Söze başlamadan önce, Tüm Gerçek "Gazi" ve Şehitlerimizi birkez yeniden Saygıyla anıyoruz...
Milletimizin Bağımsızlığı, Özgürlüğü, Birliği. Yurdumuzun Bütünlüğü, Devletimizin Saygınlığı için hayatlarını veren, Vatanın kutsallığı ile birleşen aziz şehitlerimize ve gazilerimiz anısına, gazi ve şehit ailelerine saygı ile ithaf olunur.
Gaziler günü 2003 yılında alınan bir kararla kanunlaşarak 19 Eylül gününün Gaziler haftası olarak kutlanmasına ve bu günde gazilerimizi anmak ve bazı etkinliklerde bulunmak amaçlamaktadır, kanun aynen olduğu gibi aşagıya kopyalanmıştır.
19-22 Eylül Gaziler Haftası Kutlu Olsun...
Aşağı`da belirtilen ve adları geçen derneklerin kanunla kurulduğu gibi Kamu yararına da çalışan dernekler arasında olduğunu bilmekteyiz ve bu kutlamaları Kanunla sabitleyerek sadece Derneklerin kutlamasına ve bu gün`ün gaziler`in günü olduğu belirtilmiştir, umarım gerçek gaziler kendi günlerini doyasıya kutlar ve ölmüşlerini de sayğıyla anarak yadederler.
Tarih boyunca şanlı Türk Milleti, Bayrağı`nı, toprakları`nı, namus ve şerefi, kutsal değerleri uğruna canlarını seve seve feda etmiştir ve en yüce paye ve şeref bilmiştir, Türk Milleti bu nedenle şehit ve gazilerini sahiplenerek onları ulusca anmaktadır Yaşayan gazilerimize bir ömür boyu mutluluk diler ölenlerinde ailelerine sabır diler Ruhları şadolsun deriz.
Gazilik Bizim Gururumuz`dur
Yüce Milletimizin ve inandığımız İslam dininin nezlinde "Gazilik" ve "Şehitlik" makamı ve mevkisi şüphesizki yüce bir makamdır ve yüce bir mevkidir, tarih boyunca milletimizin kahramanca ve onurlu duruşunu sergilemek ve bayrağı namusu uğruna binlerce can verip kefeni köynek yaparak dik duruşunu bozmamıştır kutsallarını hep koruyup olmazsa olmazlarını hep belirlemiştir.
19 Eylül 1921 de, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal ATATÜRK`E Gazilik ünvanı verilişi aynı güne gelmekte`dir, 90 yıl önce bu gün TBMM tarafından onurlandırılan Ulu Önderimizin ve silah arkadaşlarının da ruhları şadolsun.
Hangi Zaman`da Yaşamalıyız?
Günümüz Türkiyesine Şöyle bir bakınca 1921 li yılları düşününce aradaki uçurum nekadar da yüksek değilmi? Milli mücadele de omuz omuza duranlar ve koyun koyuna yatanlar, vatanın bölünmez bütünlüğü için, sırf bize bağımsız ve özgür bir vatan bıraka bilmek için ölümü hiçe sayarak hayatlarını ortaya koyarak meydan okuyup meydanlarda savaşmışlar, Ne yazık ki Günümüz Türkiyesinde ise bir kısım soysuzlar şühedanın torunları`nı bölmek isteyerek vatan hayinliği yaptığı yetmez gibi kolluk kuvetlerimize hayince kurşun sıkmaktalar yani bindikleri dalı kesmekteler
Zaman Nasıl Değişiyor
Ölen bir Ermeni gazetecisinin ardından hepimiz Ermeniyiz diyenler bile çıktı hatta Ermenilerden özür dileyen Üniversite öğretim üyelerimiz bile oldu, geçtiğimiz 2 veya 3 içinde Şeh Şamilin torunları İstanbul`un göbeğinde ÇEÇEN kardeşlerimiz Rus gizli servisleri tarafından vuruldu kimseden çıt çıkmadı bir kişi çıkıpta hepimiz ÇEÇEN`İZ diyemediler Özürde dilemediler sizi koruyamadık diye, Askerimize yapılan bu hayin saldırılarda binlerce askerimiz şehit oldu kimse çıkıpta hepimiz Mehmetçik`iz diyemediler Şüheda dan özür dilemediler, Bakın ecdadımıza hepimiz Türk`üz diyerek karatoprakların altına girdi gencecik bedenler yok oldu biz rahat ve özgür bir vatanda Türk olarak yaşamamız için can verdiler Şehit olu ve Gazi oldular, ama onların kurduğu Kuva`i Milliye Mücahitler dernakleri bu törenlere davet edilmediler hatırlanmadılar, bile bile göz ardı edildiler, bu nasıl düzen bu nasıl kural anlamış değilim, 1025 sayılı kanunla İstiklal savaşı gazilerinin evlat ve torunları resmen tanınmalarını gerçek gazilerle hiç bir farklarının olmadığını belirlemesine rağmen ne o gazilerimiz ne de onların varisleri anılmadılar, bölücülük yapılmakta o mücahitlerin ne mezarlarının başına gidilmekte ne de anılıp hatırlanmaktadır, halbuki Şehitler mezarlığı ve mücahitler mezarlığı arası sadece bin metre ve mücahitler mezarlığını otlar kaplamış viraneye dönmüş ikiside vatan için mücadele etmişlker, neden hatırlanmadılar?
