Flaman bölgesi yerleşim birimlerinden biri olan Lommel şehrinde bulunan Sint-Jans İlköğretim okulunda Türkçe dersleri veren Aslı Gürpınar üzerinden başlatılan tartışmaya ışık tutmak istiyoruz.
Öncelikle Lommel şehrinde yaşayan Türk toplumu ve çocuklarının eğitimi konusunda son bir yıl içersinde yaşanan gelişmelere bir göz atalım.
Başkonsolos Çakar ve Eğitim Müşaviri Eker`in Ziyaretleri.
Belediye Başkanı Vanvelthoven`a Ziyaret.
Lommel şehrinde yaşayan Türk toplumunun talebi üzerine Belçika genelinde başlatılan anadil Türkçe`ye yönelik projeler, akademik Türkçe, yetişkinlere yönelik Türkçe okuma-yazma kursları, kitap okuma seferberliği ve benzer projeler çerçevesinde bir dizi görüşme ve ziyaretlerde bulunuldu.
T.C Anvers Başkonsolosu Deniz Çakar 24 şubat 2011 tarihinde Flaman Bölgesi siyasi partilerinden SP.a´da önemli bir ağırlığı olan politikacı ve Lommel Belediye Başkanı olan Peter Vanvelthoven´a bir nezaket ziyaretinde bulundu.
Lommel Belediye Sarayında biraraya gelen Başkonsolos Deniz Çakar ve Belediye Başkanı Peter Vanvelthoven buluşmasında Belçika´ya 1960´lı yıllarda gelen göçmenlerin bugün yaşadıkları sorunlar ele alındı. Başkonsolos Çakar´ın bu buluşmada Başkan Vanvelthoven´a Türkçe ve Türk Kültür Dersleri konusunda yaşanan sıkıntıları aktardı.
Başkonsolos Deniz Çakar tarafından Lommel Belediye Başkanı Peter Vanvelthoven´a yapılan nezaket ziyaretinde bölge öğretmenlerinden Neslişah Kınay´da hazır bulundu.
Lommel´da Türkçe Çocuk Kitaplığı Açıldı.
Lommel Şehir Kütüphanesi Türkçe Çocuk Kitaplığı başta TC Anvers Başkonsolosu Deniz Çakar, TC Brüksel Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Saliha Eker, kütüphane yöneticileri, bölgede görev yapan öğretmenler ve yerel dernek temsilcilerinin de katıldığı de bir törenle açıldı.
Sint-Jan İlköğretim Okuluna Ziyaret.
TC Anvers Başkonsolosu Deniz Çakar, Eğitim Müşaviri Saliha Eker ve beraberindeki heyet daha sonra Lommel Sint-Jan İlk Öğretim okuluna bir ziyarette bulundular. Yapılan görüşmeler sonucu Türkçe ve Türk Kültür derslerinin okul eğitim süreci içersinde verilebileceği yönünde söz alınması vatandaşlarımızı sevindirdi.
Lommel Selimiye Camii`ni Ziyaret.
TC Anvers Başkonsolosu Deniz Çakar ve beraberinde Eğitim Müşaviri Saliha Eker ve Türkçe dersleri öğretmenleri Lommel Selimiye Camii`ne bir ziyarette bulundu. Lommel Selimiye Camii yöneticileri Başkonsolos Çakar ve beraberindeki heyeti oldukça sıcak bir karşılama ile ağırladılar. Başkonsolos Çakar bu buluşmada önce vatandaşlarımızın çocuklarının eğitim sürecinde başarılı olmalarına nasıl katkı verebilecekleri konusunda bazı öğütlerde bulundu. Çakar daha sonra kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.
Başkonsolos Deniz Çakar`ın Mesajları..
Belçika`da göreve geldiği gündem itibaren Türk toplumu ile yapılan hemen hemen tüm buluşmalarda özellikle eğitim konularına değinen ve önemli mesajlar veren TC Anvers Başkonsolosu Deniz Çakar Lommel şehrinde benzer tavsiyeleri tekrarladı.
Başkonsolos Çakar Türk ailere yönelik altını çizdiği konuların başında şu cümleler yatıyor..
```Çocuklarınızın anadilini en iyi bir şekilde öğrenmesini sağlayın, çünkü anadilini iyi öğrenemeyen çocuklar ikinci bir dili öğrenmede zorluk çekiyorlar..
```Çocuklarınınızı eğitim sürecinde teşvik edin, okul ve öğretmenleri ile sağlıklı ve düzenli ilişkiler kurun....
```Çocuklarınızı kitap okumaya teşvik edin, bu yönde başlatılan kitap okuma kampanyalarına katılın ve sizlere sunulan imkanlardan en iyi bir şekilde yararlanın...
```Yaşadığınız toplum ile uyumlu olmaya çalışın, ülkenin coğrafyasını ve kültürünü tanımaya çalışın...
``` Yaşadığınız ülkenin dilini iyi bir iletişim sağlayacak düzeyde öğrenmeye çalışın, çünkü dil iletişimin ve uyumun anahtarıdır...
