AB - Türkiye
- Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AKP'nin kapatılması için yaptığı başvuruyu Reuters haber ajansına değerlendirdi. Rehn AKP'nin kapatılması yönündeki başvurunun Avrupa toplumu ilkelerine uymadığını, Avrupa demokrasilerinde siyasi konuların mahkemede değil, parlamentoda tartışıldığını ve seçim sandığında oylandığını söyledi. Rehn açılan davanın Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerini nasıl etkileyeceğine ilişkin soruyu bu dava girişiminin, normal bir Avrupa toplumunun demokrasi ilkelerine uyduğunu söylemenin güç olduğu şeklinde cevaplandırdı. AB'ye üye olmak için uyulması gereken demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin Kopenhag kıstasları çerçevesinde belirlenmiş olduğunu hatırlattı. Bu girişimin AB reformlarını geciktirmemesini umduğunu belirtti.
-Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda, Avusturya'nın Die Presse gazetesi için kaleme aldığı yazıda Türkiye'nin enerji yolları ve güvenlik konuları açısından AB için hayati önem taşıdığını belirtti. Yazısında Türkiye'nin AB'nin Akdeniz ve Karadeniz ülkeleriyle ilişkilerine destek olması halinde AB üyeliği şansı artacağını ifade eden Swoboda, Avrupa'nın enerji ihtiyacı açısından önem taşıyan Nabucco Projesi'nin Ankara'nın desteği olmadan gerçekleştirilemeyeceğini belirtti. Kıbrıs'ın bölünmüşlüğünün devam etmekte olan önemli bir sorun olduğuna değinilen yazıda, Türkiye'nin, enerji politikası açısından giderek daha hassas ve önemli bir konuma geldiği ve bunun AB'ye katılımı lehinde olduğuna yer veriliyor.
- AP üyesi Hollandalı milletvekili Ria Oomen-Ruijten'in hazırladığı taslak Türkiye raporunu tamamladı. Taslak rapor Nisan ayında AP Dışişleri Komisyonu'nda görüşüldükten sonra Mayıs ayı içinde AP Genel Kurulu'nda oylamaya sunulacak. Raporda yer alan bazı bulgular:
• Türk hükümeti ve TBMM TCK'nın 301. maddesiyle ilgili defalarca verilen reform sözünü yerini getirmeye davet edilmektedir.
• Vakıflar Yasası'nın mecliste onaylanması ve AB Komisyonu'nun bu yasa metnini inceleyecek olması olumlu gelişmelerdir. Yasanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ve içtihatıyla uyumlu bir şekilde uygulamaya konması gereklidir.
• Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın gerçekleşmesi için kapsamlı bir plan hazırlanarak uygulamaya koyulmalıdır. Komisyon Katılım Öncesi Mali Kaynak (IPA) programının bölgesel bileşenlerini bu çalışmalar ile ilişiklendirmelidir.
• Yeni sivil anayasanın hazırlanacak olması insan hakları ve özgürlüklerin anayasanın temeline yerleştirilmesi açısından bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
• 2001 yılından bugüne üçüncü defa güncellenen Katılım Ortaklığı Belgesi henüz yerine getirilmemiş olan önceliklerin tamamlanması için belirlenen süreyi uzatmaktadır. Türk hükümeti reform planını bu doğrultuda bir zaman çizelgesine oturtmalıdır. Reformlarda duraksama kaydedilmesinin müzakerelerin hızını etkileyeceği unutulmamalıdır.
• Azınlıklara yönelik, siyasal ve dinsel kaynaklı şiddet endişe vericidir.Türk hükümeti bu tür tehdit altındaki kişileri korumalı ve insan haklarına saygı duyulan bir ortam oluşması için çaba harcamalıdır.
• Türk makamları "Ergenekon" soruşturmasını ve bu kapsamdaki tüm ağları ortaya çıkarmak üzere araştırmaları sürdürmek ve ilgilileri adalete teslim etmek konusunda cesaretlendirilmektedir.
• Komisyon'un Türkiye'de işkence ve kötü muamelenin azaldığına ilişkin bulguları
olumludur, Komisyon anti-terör yasası ve polis yasasının bu olumlu sicil üzerinde herhangi olumsuz bir etkisi olup olmayacağını incelemelidir.
