Hollanda'daki son siyasi kriz, aşırı sağcı lider Geert Wilders'ın Özgürlük Partisi (PVV) ile kurduğu koalisyon hükümetinin 3 Haziran 2025'te çökmesine yol açtı. Bu gelişme, ülkenin en kısa süreli hükümetlerinden birinin sona ermesine ve erken seçimlerin gündeme gelmesine neden oldu.
Krizin Temel Nedenleri
1. Göç Politikası Anlaşmazlıkları
Koalisyon ortakları, özellikle savaş bölgelerinden gelen mültecilerin aile birleşimi ve geri gönderilmesi konularında ciddi görüş ayrılıkları yaşadı. Hıristiyan Birliği (CU) ve Demokratlar 66 (D66) partileri, PVV'nin önerdiği katı önlemleri "zorbalık" olarak değerlendirerek karşı çıktı.
2. Olağanüstü Hal (OHAL) Talebi
PVV, mülteci sorunuyla mücadele için olağanüstü hal ilan edilmesini talep etti. Ancak, Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) partisi, Danıştay'ın olumsuz görüşü durumunda desteğini çekeceğini belirterek bu öneriye karşı çıktı.
3. Koalisyon Ortakları Arasında Güven Sorunu
Başbakan Dick Schoof'un, koalisyon ortaklarının görüşlerini yeterince dikkate almadan mülteci politikalarını dayatmaya çalışması, güven kaybına yol açtı. CU'nun "aile birleşimi" konusundaki kırmızı çizgisi, hükümetin çökmesine neden oldu.
4. Geert Wilders'ın Stratejik Hamlesi
PVV'nin, hükümetteki en büyük parti olmasına rağmen, üst düzey bir yönetim pozisyonu elde edememesi, Wilders'ın hükümetten çekilmesine zemin hazırladı. Bu adım, PVV'nin popülaritesini artırma ve yeni seçimlerde güçlü bir konum elde etme stratejisinin parçası olarak değerlendiriliyor.
Sonuç ve Beklentiler
Hükümetin çökmesiyle birlikte, geçici bir kabine görevi devraldı. Ancak, PVV'nin çekilmesiyle koalisyonun parlamentodaki çoğunluğu kayboldu. Erken seçimlerin 29 Ekim 2025'te yapılması planlanıyor. Bu seçimler, Hollanda'nın siyasi geleceği açısından kritik öneme sahip.