Belçika İslam Federasyonuna bağlı Heusden Sultan Ahmed Camii’nde düzenlenen Göçün 50. yılı ve ahirete göç enlerimizi anma programı duygu seline dönüştü.
Açılış.
Heusden belediyesi Kültür Merkezi’nde icra edilen programa çok sayıda vatandaşımız katıldı. Kuran’ı Kerim ile açılışı yapılan programa yeni cemiyet başkanı Salih Sezer’in hoş geldiniz konuşması ile devam edildi.
Daha sonra Belçika İslam Federasyonu adına Emin Demirtaş bir selamlama konuşması yaptı. Ardından 19 yıldan beri cemiyet başkanlığını yürüten eski cemiyet başkanı Mustafa Üstün yönetimi ile birlikte sahneye davet edildi. Yeni başkan tarafından eski başkan Mustafa Üstün, sosyal işler başkanı Salih Aytekin ve muhasip Ali Karahan yeni yönetimde görev almayacaklarını açıkladıkları için hizmetlerinden dolayı buket ve hediyeler verildi. Daha sonra teşekkür ve veda konuşmaları yapıldı.
Piyes..
Cami üyeleri gençler, Sezer Bilican ve Emre Birincinin yönetimindeki Davet tiyatrosunun ‘’ Üç nasihat ‘’ adlı oyunu sahneledi ve oyunda rol alan Arif Birinci, Bilal Özdaş, Harun Korkmaz, Cihad Çelik, Orkun Baloğlu, Sefa Üstün, Doğan Sezen, Fatih Akarsu, Emre Yiğit, Niyazi Atmaca, İsmail Sekban ve Faik Sayan beğeniyle izlendi.
Göçün 50. yılı
Programa Göçün 50 .yılı ile ilgili 15 dakikalık belgesel ilgi ile izlendi.
Program Sultan Ahmet Camii resmi komitesi başkanı Mehmet Üstün’ün Avrupa’da 50.yılımızın değerlendirme konuşmasıyla devam etti.
Mehmet ÜSTÜN sözlerine tarihi bir olayı hatırlatarak başladı.
İrlandalılar, 19. yüzyılda İngilizler`le mücadele ediyorlardı. Katolik İrlandalılar, kabul etmedikleri Anglikan Kilisesi`ne vergi vermeyi hazmedemiyorlardı. Ayrıca ırk bakımından İngilizler`den farklıydılar ve ayrı bir dil konuşuyorlardı. İrlandalılar`ın bir kısmı bağımsızlık, bir kısmı ise özerklik peşindeydi.
1841`de İrlanda 8 milyon kişilik bir nüfusa sahipti. Nüfusun çoğunluğu tarımla uğraşıyordu. En önemli ürün ise patatesti. Patates, özellikle yoksulların ana yemeği olmuştu. Bu dönemde meydana gelen ve patatesleri çürüten bir hastalık İrlanda`yı perişan etti. 1846 kıtlık yılında 800 bin kişi ölürken bir milyondan fazla İrlandalı göç etti. Zaten nüfusu fazla olmayan İrlanda iyice güçsüzleşti. İngiliz yöneticiler bu durumu kullandılar. Direnen siyasi liderlerin bir kısmını satın aldılar. Bir kısmını ise sürgüne gönderdiler.
Osmanlı yardımı
Osmanlı Devleti İrlanda`daki bu durumu haber alınca 1.000 paundluk bir yardım yaptı. İngiltere elçiliği 1847 Nisan`ında bu yardım için padişaha teşekkür etti. Daha sonra İrlandalı asilzadeler bir teşekkür mektubunu padişaha gönderdiler. Mektubu getiren Oberbak padişahın huzuruna çıkmak için müracaat etti. Teşekkür için gelen Oberbak 26 Mayıs 1849 Cumartesi günü Sultan Abdülmecid`in huzuruna çıkarak halkının minnettarlığını ifade etti.
Büyük kıtlık
19. yüzyılın başlarında İrlanda`nın en önemli yiyeceği patatesti. İrlandalılar`ın neredeyse yarısı patates sayesinde yaşıyordu. Yarım dönümlük bir araziye ekilen patates dört kişilik bir ailenin karnını doyuruyordu. Ancak 1845`in sonlarından itibaren yaşanan ve dört yıl süren kıtlık İrlanda`da her şeyi altüst etti. Bir tür mantar, 1845`te patatese musallat oldu. Patatesler topraktayken çürüdü. 1845 mahsulünden umudunu kesen köylüler 1846 Ekim`ine umut bağladılar. Fakat 1846 daha kötü oldu. Çürüyen patateslerin kokusu İrlandalılar`ın da umudunu sona erdirmişti. İnsanlar yiyecek bir şey bulamadıkları için bir deri bir kemik kalmışlardı. İngiltere, zamanında yardım etmediği gibi, aç kalanları düşük ücretle yol ve kanal inşaatında çalıştırdı. Yüz binlerce İrlandalı ölürken, bir milyondan fazlası da ABD veya Avustralya gibi ülkelere göç etti. 1849 yılında hastalık sona ermiş, ancak İrlanda, nüfusunun dörtte birinden fazlasını kaybetmişti.