• Türk hükümeti İşkenceye Karşı Konvansiyon'a ek, isteğe bağlı protokolü (OPCAT) imzalayarak uygulamaya koymaya ve gözaltı merkezleri ve icra makamlarının dokunulmazlığı konularında harekete geçmeye çağrılmaktadır.
• Kadının şiddete karşı korunması konusunda elde edilen ilerleme olumludur. Ev içi şiddet, namus cinayetleri ve zoraki evliliklerin ortadan kaldırılması için kamuoyunun bilinçlendirilmesi önemlidir. Sığınma evlerinin sayısı artırılmalıdır.
• %23,8 olan iş hayatına kadın katılımını artıracak önlemler alınmalıdır.
• Türk hükümeti ILO sözleşmelerini uygulamaya koymalıdır.
• Yolsuzluk seviyesi endişe vericidir. Yolsuzluğu önlemek için strateji geliştirilmelidir.
• Bölgeler ve şehir-kırsal arası gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılması için strateji oluşturulmalıdır.
• PKK terör örgütünün şiddet eylemleri kınanmaktadır. AP Türkiye'yi terörle mücadelesinde desteklenmektedir.
• Kıbrıs sorununun çözümü için taraflar BM çatısı altında ve AB ilkeleri kapsamında biraraya gelmelidir. Türk askerinin adadan çekilmesi çözüm müzakerelerini kolaylaştıracaktır.
• Türk hükümeti Ermenistan ile arasındaki sınırı açmaya ve bu ülkeye uyguladığı ekonomik engellemeyi sona erdirmeye çağrılmaktadır. Türk ve Ermeni hükümetleri uzlaşı sürecini başlatmaya, Komisyon da bu görüşmeleri kolaylaştırmaya davet edilmektedir. Türk hükümeti Ek Protokol'ü onaylamalı ve uygulamaya koymalıdır.
AB - Kıbrıs
- G.Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, Kıbrıslı Türklerin tecrit altında bulunmadıklarını söyledi. 13-14 Mart'taki AB zirvesine katılmak üzere Brüksel'e gelen Hristofyas, AB Komisyonu'nun hazırladığı Doğrudan Ticaret Tüzüğü'ne de atıfta bulunarak, Kıbrıslı Türklerin tecrit altında olmadığını iddia etti ve tüzüğe karşı çıkmaya devam edeceklerini kaydetti. Hristofyas KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile 21 Mart'ta yapılacak görüşmelerde Türk tarafının Annan Planı'nda ısrar etmesinde durumunda fazla bir ilerleme sağlanmasının mümkün olmadığına işaret etti ve Türk tarafı ile yapılacak müzakerelerin 1977 Makarios -Denktaş ilkeleri ve 8 Temmuz 2006 Anlaşması temelinde gerçekleşeceğini ileri sürdü.
AB Konseyi Liderler Zirvesi
- 13-14 Mart'ta gerçekleşen zirvede AB liderleri iklim ve enerji paketi ile Lizbon Stratejisi'nin son üç yıllık bölümünü başlatma konularında görüş birliğine vardı. Zirvede alınan bazı kararlar:
1. Lizbon Stratejisi: AB Komisyonu'nun yayınladığı rapor doğrultusunda 2008-2010 döneminde geçerli olmak üzere her ülke için ayrı ayrı belirlenen ekonomik büyüme ve istihdam politikaları onaylandı. Bu dönemde politikaların uygulanmasına odaklanılmasına karar verildi. Lizbon Stratejisi'nin sosyal boyutunun önemi vurgulanarak, ekonomi ve istihdam politikalarının sosyal politikalarla bütünleştirilmesi kararlaştırıldı.
2. Ar–Ge ve yenilikçilik yatırımları: Ar-ge yatırımlarının gayrı safi milli hasılanın %3'üne çıkarılması. AB kapsamında yenilikçi icatlar (innovation) alanında en başarılı firmalara yönelik bir risk yatırımcılığı piyasası oluşturulması. Yenilikçi KOBİ'lere Avrupa Yatırım Fonu'ndan kaynak aktarılması.
