Prof dr bilmem kime göre yokmuşuz!
Brüksel’de, dost insan, Rüştü abi’nin çayını yudumlarken açıldı konu,
Ya Zeki, yokmuşuz bu dünyada, haberimiz yeni oldu dedi..
Türk milleti, ırkı, halkı, ne derseniz deyin yokmuş yani..
Türklük hangi kategoride ele alınır acaba ?
Bilemedik...
Fizik olarak, şöyle bir şeyler vardı galiba;
"Var olan birşey yok olamaz, yok olan birşey de var olamaz "
Eee bizde et ve kemikten, sudan ibaretsek, varız demek ki Rüştü abi..
Bu prof dr, herhalde Abdurahman Çelebi`nin torunudur..herhalde.
Fizikte, 2. bir kanun daha vardı; maddenin hal değişimi kanunu..
Yukarıdaki kanunun destekçisi devamıdır sanki;
Madde nasıl şekil değiştiriyorsa (katı, sıvı, gaz), insanlarda değişebiliyor..
Son zamanlarımızda genlerimizle çok oynandığından, duygu ve düşüncelerimiz de çok yozlaştı gibi...
Birçok gencimizin kafası, hafta sonundaki derbi maçında,
Veya akli fikri, it yarışında at yarışında...
Gene bir çok insanimiz, sanal alemde, dizilerdeki ninnilerle uyumakta..
Biraz uyanıklarda, öksürüp tıksırıp, yada yüksek sesle düşünüp, çevreye zarar verdiklerinden,
Tom tomları da olmayıp evin yolunu bulamadıklarından,
Tomalar eşliğinde, uzun sureli dinlenmeye alınıyorlar...!
İşte bu bir yok oluş olarak yorumlanırsa;
Bizim Abdrahman Çelebi haklı olabilir belki...
Şu veya bu şekilde, Türk insani yok sanki meydanlarda!
Ama geçmişte de yok Türklük derse, bizim Çelebi,
Hop deriz arkadaş, yemeyiz, durdurun dünyayı insin bu Çelebi hazretleri deriz.
Hoca belki yok olmamızı isterdir ama;
Varız be Rüştü abi,
Dünde vardık, bugün de varız, yarında var olacağız Allah`ın izniyle.
Dibe vurmadan zıplayıp çıkamayacağız anlaşılan,
Titreyip kendimize gelince,
Bozuk tv gibi cızırdamaktan kurtulur,
Ses de görüntü de düzelir inşallah..
O zaman anlar Abdurahman Çelebi’ler, nereden gelip, nereye gittiklerini..!
Anya’yı Konya’yı, ortayolu bulmayı..
İyi ki sizler varsınız, herzaman da var olun .
Kalın sağlıcakla….
Zeki Yalçın/Belçika