Allah majestelerinden razı olsun
Majesteleri Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid Han`a
Allah Majestelerinden razı olsun
Biz aşağıda imzası bulunan İrlandalı asilzadeler, ileri gelenler ve tüm halk olarak majesteleri tarafından çilekeş ve ızdıraplı İrlanda halkına gösterilmiş olan ihsan ve teveccühün cömertliğine en derin teşekkür ve minnetimizi ifade etmek ve halkımız adına İrlandalılar`ın sıkıntılarını hafifletmek ve acılarını dindirmek için gönderilen bin paundluk cömert yardıma teşekkür için müsaadenizle hürmetlerimizi sunuyoruz.
Eşine az rastlanır türde, ülkemizde ansızın ortaya çıkan kıtlık ve fakir halkın karşı karşıya kaldığı çaresizlik, Allah`ın hikmetiyle takdir olunmuştur. İrlanda halkının bu durumda kendilerini ve ailelerini açlık ve ölümden korumak adına diğer ülkelerin şefkat ve cömertliğine başvurmaktan başka seçeneği kalmamıştır. Majestelerinin bu zor durumdaki insanların yardım talebine verdiği mertçe cevap büyük Avrupa devletlerine kıymetli bir örnek olmuştur.
Bu, vaktinde yapılmış hayırlı davranış, pek çok kişiyi ferahlatmış ve ölümden kurtarmıştır. Onlar adına tekrar majestelerine minnettarlığımızı sunmak, idareniz altında bulunan ve ihsanınızda payı olan halkınızın ve ülkenizin, katlanmak zorunda kaldığımız sıkıntılardan muhafaza buyurulması dileğimizi izninizle ifade ediyoruz.
"Mehmet Üstün bu tarihi olayın sözlerine şu şekilde devam etti."Bu olaydan 100 sen sonra Avrupa ekmek parası için insanlar gönderdik. 2 yıllığına geldik bugün 50 yıl oldu.Toplumlar için 50 yıl kısa olabilir fakat bir insan için 50 yıl çok önemli bir zamandır. Dilini dinine kültürüne yabancı olduğumuz bu topraklardan artık geri dönmeyeceğiz. Artık emeklilerimiz bile kesin dönüşü düşünmüyor. Dernekleştik, Camiler açtık, bugün Batı Avrupa’da 2.500 camimiz var. Artık bu topraklarda yetişen doktor, avukat ,mühendis, öğretmen, psikolog, sosyolog ve önemli siyasetçilerimiz var.
Fakat ırkçılık, yabancı düşmanlığı insanımızı tedirgin etmektedir. Ne Solingen’i ne de Lutwigshaven`da yakılan insanlarımızı unutmadık unutmayacağız. Entegrasyon adı altında yapılan dayatmaları red ediyoruz. Bir arada katılımcı olarak yaşamaya, hoşgörüye evet diyoruz;"diyerek sözlerini tamamladı.
Program Ahirete göç eden yakınlarımızı komşularımızın ruhlarına Kuran’ı Kerim tilaveti ile devam etti.
Din kültür dersleri eğitmenleri Ömer Korkmaz, Yusuf Birinci ve Şemseddin hocalarımızın muhteşem sesleriyle Yasin-i Şerif tilavet edildi.
Akabinde 50. Yılda ahirete gönderdiklerimizin fotoğrafları sinevizyon ile gösterildi, fatihalar okundu. Bu arada salonda hıçkırıklarda duyuluyordu.
Son olarak camiimizin imam hatibi Mehmet Zeki Atayanın ‘’Ölüm’’ konulu güzel sohbetinde "Dünya hayatının faniliği aslolan ahiret hayatıdır. Her nefis olumu tadacaktır. Olum gelmeden hazirlikli olalim."konularını içeren veciz bir konuşma yaptı.
Sultan Ahmet Camii İmamlarından İsmail Gündoğdu hocamızın güzel duasıyla ve çıkıştaki ikramlarla program sona erdi.