3. İş gücü piyasasının çağdaşlaştırılması: Ar-ge, yenilikçilik ve eğitim arasındaki bağlantının güçlendirilmesi sayesinde iş gücü kaynağının kalitesinin artırılması kararlarının bir an önce uygulamaya konulması. İstihdam ve üçüncü ülkelerden AB'ye işgücü göçünün, Komisyon'un 2020 yılı hedef alınarak hangi sektörlerde işgücü açığı olacağına dair bulguları kapsamında ele alınmasına karar verildi.
4. Uluslararası mali piyasalar: Ekonomik ve Mali İşler Bakanlar Konseyi yatırımcıların, piyasaların, yasal düzenleyicilerin ve likit olmayan varlıkları değerleme standartlarının daha fazla saydam olması yönünde çalışmalar yürütmekle görevlendirildi. Mali piyasalarda risk yönetimi, derecelendirme kuruluşları da dahil olmak üzere piyasanın işleyişinin iyileştirilmesi için düzenlemeler yapılmasına karar verildi. Büyük çaplı yatırım fonlarının (sovereign wealth funds) yatırım stratejilerinin yeterince saydam olmaması nedeniyle oluşan kaygıları ortadan kaldırmak için tüm AB'de geçerli olacak standart ilkeler ve uluslararası işleyiş kuralları geliştirilmesine karar verildi.
5. İklim değişikliği, enerji: AB'nin iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki kararlılığı yeniden onayladı. İklim değişikliği ve enerji paketinin içeriği üzerinde 2008 sonuna kadar uzlaşıya varılarak ve 2009'da eyleme geçilmesine karar verildi.
Bu çerçevede:
- Hedeflerin yakalanması için piyasa mekanizmalarının geliştirilmesi;
- Uluslararası rekabete açık sektörlerin durumunun acil olarak incelenmesi;
- Küresel uzlaşı içinde CO2 salınımının %30 azaltılması;
- Biyo-yakıtlar için etkin ve sürdürülebilir kıstaslar geliştirilmesi;
- Hedeflere ulaşılabilmesi için ar-ge ve teknoloji yatırımlarının artırılması;
- Karbon yakalama ve depolama uygulamaları için yasal çerçevenin oluşturulmasına karar verildi.
6. Akdeniz Birliği: AB'ye üyesi olmamasına karşın Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler ile AB ülkelerinin "Barselona Süreci: AB İçin Birlik" olarak adlandırılacak olan yapıya katılımı için modeller Komisyon tarafından hazırlanarak 13 Temmuz'da gerçekleşecek olan zirvede AB liderlerine sunulacak.
AB - Genişleme
- AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Hırvatistan Başbakanı Ivo Sanader ile yaptığı görüşme sonrasında Hırvatistan'ın üyelik müzakerelerinin 2009 yılı sonbahar aylarında tamamlanacağını, Hırvatistan'ın AB'ye katılımının da 2010 yılında gerçekleşebileceğini söyledi. Komisyon'un yayınlayacağı 2008 yılı genişleme paketinde müzakerelerin teknik olarak tamamlanmasına ilişkin bir takvim ortaya koyacağını belirten Barroso, Hırvatistan'ın Uluslararası Ceza mahkemesi ile işbirliği içinde olması ve AB'nin PHARE ve IPA programları kapsamındaki mali yardımlarını yönetebilecek bir altyapıyı oluşturması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca Slovenya ve İtalya balıkçı gemilerinin girişini engelleyecek şekilde oluşturduğu "Ekoloji ve Balık Koruma Alanı"nı ortadan kaldırması gerektiğini bildirdi.
Devlet Yardımları
- AB Komisyonu, Rolls-Royce Deutschland Ltd. & Co KG.'a geliştirdiği jet motorunun deneysel çalışmaları için Almanya'nın vermeyi planladığı devlet yardımını AB devlet yardımları mevzuatı çerçevesinde değerlendirerek onayladı.
Komisyon yapılan değerlendirmede özel sektörün risk içeren yatırımlardan genellikle uzak durma eğiliminde olması ve bu projenin bölgede yeni istihdam olanakları yaratma potansiyeline sahip olması gibi unsurların göz önüne alındığını belirtti.
- AB Komisyonu, Fransa'nın uyguladığı varlık vergisi muafiyetini AB devlet yardımı mevzuatı çerçevesinde değerlendirerek, muafiyetin yalnızca KOBİ işletmecilerini kapsaması gerektiğine karar verdi. Fransa'nın Ağustos 2007'de kabul ettiği mali paketin bir parçası olan bu uygulama, KOBİ'lere yatırımlarında yıllık 50 bin €'ya varan vergi muafiyeti sağlıyor.
