Bam teli,
Alt tel, orta tel,
Zurnanın zırt dediği yer,
Tokmağı davula iyi vurmak,
Taşı gediğine koymak..
Sinek vızıltısı, kapı gıcırtısı.
Bu sesleri biliyorsunuz, ayar iyiyse düzgün gelir kulağa..
Akord diyorlar ya, yada ince ayar.
Peki insan?
İnsan`ın iki saati olurmuş.
1.si eşref saati.
2. si düüüüüt saati...
Eğer 2.sine yani eş...klik saatine rastladıysanız Allah sabır versin !
Ama eşref saatindeyse güzel ses duyarsınız..
Güzel ses gönülden gelirmiş,
Azerilerin güzel bir adetleri var, es dost toplantılarında, yemekte vs,
Herkes sırayla söz alıp, gönlünden geçenleri söylüyor,
Herkesin söz hakkı var, çoğulcu demokrasi, katılım güzel,
Buna GÖNÜL SÖZÜ diyorlar..
Zaten gönülden geldiği için güzel, kaynak suyu gibi tatlı !
Toplum olarak çok ihtiyacımız var değil mi ?
Hele Mubarek Ramazan gününde...
Yunus diyor ya " yaratılanı severim yaratandan ötürü" diye..
Yunus olmak kolay iş değil,
Birbirimizi sevmek zorunda da değiliz gibi.... ,
Ama,
Birbirimize tahammül etmek, saygılı olmak zorunda mıyız acaba ?
Kime sormalı bu soruyu..;
Psikolog’a?
Sosyolog’a?
Hoca’ya, hacı’ya, dede’ye, nine’ye ?
Meyhaneci’ye, şarapçı’ya, sıracı’ya, şertbetçi’ye ?
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ya ?
Yoksa Avrupa Birliği’ne mi danışsak ?
Sahi sizler varsınız ya;
Ne dersiniz, birbirimize saygı göstermek zorunda kalsak, ne kaybederiz ki?
Kaybetmeyiz, çok şey kazanırız diyorsunuz...
Valla bu kadar basitmiş, kolaymış ya..
Bravo size, iyi ki varsınız,
Hep var olun, saygılı, sevgili olun,
Kalın sağlıcakla..
Zeki Yalçın/Belçika