Bu gün 19 Eylül Gaziler Günü;
Kanun ve Madde`si
Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı; 18 Mart Şehitler Günü ile 19 Eylül Gaziler Günü’nün anlam ve önemine uygun olarak bütün kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde, halkımızın ve sivil kuruluşların iştiraki ile coşku içinde anılmasını sağlamak için düzenlenecek törenlere ait esas ve usulleri belirlemektir.
Kapsam
Madde 2 — Bu Yönetmelik; Şehitler ve Gaziler Günü’ nde yapılacak anma törenlerinin düzenlenmesinde görev alacak mahallî mülkî idare amiri, garnizon komutanı, belediye başkanı ile onların sorumluluk alanlarındaki görevlileri kapsar.
Hukukî Dayanak
Madde 3 —Bu Yönetmelik; 27/6/2002 tarihli ve 4768 sayılı 18 Mart Gününün Şehitler Günü ve 19 Eylül Gününün Gaziler Günü İlân Edilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
"Milletimizin Bağımsızlığı, Özgürlüğü, Birliği, Yurdumuzun Bütünlüğü, Devletimizin Saygınlığı için hayatlarını adayan,Vatanın kutsalıgı ile birleşen aziz şehitlerimizin ve Gazilerimizin anısına saygı ile ithaf olunur."
19 Eylül 1921 tarihinin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk`e Gazilik ve Mareşallik unvanının verildi, bu güne istinaden2002 yılından bu yana Türkiye`de Gaziler Haftası olarak kutlanıyor.
Meclis e 15-16 Eylül 1921`de gönderilen önergeyle, Mustafa Kemal e ``Müşirlik`` rütbesi ile ``Gazilik`` unvanı ``tevcihini`` önerdiler. Meclis`in kanunla bu önergeyi kabul etmesiyle ``Mareşal`` rütbesi ve ``Gazi`` unvanı verilen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Meclise şöyle teşekkür etti
``... Kazanılan bu başarı, Yüksek Heyetinizin iradesiyle kuvvet bulan ordumuzun iradesi sayesinde, düşman ordusunun iradesinin kırılması suretiyle belirmiştir. Bu sebeple ödüllendireceğinizi gerçek muhatabı yine ordumuzdur.``
Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış Türk milleti işgal ve esarete alışık olmayan asil ve büyük bir millettir.Bu nedenle tarihinde bu uğurda çok savaş yapmış bir çok insanını şehit ve gazi vermiştir.
I. Dünya savaşından sonra cennet vatanın topraklarını işgal eden işgal güçlerine karşı Mustafa Kemal`in önderliğinde Şerefli bir kurtuluş mücadelesi vermiştir.İşte bu kurtuluş savaşında batı cephesinde devam eden Kütahya-Eskişehir savaşlarında elde ettikleri başarıyı devam ettirdi,
Türk ordusu Dünya tarihinde en çok bağımsızlık ve özgürlük savaşı veren bir ordu dur, Ülkemize içten ve dıştan gelecek saldırı, ihanet ve bağımsızlığımıza yapılacak en ufak bir yaklaşıma karşı sürekli tetikte ve uyanık durumdadır ve asla yanlışı kabul etmez.
Son zamanlarda hüküm-et terörle mücadele de taktik değiştirerek farklı noktaya çekildiyse de ordu duruşunu hiç bozmayacak diye inanıyorum, belki ordu içinde çürük elmalar vardır temizlenmesi hem ordu hem millet için iyi olacağına inanıyorum, fakat bu yapılanların da Orduyu küçük düşürmeden yapılmasına tarafım, Türk Silahlı kuvvetlerine Genel Kurmay Başkanlığı yapmış bir komutanı da ve kuvvet komutanlarını da yargılamanın bir edap usulu olmalı ve bunlar Türkiye`deki tüm silahların sahibi ve yasal olarak tüm silah tutanların başı ama bunları örgüt kurup yönetmekle hitap edilmesi de hiç kulağa hoş gelen bir durum değil, tarihte bu kadar başarıya imza atmış ve cesaretiyle dünyanın hayranlığını cezb etmiş askerlerin komutanlarına bu ordunun onurunu incitmemek lazım, yoksa terörde hafife alır başkası da, kendi içinde de yıpranır.
Her Türk Genci Asker Olur
Gençliğin şuurunu ve demini bilmesi gerek, Atatürk Türk gencinin nasıl olması gerektiğini bir çok defa vurgulamasına rağmen Gençliğe hitabesinde de sorumluluklarını belirterek misyonunu net bir şekilde söylemiştir, bu sorumluluk ve görev doğrultusunda da dik duruşunu göstermek zorunda, Televizyonlarda izliyoruz sağa sola saldıran esnafın işçinin ve mahalle sakinlerinin korkulu rüyasına dönüşen gençlik haline gelen Yasal yürüyüşlerinde bile bu kadar saldırgan olan ve suçsuz günahsız insanı zorda bırakıp kadını çocuğu korkutan askeri polisi zor kullanmaya mecbur eden bir gençlik izliyoruz televizyonlarda. Atatürkün sorumluluk verdiği gençlik bu gençlik olamaz demi?
Herkes Fırsatçı Olmuş
Gazi olmayıp gaziliği kendine sermaye edenler bile var, askerlik görevini yaparken hâsbel kadar bir kaza geçirmişse kademede, yolda, yemek hanede, çarşı izinine çıktığında, memlekete izine giderken veya dönerken, yani askerliği esnasında başına gelen bir kazayla askerliğe elverişli değildir diye bir rapor alıp ta kendini "GAZİ" sayanlara şaşıyorum, bunların bir kısmı da törenlerde baş röl oynuyor ya, bu yetkililer bunları bile bile muhatap alıyor ya şaşıyorum doğrusu, Halk arasında bunlara çakma Gazi derler ya bunlar çakma Gazi, Bunlar Kendilerini iyi bilirler kendini kamı-file edebilmek için diğerlerinin aralarına saklanarak onların yaşadığı olayı yaşamış gibi yansıtır anlatırlar hatta halk arasında insanların merhamet duygularını sömürerek kendilerine menfaat sağlarlar, seni beni beğenmezler, Babalarının Dedelerinin kurtuluş savaşında verdiği mücadelenin üstünde tutarlar, kanunla onların evlat ve torunlarına da tepeden bakarlar sadaka toplar kendini Bir şey sananlar bunu yapmaya ve Gazilik konumunu yıpratmaya ve zedelemeye ve gazileri onursuz duruma düşürmeye kimsenin hakı yok olmamalı. Gazilik bizim Gururumuz dur.
Kurduğun Ülkede Gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime and içerim " NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Mehmet ÖZKARAMAN
Gaziantep Kuva`i Milliye Mücahit Gaziler Derneği Gen Baş