Kimse Kimseden Üstün değildir
Güney doğuda Terör mücadelesinde yaralanan organlarını kaybedenlere saygılar sunarız acılarını paylaşırız şehit olan askerlerimizin ailelerinde de sabır dileriz, ama diğer yandan vatani hizmetini yaparken Kademede, trafik kazasında vesayre diğer dış veya iç görevlerde kendi hatasıyla yaralanan askerliğe elverişli değil diyenler "gazi" muamelesi görenlerde bir diğerinden kendini üstün görmemelidir, hiç biri "Şahinbey" olamaz, ben diyorum ki Çamakkale`de yarım dünyayı batıran Seyit Onbaşı ile Yahya çavuşların anısına yapılan bu törenlerde onların torunları ve silah arkadaşlarının aynı kefeye koyulmaması lazım ve hiç kimse onlardan üstün değildir, yapılan törenlerde bu şehit yakınlarının ve milli mücadele de hizmet edenlerin kurdukları bu derneklerin de kutlayanlar arasında olması lazım, Kimse Kimseden Üstün değildir bu ayrılıkçı tutumdan uygulamadan vaz geçilmesi lazım bu ayrılık`çı durumlardan da Vilayetlerden sorumlu idarecilerimiz mesul`dur, bölünmiyelim ve bölüştürülmeyelim derim.
Esas Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas ancak tam bağımsızlık edinilmesiyle sağlanabilir. Ne kadar zengin ve bayındır olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir millet uygar insanlık karşısında uşak olmak durumunda yüksek bir işlem için değer taşıyamaz. Yabancı bir devletin koruma ve esirgemesini benimsemek insanlık niteliklerinden yoksunluğu güçyetmezliği ve uyuşukluğu benimsemekten başka bir şey değildir. Gerçekten bu aşağılığa düşmemiş olanların isteyerek başlarına bir yabancı getirmeleri asla düşünülemez.
1920 Atatürk
"Ne Mutlu Türk`üm Diyene"
Mehmet ÖZKARAMAN
18 MART ŞEHİTLER GÜNÜ VE 19 EYLÜL GAZİLER GÜNÜNDE YAPILACAK TÖRENLER HAKKINDA YÖNETMELİK
Resmi Gazete Tarihi: 24/08/2003
Resmi Gazete Sayısı: 25209
Milli Savunma Bakanlığından:
BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam ve Hukuki Dayanak
Amaç
Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı; 18 Mart Şehitler Günü ile 19 Eylül Gaziler Günü`nün anlam ve önemine uygun olarak bütün kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde, halkımızın ve sivil kuruluşların iştiraki ile coşku içinde anılmasını sağlamak için düzenlenecek törenlere ait esas ve usulleri belirlemektir.
Kapsam
Madde 2 - Bu Yönetmelik; Şehitler ve Gaziler Günü`nde yapılacak anma törenlerinin düzenlenmesinde görev alacak mahalli mülki idare amiri, garnizon komutanı, belediye başkanı ile onların sorumluluk alanlarındaki görevlileri kapsar.
Hukuki Dayanak
Madde 3 - Bu Yönetmelik; 27/06/2002 tarihli ve 4768 sayılı 18 Mart Gününün Şehitler Günü ve 19 Eylül Gününün Gaziler Günü İlan Edilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM : Anma Komitelerinin Kuruluşu, Görev ve Yetkileri
Anma Komiteleri
Madde 4 - İl ve ilçelerde, bu Yönetmelik kapsamına giren törenler için oluşturulacak anma komiteleri; illerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısı, ilçelerde ise kaymakamın başkanlığında; garnizon komutanlığı, belediye başkanlığı, jandarma ve emniyet teşkilatı ile Milli Eğitim Müdürlüğü temsilcilerinden oluşur. Komiteler, törenlerden en geç bir ay önce çalışmalarına başlar.
Anma komitelerine; törenlerin düzenlenme ve yürütülmesine katkısı olabilecek bakanlık ve kuruluş temsilcileri ile 16/06/1983 tarihli ve 2847 sayılı Türkiye Emekli Subaylar, Emekli Astsubaylar, Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri ile Muharip Gaziler Dernekleri Hakkında Kanunla kurulan "Türkiye Muharip Gaziler Derneği" ve "Türkiye Harp Malulü, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği" temsilcileri de dahil edilir. 18 Mart Şehitleri Anma Günü ile ilgili anma törenlerine, "Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği" temsilcileri de katılabilir.