```Belçika`da kalıcı bir hayat düzeni kurmanın ilk şartı bu ülkede sizlere sunulan eğitim imkanlarından en iyi bir şekilde yararlanmaktan geçer, çünkü eğitimsiz ve vasıfsız gençlerin iş bulması, sağlıklı bir düzen kurması günümüzde oldukça zor olduğu görülüyor...
Yukarıda sıraladığımız sözler genel olarak verilen mesajların özeti durumunda. Kısaca eğitim konusunda söylenmesi gereken en akılcı ve bilimsel noktalar en üst düzey ağızlardan söylenmiş durumda.
Türk Toplumu Ne İstiyor?
Belçika`da yaşayan Türk toplumu artık eğitimin önemini kavramış durumda. Bir çok aile artık birbiri ile yarışıyor. Yüksek okul ve üniversitelerde Türk kökenkli öğrencilerin sayısı gittikçe artıyor.
İlk ve orta öğretimde Türk kökenli çocukların en çok sıkıntı çektiği konuların başında dil geriliği geliyor. Eğitim sürecinde başarısız olan çocukların önemli bir bölümü dil geriliğini aşamadığı için belli bir süre sonra bloke oluyor, erken yaşta okul sürecinden uzaklaşabiliyor.
Anadilin Önemi..
Avrupa`nın bir çok ülkesinde olduğu gibi Belçika`da da önemli bir göçmen kitlesi yaşıyor. Türk toplumunun sayısı ise 200 bini aşmış gözüküyor. Bu kitlenin 100 bini Flaman bölgesinde yaşıyor.
Eğitim konusunda diğer ülkelerde yaşanan sıkıntılar bu bölgede de benzerlik taşıyor. Anadili ve eğitim dili konusunda Belçika devletinin esaslı bir politikası olmadığı için çocuklar dil geriliği sorununu genel olarak kolayca aşamıyorlar.
Bilimsel açıdan Anadilin önemi artık tartışılmıyor. Bu konuda eğitimci uzmanlar anlamak, algılamak için anadilin en iyi biçimde öğretilmesi gerektiğini savunuyorlar. Anadili, kişinin düşünmesini ve yaşam biçimini belirliyor. Anadilini iyi konuşamayan gençler ise bugün farklı kültürler arasında bocalıyor.
Türk aileler artık çocuklarının kişiliğinin gelişmesi, duygu ve düşünsel ortamın oluşması için anadilin de düşünsel etkinliğinin son derece önemli olduğunun artık farkında. Bu nedenle aileler kendilerine yardımcı olabileceğini düşündüğü yetkililerden yardım bekliyor.
Lommel şehrinde yaşayan Türk aileler örgütlenerek isteklerini başta TC Anvers Başkonsolosu Deniz Çakar ve Eğitim Müşaviri Saliha Eker`e ileterek yardım istediler. Karşılığını ise en kısa zamanda gördüler. Buluşmalar organize edildi. Sözler verildi. Projeler başlatıldı.
Peki Bu Polemikler Niye?
Belçika`da bir çok önemli proje siyasi beklentilerin ışığında eriyip gidiyor. Belçika`nın özellikle Flaman bölgesinde göçmen düşmanlığından beslenen siyasi dinamikler sorunları çözmeye yönelik değil, sürekli sorun üretme yarışında. Belçika medyası ise aşırı siyasi uçlara göçmenler üzerinden daha fazla taraftar kazandırmaya yönelik popülist haberlere manşetlerde yer vererek ırkçı ve aşırı milliyetçi parti ve fraksiyonların değirmenine su taşıyor.
Irkçı ve Aşırı Milliyetçi Partiler Flaman Halkını Zehirliyor.
Flaman bölgesinde uzun bir zamandır ırkçı ve aşırı milliyetçi siyasi partiler slogan ve siyasi tezleri ile ortak yaşamı ülkede gittikçe çekilmez hale getirdiler. Belçika`da bu siyasi konjonktür çerçevesinde maalesef birbirine sokakta selam vermeyen, zorunlu olmadıkça bir araya gelmeyen, birbirine mesafeli ve hatta nefret eden toplumlar yaratıldı. Flaman toplumu siyasi açıdan adeta zehirlendi.
Son günlerde NVA parti başkanı Bart De Wever`in Belçika hükümeti kurma çalışmaları sürecinde yaşanan anlaşmazlıklara gönderme yaparak "Gent`te de Türk hakimler/savcılar atanacak mı?" sorusunu kullanması aynı hastalıklı anlayışın bir tezahürü olsa gerek.
Bir diğer benzer çıkış ise Open Vld partisi milletvekili Guido De Padt tarafından yapıldı. De Padt Belçika`da işlenen suçlarda göçmen kökenlilerin payının büyük olduğuna dikkat çekerek özellikle Müslümanlar`ın etnik kökenlerine de bakılarak özel olarak fişlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Son olarak ise Lommel şehrinde Türk kökenli öğrencilere anadili eğitimi için işe alınan Aslı Gürpınar`ın başörtüsü taktığı ve Flamanca bilmediği bahane edilerek `İşte göçmenlerin bize uyum sağlamak istememelerinin bir örneği`` denilerek işin özü ile değil, çarpıtılmış bir kare ile yine kara, ırkçı politika devreye sokuluyor.
Devamı 2. Bölümde..