Bak kardeşim, şimdi karşıma otur ve sessizce beni dinle.
***
Beni bilirsin, Allah’ın bildiğini kuldan saklamanın anlamsız olduğunu kabul ederim. Bu sebepten benim fikrim ve dünya görüşüm bellidir. Çıktım bir uzun yola ve tek ülküm o yolda hedefe ulaşmaktır.
Sen bunu hayal olarak kabul et, ama bil ki her gerçek hayalden geçer.
***
Benim yanımda olduğunda bendenmiş gibi görünmeye çalışma. İnan çok gülünç bir hal alıyorsun ve şahsen üzülüyorum sana.
Karşımda adam gibi ol, kendi fikrini savun, ama benden olduğunu ispatlamaya çalışma. Çünkü biliyorum, yanımdan ayrıldığında nasıl kıvrak hareketler ettiğini. Hatta diyebilirim ki dansözden bile daha iyi kıvırdığını. Bilmiyor zannetme, Allah aşkına olduğun gibi görün.
Olduğun gibi görün ve canımı al, ama çok yüzlülükle karşıma çıkma. Ne beni üz, ne de kendini rezil et. Senin gibi çoklarını gördüm, tecrübem yeter ve artar bile.
***
Bana zamanında ben şöyle yaptım, böyle yaptım nutukları atma. Asıl gün bugündür, geçmiş tarihte kaldı, şimdi ne katkın olur onu bana anlat. Geçmişi yüzüne çarptırma, kimlerin ne yaptığını bilmiyor zannetme. Ucuz kahramanlığa karnım tok, beni hikayelerinle meşgul etme.
Bu fikir yaşatılacaksa, adam gibi katkı sağla, yoksa uzak dur. Ayak bağı olma, ayak bağlarının nasıl çözüleceğini göstertme bana.
***
Bugün nesin onu anlat bana. Kızmam, küsmem, dışlamam. Ama kaypaklık yapma, o zaman soğur ve ciddiye dahi almam seni.
Bir arı, bir kırat, bir ampül olup çıkma karşıma. Yani devrin fikir kahpeliğinden vazgeç. Namuslu biri iken, namussuzluğa giden yolu seçme. Seçersen dikiş tutmaz ve her gün başka bir kucakta bulursun kendini. Miden genişler ve her şeyi hazmedersin.
Hiç alınma, çünkü senin gibi çok devler gördüm ben. Ben halen ayaktayım, ama onlar sürünmekte.
***
Bir de karşıma şu eski bilmem ne ile çıkman var ya. İşte fitil oluyorum o zaman. Sanki bit pazarına çıkmış gibi, mendil niyetine sümük aktığında kullanılıp atılmış gibi.
O ne ulan öyle, dev olan hiç eskir mi? Ayıp oluyor ama, bir de beni günaha sokuyorsun. Hem geçmişe ihanet ediyorsun, hem de beni günahına ortak. Yeter artık, ya adam ol, ya da çoban olarak gördüğünün sürüsüne açıktan katıl.
Eski çaput bile bir, bilemedin iki defa kullanılır. Sen ise hep kullanılmakta olup, yama tutmaz hale geldin. İyice yağlandın, tövbeeee……….
Bağımsızım falan diye hiç yanıma gelme, o zaman da dağlarda başı boş gezen ayılar aklıma geliyor. Onlar bağımsız olarak geziyorlar, ta ki gerçek bir avcı karşılarına çıkana kadar.
***
Ben seni senden iyi bilirim. Dün de önde gidenlere beceriksiz, bunadı artık diye fitne için çalışıyordun, çekilsinler önümüzü açsın diye ürüyordun. Bu oyunları yutmam ben, sicilin ta o zamandan bozuk! Bu oyuna ne gelirim, ne de fırsat veririm. Ulan sende hiç mi Allah korkusu yok?
***
Bak peşinden gittiğin neler diyor zaman zaman benim hakkımda. Ne adamlığımı koyuyor, ne de eli kanlılığımı. Ha birde Fatiha bile bilmez diyor bana; daha doğrusu benim üzerimden sana sövüyor be ahmak, halen mi uyanmaya niyetin yok? Astarın yırtılmış sövülmeyi ne kadar da seviyorsun böyle.
Sen de biliyorsun yusuf yüzlüleri, genç yaşta vuslata erenleri temsil etmeye çalıştığımı, bu iblisliği nereden aldın, yoksa dönmelik falan var da, haberim mi yok benim?
***
On dakikadır dinliyorsun beni, adam olan çatlar ölür. Anladık Allah’tan korkman yok, bari kuldan utan be adam. Umarım söylediklerimi iyi anlamışındır? Şüpheliyim ama yine her zaman olduğu gibi az da olsa umutluyum.
Bundan böyle bana gerçek yüzünün dışında yaklaşma. Söyledim, beni bilirsin ve insanı olduğu gibi kabul ederim. Ama kaypaklara, yalakalara, çok yüzlülere artık dayanamıyorum, hele eskimiş olanlara hiç dayanamıyorum. Onun için bana yaklaşırken sen kendin olarak gel, adam olarak gel, başkalarının el ayak öpücüsü olarak gelme, anlaştık mı kardeş?
Halen eski huyunla yaklaşırsan, vallahi o zaman artık yapacak hiçbir şeyim kalmıyor, kalıyorda…………neyse, her doğru her yerde söylenmiyor işte.
Murat Gedik, 9 Mayıs 2013
E-posta: muratgedik@muratgedik.nl