- AB Komisyonu, İtalyan kamu bankalarının özelleştirilmeleri sürecinde, bankaların %37,25 oranında kurumsal vergi yerine %9'luk nominal vergi ödemelerini öngeren yasa maddesi nedeniyle elde ettikleri gizli sermaye birikimlerini serbest bırakmaları kararıyla sonuçlandırılan ayrıntılı soruşturmayı tamamladı. Mayıs 2007'de başlatılan soruşturmada, uygulanan bu vergi planının nesnel bir gerekçelendirme sunulmaksızın sadece belirli bir grup İtalyan bankasına yarar sağladığı saptandı. Ödenmesi gereken vergi miktarıyla, bu bankaların ödediği vergi miktarında ortaya çıkan farklılıkların giderilmesi için vergilerin yeniden değerlendirilmesine karar verildi. Bu süreçteki uygulamalardan faydalanan 9 bankanın yaklaşık toplam 123 milyon € civarında ödeme yapacağı tahmin ediliyor.
- AB Komisyonu İtalya'yı 14 Aralık 2004 tarihli Komisyon kararına uyum sağlamadığı ve yurtdışında ticaret yapan şirketlerin yararına vergi teşviki sağladığı için Adalet Divanı'na göndererek vergilerin alıcılardan geri alınmasını talep etti. Komisyon kararın üzerinden üç yıl geçmesine karşın İtalyan yetkililerin henüz etkili bir icra emri çıkartamadığını kaydetti.
- AB Komisyonu, biyo-dizel yakıtların üretimi ve kullanımını teşvik etmek için İtalya'da uygulanması planlanan vergi indirimini AB devlet yardımı mevzuatı çerçevesinde değerlendirerek onayladı. Teklif edilen vergi indiriminin tüm biyo-dizel yakıtları içermek yerine sadece üretim masrafları arasındaki bir kısım farklılıkları kapsayacağı, bu nedenle iç pazar kurallarıyla uyumlu olduğu sonucuna varıldı.
Şirket İşleri
- AB Komisyonu 11 Mart'ta "Standartlaşma ve Avrupa'da Yenilikçiliğe Katkı" başlığıyla bir bildirge yayınladı. Belgede sürdürülebilir bir endüstri politikası yaratılması, yenilikçi pazarların ortaya çıkarılması ve Avrupa'nın rekabet gücünün artırılmasında standartlaştırmanın önemi vurgulanırken, Komisyon ve ilgili diğer kurumların uygulama alanında karşılaştığı zorluklar sıralanıyor.
Sanayi ve şirket politikalarından sorumlu AB Komiseri Günter Verheugen, yayınlanan bildirge ile ilgili olarak yaptığı açıklamada standartlaşmanın ticaret önündeki teknik engellerin aşılması ve üye ülkeler arasında malların serbest dolaşımı konusunda hayati bir önem taşıdığını belirtirken, bu konunun Avrupa'nın küresel lider rolü üstlenmesine olanak verecek bir fırsat olduğunun da altını çizdi.
Özellikle standartlaşma çalışmalarının şu alanlarda katkı sağlaması öngörülüyor:
• Çevre ve eko-yenilikçilik alanlarında standartlar geliştirilerek sürdürülebilir bir sanayi politikası oluşturulması;
• Öncü pazarlar tarafından oluşturulacak standartların küresel standartlar haline getirilmesi;
• Kamu mal alımları alanında standartların oluşturulması;
• Bilgi teknolojilerinin kamu idaresi ve sanayi tarafından daha etkin kullanılması.
Çevre
- Eurobarometre tarafından 13 Mart'ta yayınlanan araştırmaya göre, Avrupalıların 2/3'ü çevre konusunda alınacak kararların ulusal düzeyde değil, AB düzeyinde alınması gerektiğini düşünüyor. Sonuçlar ayrıca çevrenin günlük hayata etkisi konusunda Avrupalıların daha bilinçli bir hale geldiklerini gösteriyor. AB vatandaşlarının %95'ten daha büyük bir bölümü çevre korumasının önemli olduğuna inanıyor.
