“SİYASET ADINA KALKAN ELLER TARİHİ GERÇEKLERİ DEĞİŞTİREMEZ”
Ermeni ve Ermeni politika adamlarının, geçmişte Türkiye için besledikleri kötü emellerini destekleyen ancak gerçekleştiremeyen birçok batılı devlet, fırsat buldukça, sözde dostluğa yakışmayan düşüncelerini gün yüzüne çıkararak, Türkiye’nin önüne getirmektedirler.
Uluslararası dış politikadaki bu tutarsızlığın bir örneğini de şimdi Fransa sergilemektedir.
Kendilerini hiçbir şekilde ilgilendirmeyen meselelerin avukatlığını üstlenmeyi marifet sayan Fransa ve özellikle konuyu kişiselleştiren devlet başkanı bay Nicolas Sarkozy “Ermeni soykırımı” yoktur demeyi de yasaklayıcı ve aykırı hareket edenleri cezalandırmak için, Fransa parlamentosuna tarihi bir görev (!) vermeye hazırlandığı basından öğrenilmiştir.
Fransa gibi sözde demokrasi havarilerinin bu girişimi, olsa olsa ikiyüzlülüğün, riyakarlığın dışa vurmasıdır.
İnsan haklarına bile ters düşen bu düşünceyi, “politik kazanç” olarak hesap eden, Fransa geçmişte işgalci ve sömürgeci olarak idare ettiği halklara, insana yakışmayacak uygulamalar yaptıklarını unutmuş olacaklar ki, böylesine bir girişimi başlatmak istemektedir.
Fransa’nın Afrika ülkelerinde yaptığı insanlık dışı davranışların dahi tarihte kaldığını, yaşanan olayların ise değerlendirilmesinin, politikacıların değil, tarihçilerin işi olduğunu defalarca dile getirmeleri, yapılanların hesabını verememenin sıkıntısını yaşamaktadır.
Politikada pespayeliği, manevra olarak kullanan bu zavallı düşüncenin arkasında olanlar kanlı ve kirli elleriyle, parlamento çatısı altında düzmece tarih yazıp onaylamaya hazırlanmaktadır.
Fransa’nın bu girişimi, Ermeni işgali altında bulunan dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ı da yakından ilgilendirmekte, Karabağ meselesinin çözülemezliğinin asıl sebeplerinden biriside, Fransa’nın Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı MİNSK grubu eş başkanlarından olmasıdır.
Görünen şudur ki; adı geçen eş başkanlardan birisinin de Türk düşmanlığını üstlenen ve Ermenilerin avukatlığını politik manevra olarak kullanan Fransa’dır.
Biz bilmekteyiz ki; Karabağ sorununun çözülemezliğinin asıl sebebi ve tek unsur olan MİNSK adlı grubun eş başkanları olan Fransa, Rusya ve ABD temsilcilerinin Ermeni yanlısı politikalarıdır.
Karabağ sorununu zaman zaman iç politika malzemesi olarak kullanan ve sorunun çözülmesi yolunda hiçbir ciddi gayret göstermeyen Azerbaycan’ında, adı geçen eş başkanların Ermeni yanlısı politika gütmelerinden rahatsız olduğu yada şikayeti görünmemektedir.
Bugün,Türk kamuoyunu işgal eden Fransa olayına, geçmişte şahit olduğumuz gibi Türk devlet adamlarından defalarca işittiğimiz tepkiler gelmeye başlamıştır. Kimi yetkililer, Fransız ürünlerinin boykot edileceğini, kimileri de, Kanun yasalaşması halinde büyükelçimizin geri çekileceğini tepki olarak ortaya koymaktadır.
Bize göre, bu yaptırımların hiçbirinin etkili olmayacağıdır.
Türkiye kamuoyu ve Türk yetkililer artık Türkiye’ye yakışır bir tavır ortaya koymalıdırlar.
Tasarının yasalaşması halinde Fransa Büyükelçimizin geri çağrılmasına gerek yoktur.
Aksine aynı gün, Fransa Büyükelçimiz, Türkiye Cumhuriyetinin tarihinde Fransızların geçmişinde olduğu gibi kirli bir sayfa bulunmadığını, Soykırımın asla olmadığını Fransızların yüzüne bilinen ‘Osmanlı tokadı ‘ olarak vurmalıdır.
Avrupa ülkelerinde görevli büyükelçilerimiz ve konsoloslarımız aynı tepkiyi koymalıdırlar.
Soykırım yalanını protesto etmek için Azerbaycan Cumhuriyeti de bütün gücüyle iştirak etmelidir.
Başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımız, Fransa’nın bu yanlı tutumunu protesto etmeleri yönünde organize edilmelidir.
Milletvekillerimiz, bakanlarımız, medya ve sivil toplum kuruluşları tepkilerini, bildiriyle değil, Fransa’da Fransız halkının ve bütün Avrupa’nın yüzüne karşı orada göstermelidir.
Palyatif tepkilerin, sorunu gidermede hiçbir katkısı olmayacaktır.
Sayın yetkililere ve duyarlı Türk kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Ayhan Demirci
Azerbaycan - Belcika Dostluk Cemiyeti.
Voorzitter Limburgse vereniging voor vriendschapsbanden tussen Azerbeidzjan en België
0032 (0) 484/ 645 376