Dünya hayatında insanın Allah tarafından cennetle müjdelenmesi ne büyük bir kazanç. Hayatta insanın elde edeceği en degerli ödül budur.
Bitmek tükenmek bilmeyen, her türlü imkanın olduğu, mutluluk içerisinde ebediyyen kalıcı bir ortamda yaşamak her insanın tek arzusudur. Böyle bir ortamda olacağı müjdesini alan insan şüphesiz en mutlu insandır. Cennetin bizzat Sahibi’nden, Allah Teala’dan daha dünyada iken cennete gideceği müjdesini alan mutlu olmaz mı?
Bu müjde sıradan bir müjde değildir. Bu ödül sıradan, basit bir ödül değildir. Bu ödül ödüllerin en değerlisidir.
Dünyada iken cennetle müjdelenen kimselere İslam Tarihi’nde “ Aşere-i mübeşşere” denmektedir. “ Cennetle müjdelenen on sahabi”. Ve daha fazlası.
Bu güzide insanlar Peygamber Efendimiz’é iman ettiler. Davası uğrunda Ona gözlerini kırpmadan canlarıyla, mallarıyla destek verdiler. Sıkıntılara katlandılar. Hayatları boyunca da her konuda Allah Resulünün yanında yer alacaklarını bildirdiler. Bu inanç ve imandan asla taviz vermiyecekleri hususunda Hz. Peygamber’e söz verdiler. Cennet’in yegane sahibi olan Hz.Allah da onları cennete koyacağını bildirdi. Bu güzel insanlar daha dünyada iken yetkili ağızdan cennetlik olduklarını, cennetle ödùllendirildiklerini öğrendiler.
Hz.Peygamber’in bu arkadaşlarına verilen müjde kesinlik ifade etmektedir. Tabiki bu müjde kiiiye aittir. Yalnızca onlara aittir.
Allah Teala Kur’an-ı Kerim’in muhtelif ayetlerinde iman edip, amel-i salihde bulunanların cennete gideceklerini bildirir. Hz. Peygamber de hadislerinde buna işaret eder. Ancak ayetler ve hadisler bu özellikleri taşıyan herkesi kapsamakta ve bu durum ölünceye kadar o kimse de devam edecek olursa ancak o zaman gerçekleşebilecegi de vurgulanmaktadır. Belki bu durum o kişi için daha sonra değisebilir de. İmanı olumsuz etkileyecek, zarar verebilecek tavır ve davranışlar devreye girebilir. amel-i salih denen güzel ve yararlı işler kesintiye uğrayabilir. Bütün bunlar iman sahibinin doğrudan cennete gitmesine engel olabilmektedir. Şüphesiz bu yolda en büyük engel günahlardır. Allah korusun dikkat edilmediği ve gerekli önlem alınmadığı takdirde imandan da soyutlanılabilir.
Bu gibi durumların dünyada cennetle müjdelenenlerde kesinlikle oluşmayacağını bilen Allah Teala Hz.Peygamber’in arkadaşlarını direkt olarak cennetle ödüllendirdi.
Şüphesiz cennetle müjdelenen sahabiler melek değillerdi. Onlar da insandı. Bir anne-babadan dünyaya geldiler. Çocukluk ve gençlik çagları oldu. Evlendiler. Çoluk-cocuk sahibi oldular. Geçimlerini sağlamak için herkes gibi onlar da çalıştı. Bununla birlikte sarsılmaz ve asla kesintiye uğramayacak olan imanları, Allah’a olan tam bağlılıkları, sıkıntı ve güçlükler karşısında yılmadan çalısmaları ve daha nice güzel özellikleri taşımaları onlara cenneti garantilemiş oldu. Onlar günahlara kesinlikle meyletmediler. Günah işledikleri zaman, göz yaşı dökerek bir daha yapmamaya söz verdiler. Cenab-Hak’dan af talep ettiler. Bagışlanmalarını istediler.
Bu güzelliklerin onlarda hiç değişmeyecegini bilen ve gören Allah(c.c.) Peygamber’inin diliyle onları cennetle müjdeledi.
Düyada cenneti garantileyen Ashab-ı Kiram dışında kalan müslümanların cenneti garantilemeleri söz konusu olmasa da, Allah ve Resulüne tam imanla bağlanan, İslam’a kalpten gönül veren, bu uğurda gayret gösteren, ibadet görevlerini yerine getiren, güzel ahlâk sahibi, hayır sever, iyilik yapar, özü-sözü dogru, hak ve hukuku gözeten, aadaletli, her açıdan dürüst, çalışkan, iffetli-namuslu, edep ve haya sahibi, güvenilir, hoş görülü, alçak gönüllü, günahlardan sakınan, bu ve benzeri güzel tavır ve davranış sahipleri, bunlar da ayet ve hadislere göre elbette cennetin yolunu tutmuş olurlar. Oraya dogru ilerlerler.
Bu güzel özelliklerin sahibi olanların cennete girecegini Yüce Mevlamız Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirmektedir;
“İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için makam olarak Firdevs cennetleri vardır.” (Kehf Suresi; 107)
“Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de.İşte onlar, cennetliklerdir; işlediklerine karşılık olarak, içinde temelli kalacaklardır.” (Ahkaf Suresi: 13-14)
Cennetin sahibi Cenab-ı Hak’tır. Oraya girmek isteyen Hz.Allah’ın rahmetini, rızasını ve hoşnutluğunu kazanmaya çalışmalıdır.
Allah kimsenin emeğini zayi etmez, boşa cıkarmaz.
Bekir DEMİR
Houthalen Camii Din Görevlisi