Avrupalıların çevreye ilişkin endişeleri arasında en üst sıralarda yer alan konunun iklim değişikliği olduğu, bunu çevre kirliliği ve insanların sebep olduğu felaketlerin takip ettiği belirlendi. Araştırmaya göre AB vatandaşları genetiği değiştirilmiş organizmaların tarımda kullanılmasına karşı çıkarken, çevreyi koruma konusunda alınacak önlemlerin ekonomik performans önünde bir engel oluşturmayacağına inanıyor.
- AB Komisyonu gemilerden kaynaklanan deniz kirliliğinden sorumlu bulunanlara uygulanan yaptırımlarla ilgili AB mevzuatını güçlendirmek üzere bir yönerge önerisi düzenledi. Yeni yönerge, çevre koruması ile ilgili diğer yönergeleri tamamlayıcı bir nitelik taşıyor.
Sorumsuzca uygulamaları engellemesi beklenen yeni düzenlemeler 2005 yılında kabul edilen gemi kaynaklı deniz kirliliğine karşı yaptırımları güçlendiren Konsey Çerçeve Kararı'nın yerini alacak. Kirli atıkların yasal olmayan şekilde denize boşaltılması ve petrol atıklarının denize dökülmesi ile mücadeleyi amaçlayan öneri, ihlalleri net bir biçimde tanımlıyor ve etkili, dengeli ve caydırıcı cezalar içeriyor.
Adalet ve İçişleri
- AB Komisyonu'nun adalet, özgürlük ve güvenlikten sorumlu üyesi Franco Frattini, AB'nin en önemli önceliklerinden biri olarak nitelendirdiği ortak bir Avrupa göç stratejisi oluşturulması hedefi çerçevesinde oluşturulacak "Avrupa Göç Politikaları Merkezi"nin (EMPC) 2008 yılı sonbahar aylarında faaliyete başlayacağını duyurdu.
Floransa'daki Avrupa Üniversitesi Enstitüsü, özel sektör, kamu sektörü, sponsor kurum ve vakıflar tarafından finanse edilecek olan EMPC, göç yönetimi konusunda uygulanacak politikalar konusunda karar alıcılara bilimsel araçlar ve gözlem yöntemleri geliştirecek.
Merkez ayrıca farklı düşüncelerdeki katılımcıları biraraya getirerek, göç olgusuyla ilgili temel konularda etkin bir veritabanı kullanımını destekleyecek. Ayrıca konuyla ilgili kişilerin biraraya geleceği bir havuz yaratarak, Avrupa'nın ve dünyanın göç sorunuyla yüzleşmesine ve bu sorunu tartışmasına olanak sağlayacak bir forum oluşturulacak.
Ekonomi
- Şubat 2008 itibarıyla Euro Alanı'nda yıllık enflasyon Ocak 2008'e göre %0,1 artarak %3,3; AB27'de ise %3,4 oldu. Geçen yılın aynı döneminde sırası ile %1,8 ve %2,1 olarak kaydedilmişti.
En düşük enflasyon oranının kaydedildiği ülkeler Hollanda (%2); Almanya, Portekiz ve İsveç (%2,9) oldu. En yüksek enflasyon oranı Letonya (%16,5); Bulgaristan (%12,2) ve Estonya'da (%11,5) kaydedildi.
*
BRÜKSEL'DE GELECEK AY
AB Kurumları
• 28-29 Mart, Genel İşler ve Dışişleri Bakanları Konseyi
• 17-18 Nisan, Adalet ve İçişleri Bakanlar Konseyi
• 4 Nisan, Ekonomik ve Mali Konsey
• 17 Nisan, Adalet ve İçişleri Bakanlar Konseyi
• 21 Nisan Avrupa parlamentosu Genel Kurulu
Konferanslar-Seminerler
• 31 Mart - 3 Nisan, "European Wind Energy Conference",
http://www.ewec2008.info/
• 9 Nisan, "Energy islands in the EU, third energy package", ALDE,
www.alde.eu
Dr Bahadir Kaleagasi
TUSIAD
Turkish Industrialists' & Business Association
Representative to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
Avenue des Gaulois, 13 - 1040 BRUSSELS
T: +32 2 7364047 F: +32 2 7363993
kaleagasi@tusiad.org www.tusiad.org