Zekiye Doğan
15 Temmuz öncesi ve sonrası benliğimizde acı izler bırakan bu duruma gelmemizde büyükten küçüğe hepimiz sorumluyuz. Çünkü köylümüzü köylerde bırakamadık. Şehirlimizi şehirde bırakamadık. Canımız kanımız ülkemizin geleceği çocuklarımıza vatan bayrak devlet millet sevgisini yeterince aşılayamadık. Medeniyetin beşiği biz Türklerden başladı. Maalesef başka ülkeler uyguluyor bizlerde seyirci kalıyoruz. Neslimize unutturmuş olduğumuz medeniyeti başka ülkelerden almaya çalışıyoruz. Lakin yanılgının hatanın nerede başladığını göremiyoruz!..
Neslimiz göz göre göre elimizden çalınıyor. Adetlerimiz ananelerimiz göz göre göre kayıplara karışıyor. Geleneklerimiz göreneklerimiz göz göre göre yitip gidiyor. Büyüklerimize saygı küçüklerimize sevgi etrafımızdaki insanlara karşı hoşgörü yok olmuş durumda. Dostluklarda arkadaşlıklarda ve komşuluklarda güven duygularımız yerlerde sürünüyor!..
Dünü olmayan bu gününü asla yaşayamaz. Geçmişini unutan geleceğini hiçbir zaman hazırlayamaz. Yitip gitmeye yüz tutmuş değerlerimizi tekrar kazanmak adına şapkamızı masaya koyup düşünmemiz gerekmiyor mu?
Bu vatan bizim bu devlet hepimizin eğer ki, yaşadığımız ülkede yanlışlar varsa hepimizin yanlışlarıdır. Doğrular varsa hepimizin doğrularıdır. Artık yeter doğrulalım doğrularımıza sarılalım asırlar boyu ülkemin bağrında barındırdığı mozaik mermer taşlarına hep birlikte sahip çıkalım!..
Hangi partiden olursak olalım, hangi ırktan olursak olalım, hangi mezhepten olursak olalım aynı bayrak altında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak sorumluğumuzu sorgulayalım. Sorumluluğumuzu başkalarından önce kendimize sormadığımız soramadığımız sürece kendimizi sorgulayıp ülkemiz adına sıfır hatayla çalışmadığımız sürece elin adamları bizlere daha çok şeyler yaşatır ve yaşatacaktır…
15 Temmuzdan sonra sokaklarda çarşıda pazarda mahallede sahilde gittiğim her yerde her kafadan bir ses geliyor. Maalesef kimse kusuru kendinde görüp sorgulamıyor. Başkalarını suçlamakta kusur bulmakta birbirleriyle yarışıyor!..
Hani: “Yel kayadan ne koparır.” Diyorlar ya…
Kusura bakmayın efendim, bu ülkenin bu hale gelmesinde hepimizde suçluyuz kusurluyuz ve sorumluyuz. Elimizi vicdanlarımıza koyarak suçumuzu kusurumuzu sorumluluğumuzu kabul etmek durumundayız. Ülkemizi gelecek nesillerimiz adına sırtımıza almak sırtımıza sarmak sahip çıkmak zorundayız!..
Hani: “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.” Diyorlar ya…
Onuncu köye kovulmaya razıyım yeter ki, biz birlikte orta yolu bulalım. Bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışından başka bir devletimiz yok. Aklımızı başkalarına kiralamadık. Başkalarının etkisi altında tepkisi altında kalmadan doğrularımızı yanlışlarımızı vicdanımızı sorgularsak ülkemiz için birlik olursak başaramayacağımız hiçbir durum hiçbir sorun olmayacaktır. Bütün renklerle el ele vererek ülkemizde yaşananlardan ders çıkartıp başkalarından akıl alan değil ders veren bilinçli nesiller yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Ülkeler arası politikada insanlar hata yapabilir, önemli olan negatifleri pozitife döndürebilmektir. Bunu başarabilmekse ortak noktamız vatan bayrak devlet millet dörtgeninde buluşmaktan geçiyor!..
Hani: “Meramın elinden hiçbir şey kurtulmaz:” Diyorlar ya…
Hayatımda verdiğim mücadelelerin sonucunu görmüş birisi olarak ülkemizin ilerlemesi için birlikte el ele verip yaşadığımız illerden ilçelerden köylerden mahallemizden sokağımızdan başlayıp iyiye güzele mükemmele ulaşabiliriz. Din dil ırk mezhep renk ayrıştırmadan ortak noktada buluşmak yetenek ister kabiliyet ister mücadele ister. Gücümüzü küçümsemeyelim. Gelin birlikte var olan kabiliyetimizi sonuna kadar hep beraber kullanalım kullandıralım!..
Sevgi ve saygılarımla