikası kapsamındaki önemli bir ortağı olan Gürcistan arasında ortak bir havacılık alanı kurulması amaçlanıyor. Bunun için Gürcistan'ın yasal çerçevesini AB ile uyumlu hale getirerek, AB'nin havacılık kurallarını benimsemesi gerekecek. 2010 yılına kadar tamamlanması planlanan müzakereler sonucunda AB ve komşu ülkeler arasında Ortak Havacılık Alanı oluşturma hedefinin bir aşaması tamamlanmış olacak.
Kasım 2006'da ortak bir AB-Gürcistan Eylem Planı kabul edilerek, Gürcistan'ın AB kurallarıyla uyum süreci başlatılmıştı. İmzalanacak olan havacılık anlaşması da Gürcistan'ın AB'yle ekonomik ve siyasi bütünleşmesi açısından büyük önem taşıyor.
Avrupa Parlamentosu: Seçimler
- Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi gruplardan muhafazakar kanattaki Avrupa Halkları Partisi (EPP) Haziran 2009'da Avrupa genelinde yapılacak seçimler öncesinde siyasi kampanya çalışmaları için İnternet ortamı üzerinde bir televizyon kanalını hayata geçirdi.
Büyük televizyon kanallarında reklam ve tanıtım amaçlı programlar ve duyurular yapabilmek için geniş mali kaynaklara ihtiyaç olduğu, bu nedenle de kendi televizyon kanallarını oluşturmaya karar verdiklerini açıklayan parti yetkilileri, AB ülkelerinde faaliyet gösteren EPP üyesi tüm siyasi partilerin istedikleri programları İnternet üzerindeki bu televizyona yükleyebileceklerini belirtti. Halihazırda yayınlarına başlamış olan televizyon kanalının AB'nin genişleme politikasıyla ilgili olarak düzenlenen bölümünde Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkılıyor ve tam üyelik yerine Almanya Başbakanı Angela Merkel'in önerisi olan "ayrıcalıklı ortaklık" ileri sürülüyor.
- AP Liberal grup Başkanı Graham Watson, Haziran ayında gerçekleşecek AP seçimleri sonrasında Temmuz ayında AP Başkanı'nın belirleneceğini, bu göreve kendisinin aday olduğunu belirterek, seçim kampanyasını başlattı.
AB - Genişleme
- Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn, Hırvatistan'ın AB'ye üyeliğinin gerçekleşmesi beklenen 2011 yılında İzlanda'nın da rekor bir süre içinde hazırlık yaparak, AB'ye üye olabileceğini belirtti. İki ülkenin AB'ye ayrı ayrı üye olması yerine aynı anda üye olmasının AB tarafından da tercih edilebileceğini söyleyen Rehn, İzlanda'nın önümüzdeki günlerde başvurusunu iletmesi halinde müzakerelerin hızlı bir şekilde tamamlanabileceğini; dünyanın en eski demokrasilerinden olan İzlanda'nın ekonomik ve stratejik açıdan AB için önemli bir değer olacağını ileri sürdü.
Ulaştırma
- AB Komisyonu, profesyonel şoförlerin günlük araç kullanma ve dinlenme sürelerini düzenleyen bir yönerge kabul etti. Yönerge ile karayolu taşımacılığında eşit rekabet ortamı sağlanmasını ve iş dünyasının faaliyetlerinin kolaylaştırılmasını amaçlıyor. Yeni sınıflandırmaya göre üç çeşit ihlal yer almakta: önemsiz ihlaller, ciddi ihlaller, ve çok ciddi ihlaller. Yeni ihlal kategorileri, üye ülkelerin onaylamak zorunda oldukları risk sınıflandırma sistemlerine temel oluşturacak şekilde geliştirildi. Bu uygulama, üye ülkelerdeki ihlallerin farklı algılanmasını engelleyebilmek amacıyla hayata geçirildi.
Tüketici Hakları
- AB Komisyonu tarafından yayınlanan AB Yıllık Tüketici Piyasaları Sıralama Raporu'na göre enerji, bankacılık, ulaştırma alanları tüketiciler açısından en önemli sektörler olarak belirleniyor. Fiyatlar, kullanılan üründen vazgeçme, tatmin, şikayet ve güvenlik gibi konular göz önünde bulundurularak yapılan incelemeye göre tüketiciler bu sektörlerde yeterli hizmeti alamadıklarını düşünüyor.
Bazı bulgular:
• Tüketicilerin yaklaşık %33'ü enerji tedarikçisinden aldığı hizmetten memnun değil.
• Elektrik ve gaz tedarikçi şirketleri fiyat artırımları konusunda oldukça kötü performans gösteriyor.
• Tüketiciler elektrik tedarikçilerini değiştirmeye yatkın değiller. Tüketicilerin sadece %8'i elektrik tedarikçisi şirketi değiştirerek, başka bir şirketten hizmet almaya başlamış.
• Bankacılık ürün ve hizmetlerinin karşılaştırılabilir olmaması tüketiciler açısından zorluk yaratıyor.
• Tüketicilerin %11'i son iki yıl içinde hizmet aldıkları bankayı değiştirmiş.
• Otobüs, tren ve tramvay gibi şehir içi ve şehir dışı ulaşım araçları kullanan tüketiciler aldıkları hizmetten en az memnun olan tüketici grubu.
• Tüketicilerin %25'i ulaşım hizmetlerinden şikayetçi.
*
BRÜKSEL'DE GELECEK AY
AB Kurumları
• 23-24 Şubat, Genel İşler ve Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi
• 2 Mart, Çevre Bakanları Konseyi
• 5-6 Mart, Rekabetçilik Konseyi
• 9 Mart, Eurogroup toplantısı
• 9-10 Mart, İstihdam ve Sosyal Politikalar Konseyi
• 16-17 Mart, Genel İşler ve Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi
Konferanslar-Seminerler
• 9 Şubat, "Promoting a more innovative business sector in Europe",
www.ceps.be
• 18 Şubat, "The legacy of the French Presidency –what's next for Europe"
www.ceps.be
• 9-13 Şubat, "Sustainable energy week", DG Enterprise and Industry,
http://www.eusew.eu/
• 18-20 Şubat, "E-health conference",
http://ec.europa.eu/information_society/newsroom/cf/itemdetail.cfm?item_id=4507
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Suna Orçun
bxloffice@tusiad.org
www.tusiad.org
Avenue des Gaulois, 13 1040 BRUSSELS
T: +32 2 7364047 F: +32 2 7363993
kaleagasi@tusiad.org
www.tusiad.org