İzzet DÖNMEZ
Biliyorum, ne yazarsam yazayım, barış sürecine şaşı bakan bir taife var.
Onlara birşey anlatamam.
Aslında anlatmaya da hiç gerek yok.
Ben, beni anlayacak kabiliyet ve kapasitede olanlara anlatayım.
Bir vakitler, barış sürecinin ne olduğunu en güzel şekilde eski MİT Müsteşarı Emre Taner anlatmıştı.
15 Temmuz darbesi ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde kurulan "Darbeyi Araştırma Komisyonuna" bilgi vermeye gelen sayın Emre Taner, orada tarihi bir konuşma yaptı.
Emre Taner orada dedi ki; " Oslo süreci, bir "Devlet Aklı" projesidir.
O projesinin arkasında sadece hükümet yoktur.
Devlet`in bütün kurumları o projenin içindedir".
Bende devletimizin uygulamaya koyduğu Barış Süreci projesini sonuna kadar destekledim.
Halende vicdan huzuru içindeyim.
Bakınız, barış süreci boyunca bu ülkede ne oldu?
Bir kere, bölge insanı, barışın, huzurun, sükunun tadını aldı.
Akşam saat 6`dan sonra sokağa çıkamayan insanlar, gece 2-3`lere kadar sokaklarda dolaşmanın tadına vardılar..
Yaylasına, mezrasına gidemeyen insanlar, özgürce gidebildiler.
Köy boşaltmalar bitti.
Köylünün evleri topluca yanmaz oldu.
Bölge insanına dışkı yedirilmekten vazgeçildi.
Yargısız infazlar durdu.
Asimilasyon bitti.
Bölge insanı, tarihte ilk defa bu kadar yaygın ulaşım ve altyapı hizmeti aldı.
Batı`da ne varsa, doğuda da o olmaya başladı.
Devlet, bu süreci götürürken, daha başka şeylerde yaptı.
Mesela devlet, bütün hudut karakollarını "kalekol" haline getirdi.
Derme çatma karakollarda teröristler, karakolların içine girerek, Mehmetçiklerimiz’i şehit ediyorlardı.
Bunların canlı yayınlarını gözlerimle gördüm.
Mehmetçiği, yattığı ranzadan don gömlek esir alıp, götürdüklerinin canlı şahidiyim.
PKK, internet sitelerinde bu vahim görüntüleri canlı yayınlıyordu.
Son 5 yılda bir tane karakol baskını görüp, duydunuz mu?
Devlet, bu süreçte Atak helikopterlerini üretti.
Her türlü hava şartlarında ve iklimde süper iş gören Atak helikopterleri, örgütün korkulu rüyası oldu.
Devlet, bu süreçte İHA ve SİHA`ların acil üretimine destek verdi.
Amerika bu araçları bize vermedi.
10 tane İsrail`den aldık, hiçbir işe yaramadılar, hepsi arızalandı.
Yazılımı dahi yerli olan insansız hava araçlarımız, öyle işe yaradı ki;
Bakın anlatayım size.
Eskiden, diyelim ki; bir dağın tepesinde 20 tane terörist ihbarı alındı.
O dağın etrafını tam bir Kolordu ile çevirmek zorundaydın.
Teröristlere ulaşırken, onlarca, belki de; yüzlerce Mehmetçiği kaybediyordun.
Şimdi öyle mi?
İHA ile istihbaratı yapıyorsun, SİHA ile anında hepsini tepeliyorsun.
Olmadı, devreye F 16`lar giriyor.
Tıpkı 21 Mart`ta olduğu gibi.
Tek asker zayiatın olmuyor.
Bütün işi joysticklerle hallediyorsun.
Bu şekilde 16 bin civarında terörist gebertildi.
Obüs topları, yine bu iktidar döneminde üretildi.
Obüs topları, 35-40 kilometre menzilde harika iş görüyor.
Oturduğun yerden, örgütün bütün mağara ve inlerini, barınaklarını, üs ve tesislerini vuruyorsun.
Direnmeye mecalleri kalmıyor.
Barış sürecinde bunlar yapıldı.
Daha yerli üretim füzeleri, akıllı bombaları saymıyorum bile.
Sırada Altay tankları var.
Bir zevzek ve geri zekalı siyasi var, Altay tanklarının üretiminde yabancı ortak alınmasını diline doladı.
Ulan Allah`ın malı, sen, 95 yıldır bütün silah envanterini elin gavurundan almadın mı?
Buna niçin hayıflanmadın mal oğlu mal?
Sen, Kurtuluş Savaşını Lenin`in verdiği silahlarla yapmadın mı?
Senin Kurtuluş Savaşı finansmanını Hint Müslümanları yapmadı mı?
Denyo, sen, kimin evini soruyorsun?
Sen, daha düne kadar askerinin kıçına giydiği donu, sırtına giydiği fanilayı yabancıdan alıyordun be denyo.
Altay tankına, yabancı ülke sadece finansal katkıda bulunacak.
Üretim senin ülkende olacak.
.Ürettiğin tankı senin ordun kullanacak.
Fazla üretimi ihraç edeceksin.
Fabrika, sökülüp bir yere gitmeyecek.
Arazi devletin, gelen, sadece yabancı işletme sermayesi, yabancı dediğin ülke kim?
Kardeş Katar.
Mal oğlu mal, dün senin kardeşin Hint Müslümanları idi, bugün Katar.
Niçin gocunuyorsun?
Niçin düşmansın sen Katar`a ve onun sermayesine?
Çok basit, bakın anlatayım;
Türkiye`ye son 5-6 yıldır operasyon üzerine finansal operasyon çekildi Türkiye`ye.
Şimdi hatırlayın bakalım..
Türkiye ne zaman finansal krize girse, Esenboğa Havaalanına Katar Emir’inin uçağı iner.
Siz sanıyor musunuz ki; uçağın içinde sadece Emir vardır?
Her gelen uçak içinden milyarlarca dolarda iner.
Hatırlayın 15 Temmuz Darbesinin hemen akabinde Emir Türkiye`ye geldi.
Uçağın içi dolar doluydu.
15 Temmuz sonrası finans krizi onun için olmadı.
Hani Devlet Bütçelerinde bir kalem vardır.
Adı "Net hata ve noksan`dır".
Onun esas adı "Kaynağı belli olmayan dövizdir" aslında.
Kaynağı belli olmayan para, o paradır.
Amerika`yı da, yerli köpeklerini de delirten şey, o şeydir işte.
Kılıçdaroğlu`nu meydanlarda böğürten o 50 milyon dolar değildir.
Türkiye`nin diz çökmesini engelleyen kadim Türkiye-Katar dostluğudur.
Suud`ta Prens Selman ne ise, Türkiye`de Kemal o`dur.
Tam yerel seçimler arifesinde dostu da, düşmanı da bilin istedim.