Türk Turizmi her ne kadar dünyada büyüyen bir sektör olarak dikkat çekse de son yıllarda turizmi olumsuz etkileyen faktörler giderek artmaya başladı.
Türkiye turizmi, geçen yıl rekor düzeyde büyüse de, esnaf ve turizm çalışanları bu geniş pastadan yeterince pay alamıyor.
Turistik bölgelerde enflasyon, özellikle otel-restoran-kafe segmentinde %91’e kadar çıkmış durumda
Döviz gelirleri enflasyonla erirken, fiyatlar TL cinsinden astronomik seviyelere tırmandı.
Bu şartlar, küçük işletmeleri fedakârlık yapmaya zorlarken, birçok turist (özellikle yerli) harcamalarını azaltıp alternatif destinasyonlara yöneliyor.
“Türkiye pahalılaştı, aldatıldık” algısı
Artan fiyatlar, Türkiye’yi “eskisi kadar ucuz tatil rotası” olmaktan hızla uzaklaştırdı. Turistler arasında “Türkiye pahalılaştı, aldatıldık” algısı yaygınlaşıyor.
Sosyal medyada sahte turistik fiyatlara tepki gösteriliyor; turizm esnafı %300–400 kar iddiasıyla suçlanıyor
Domestik turistler de fiyatlar nedeniyle tatil sürelerini kısaltıyor ve alternatif ülkeleri (Yunan adaları gibi) tercih ediyor
Boykotlar & Uluslararası Etkiler
Hindistan’daki bazı turizm dernekleri mayıs ayında Türkiye paketlerini tanıttırmayı durdurdu. Bu durum, Türkiye’ye yıllık turizm gelirini tehdit ediyor.
Benzer şekilde, Hindistan’ın bazı şehirlerinde “Türk mallarına” yönelik boykotlar başladı; tur operatörleri Türkiye’yi programlardan çıkarıyor.
Ekonomik & Politik Gerginlik
Merkez Bankası'nın faiz artırımları ve ekonomik reformlar (enflasyon %40’tan %75’e uzandı; cari faizler %60’a yükseldi) kısa vadede turizm-içi tüketimi de baskı altına aldı.
Şirket iflasları artarken ve döviz düzenlemeleri devam ederken, esnaf kredi bulmakta zorlanıyor ve finansal belirsizlikler tüketicilerin harcamalarını kısmasına yol açıyor.
Türkiye hala yılda 65 milyon ziyaretçi hedefliyor ve turizmden 64 milyar dolar gelir planlıyor.
Kültür festival ve gece müzeleri gibi yenilikçi adımlarla gelir artırımı hedefleniyor; ancak bu stratejinin esnafa etkisi henüz belirsiz
Ayrıca, yatırım ortamının iyileşmesiyle (düşen faizler vb.) otel ve kamp yatırımlarının artması öngörülüyor.
Çözüm İçin Neler Yapılmalı?
Fiyat şeffaflığı ve sabitlenmiş paketler ile turist güveni yeniden kazanılabilir.
Destinasyon çeşitlendirmesi ve bölgesel tanıtım (festivaller, gece müzeler vb.) daralan turizm gelirini dengeler.
Mikro-kredi ve enflasyona endeksli destekler yerli işletmelerin mali yükünü hafifletir.
Tur operatörleriyle yerel işbirliği küçük dükkân ve lokantaların dijital dahil paketlere entegrasyonunu güçlendirir.
Türkiye turizm sektörü güçlü ama esnaf ve küçük işletmeler bu büyümeden yeterince faydalanamıyor. Yüksek enflasyon, döviz şoku ve politik gerilimler, hem iç hem dış talebi kısıtlıyor. Yeni stratejiler umut verici olsa da, toplumsal adalet açısından “esnaf darbesi” etkisini hafifletmek için şeffaflık, destek mekanizmaları ve bölgesel mücadele programları şart.