Haberin yayım tarihi
2009-09-05
Haberin bulunduğu kategoriler

Demokrasi'nin Sınırlarını Zorlamak mı?

Yoksa Siyasi Bir Yatırım mı?

Sevgili okurlar; 
 
Ülkemizin şu an itibari ile birinci gündem maddesi konumumda bulunan DEMOKRASi ACILIMI, bir diğer adı ile KÜRT AÇILIMI konusu üzerinde bende nacizane fikrimi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
  
Benim şahsi fikrime göre ülke olarak şu an hazırlıksız bir şekilde "sûrat köprüsünden" geçmekteyiz. Sevabımızı ve günahımızı göz önünde bulundurmadan ilerlemeye çalıştığımız yolun adı her ne olursa olsun, biri DEMOKRATİK AÇILIM desin, diğeri KÜRT AÇILIMI desin veya başka bir ismi olsun, bu bağlamda isim hiç önemli değil.

Asıl önemli olan ne yapılmak istendiğidir. Siyasi iktidar ve karşısında şu an itibari ile muhatap gözüken parti neyin pazarlığını yapmaktalar?
 
 İktidar partisi AKP
 Ana mualefet CHP
 Diğer partiler
 Genelkurmay
 ve muahatap olarak alınmaya çalışılan ya da öyle gösterilen DTP

 
Bu açılımı nasıl yorumlayıp ülke geleceğini ne şekilde gördüklerini açık bir dille anlatmaya çalışmaktalar. Kısaca bu görüşlere beraber bir göz atalım.
 
AKP kısaca diyor ki;"Bak biz gerçek demokrasiyi ülkeye yerlestireceğiz. Akan kanı bu açılımla durduracağız. Terör bu açılımla son bulacak.........
 
Başbakan Tayyip Erdoğan, "Demokratik Açılıma" ilişkin şu açıklamayı yaptı.

Erdoğan "Kim bu kardeşlik projesinden bir ihanet planı çıkarmaya çalışıyorsa Türkiye'ye büyük kötülük eder. Türkiye'nin menfaatlerine halel getirecek en küçük bir adımı bile asla ve asla atmayız. İnsanlarımızın arasına tarih boyunca ekilememiş bu fesat tohumlarını ekenlere, 25 yıl önce, daha ilk günden, en gür sesimizle 'dur' demeliydik; ama diyemedik. Hiç değilse bugün, yaşadığımız onca acının, ödediğimiz onca bedelin ardından bugün bu gidişata artık 'dur' demeliyiz. Bu mesele sadece askeri tedbirlerle çözülebilecek bir mesele değildir. Bu mesele çok boyutlu bir meseledir."  Dedi..
............. 
CHP kısaca "Siz iktidar partisi olarak ülkeyi bölünmeye sürüklüyorsunuz. Ülke anayasasına uygun hareket etmiyorsunuz. Ateşle oynuyorsunuz" demektedir........
 
DiGER PARTiLER  MHP hariç, genel bir politika izlemeye özen göstermeye çalışıyorlar.
 
MHP çizgilerini Türk Milliyetçiliği üzerine çok açık bir şekilde çizmiş bulunup bu fikir doğrultusunda eleştirilerini yoğun bir şekilde yapmaktadır.
 
DTP ise kısaca "Daha düne kadar bize terörist gözü ile bakan iktidar, bizi cidiye aldı ve biz istediğimizi alacağız ne mutlu bize" diyor..
 
GELELIM GÖZBEBEĞİMİZ ORDUMUZA

GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI..
(İşte bu çok tehlikeli ortamda benim birey olarak en çok güvendiğim tek gücümüz).
 
İşte Başbuğ'un mesajları:
 
1- Dağdaki son terörist etkisiz hale getirilene kadar mücadelemiz sürecek
 
2- Şehitlerimizle, teröristlerin aynı kefeye konulmasını kabul edemeyiz
 
3- Türk Milleti, terörist başını ne muhatap alır, ne de affeder.
    
Sevgili okurlar;
 
Bu açıklamalar yenilir, yutulur nitelikte değil. Aslına bakılırsa bu açıklamalar birbirine tamamıyla ters düşen ortak noktaları hiç olmayan açıklama ve değerlendirmelerdir. Yani ülkemizde tehlike çanları çok ciddi bir biçimde çalmaya başlamış durumdadır.
    
Bende bir Türk vatandaşı olarak Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünden yanayım. Ülke bütünlüğüne zarar verecek her türlü yaklaşım, açılım bana göre yanlıştır. Demokrasinin tanımı ve anlamı çok açık bir şekilde herkes tarafından bilinmekte ve ülkemizde çok geçerli bir biçimde uygulanmaktadır.
 
Bu paket yada her ne sayarsanız iktidar partisinin gelecek seçimlere yönelik olarak bir yatırımı gibi geliyor bana. Birilieri Cumhurbaşkanlığına gözünü dikmiş, diğeri başbakanlığa.
 
Yahu ülkeyi kim düşünecek sorarım size. Her gelen iktidar bir kurtuluş yolu bulup partisini temize, kendilerini de köşke bir şekilde ne yazık ki atıyor. Ondan sonra yan gelip yatıyor. Kızı, oğlu, eşi, dostu devletin sunduğu imkanlarla bu dünya da gül gibi geçinip gidiyor.
Ne ekonomik kriz, ne terör olayları onları etkilemiyor. Para oluk gibi onlarda. Çocukları hayatta uzun dönem askerlik yapmazlar. Onlar asla şehit olmazlar. Onların yaptığı en büyük fedakârlık şehit cenazelerinde en ön safta medya ya poz vermektir. Bu tamloya gerçekten birey olarak isyan ediyorum.
  
Terörün üzerinden gündem yaratıp siyasi yatırım yapmak akla ve mantığa sığmayan bir yaklasımdır.Kim ister sürekli terör korkusu ile yaşamayı. Elbette kimse istemez. Ama terörün asıl nedenlerini bilip bu bilinçle hareket etmek gerekir. Anayasamıza ters düşen,
tek güvencemiz olan ordumuzu tedirgin eden tutum ve siyasetleri benimsemekten uzak durmamız gerekir.
   
Bu bilgiler ışığında Devlet ve Millet bütünlüğünden ödün vermeden birlik ve beraberlik içinde yaşamaya devam etmemiz gerekir. Farklı kimliklere sahip olabiliriz ama bu bizim zenginliğimizdir. Bunu olumlu yönde düşünmeliyiz. Hepimizin Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı kimliğine hep birlikte sahip çıkıp uluslararası boyutta ülkemizi layık olduğu yere taşımalıyız.
 
Sevgili okurlar;

Uzun lafın kısası; Demokrasi lastik değildir, sündürülüp, uzasın, kısalsın. Demokrasi kısa ve öz olarak halkın özgür iradesi ile kendini temsil edecek bireyleri seçip, görev vermesidir. Hiçbir siyasi parti demokrasinin ülke genelinde uygulanirliğini kullanarak terörü sonlandırıp ülkeyi her açıdan huzurlu bir seviyeye getireceğini savunmasın. Toz pembe gözlükleri çıkarıp gerçekleri görerek aç, açıkta kalan kimliği her ne olursa olsun 'ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım' diyebilen her bireye devlet elini uzatsın. Bakın terör denen illet nasıl kendiliğinden yok oluyor.
     
Son olarak Devlet ve Millet olarak sırt sırta verip Dünya Devletleri arasında almamız gereken saygın yerimizi  en yakın gelecekte almayı umut eder bütün okuyucularıma en içten saygılarımı sunarım.
 
MUAMMER EROGLU  

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.