Genk Belediye Meclis üyesi Ali Çağlar Türk Günü etkinliklerine aktif destek veren önemli bir isim. Kendisi aynı zamanda BTDB (Belçika Türk Dernekler Birliği) üyesi. Etkinliklerin her aşamasında üzerine düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışanlardan.
Türk Günü etkinliklerini değerlendirmesi için görüşlerine başvurduk. Lütfen dikkatlice okuyunuz.
Ali Çağlar Türk Günü etkinliklerini değerlendiriyor:
Bizler Türk Günü'nü ilk defa düzenlemiş değiliz. Daha önce 2001 ve 2003 yıllarında benzer aktiviteleri başka bölgelerde düzenlemiştik. 40. yıl etkinlikleri bunun bir örneğidir.
O zamanlar her iki yılda bir, bu tür etkinlikler düzenleme kararı almıştık. Ve o doğrultuda bu yıl yapılan Türk Günü etkinlikleri hazırlandı.
Bu yıl düzenlediğimiz Türk Günü Brüksel merkezli olmasını düşündük. Bunun nedeni ise Brüksel'in hem Belçika'nın, hemde Avrupa'nın merkezi olmasıdır. Bizler de bu nedenle etkinlikleri Brüksel'de yoğunlaştırdık.
Bu doğrultuda Brüksel Belediyesi ile iyi ilişkiler kurduk. Brüksel Hükümeti ile de uyumlu bir şekilde işbirliği yaptık. Grand Place ve Munt Plein etkinliklerin merkezi olarak kararlaştırıldı.
Tüm programlar planlandığı gibi yapıldı. Hava çok güzeldi. Hatta hava tam Türk havasıydı da diyebiliriz. Programlar 9-10-11 haziran günlerinde hatasız ve eksiksiz uygulandı.
Programların içeriğine bakılırsa, herşeyi Türk kültürünü tanıtmaya yönelik tasarladığımız görülür.
Türk Günü'nü iki açıdan değerlendirmeye almak gerekir diye düşünüyorum. Birincisi, Türk toplumuna yönelik. İkincisi ise bu meydanı gezmek maksadı ile gelen yabancılara yönelik. Yabancılar bu manzarayı görünce oldukça etki altında kalıyorlar. Bir çoğu ise bu program bir daha ne zaman tekrarlanacak diye soruyor. Kısaca Türk kültürünü yabancılara tanıtmak açısından çok başarılı olduk.
Türk toplumuna gelince, şunları söyliyebiliriz. Bu etkinlikler madem Türk Günü olarak düzenleniyor. O halde Belçika'da yaşayan Türk kökenli vatandaşların da burada olması gerekirdi. Onca tanıtım ve hazırlığa rağman Türk vatandaşlardan yeterli ilgiyi gördüğümüzü söyleyemeyiz. Bu konuda maalesef üzgünüm. Aynı zamanda kırgınım da. Daha ne olacak ki? Ne yapılabilir ki? Bu tür etkinliklere sahip çıkılmaması cesaret kırıcı. Şunu sormak gerekir. Dernek temsilcileri nerede? Esnaf temsilcileri nerede? Diğer kurumların temsilcileri nerede? Bunları sormak zorundayız. Bu konuda bir kaç duyarlı sponsorumuz oldu. Fakat bunun dışında diğer kitlelerden gerekli ilgiyi göremedik. Belçika'da yaşayan Türk toplumunun son derece iyi hazırlanmış bir etkinliği kaçırdıklarını düşünüyorum.
Bir diğer konuda bir çok etkinliğin aynı anda yapılmasıdır. Bunun bir disiplin altına alınması gerekmektedir. Aynı şeyi burada da yaşadık. Bizler tüm basın organları aracılığı ile Türk Günü etkinliklerinin içeriğini ve tarihini duyurmaya çalıştık. Buna rağmen aynı tarihlerde etkinlikler düzenlendi. Demek ki bir iletişim sorunumuz var. Bunu aşmalıyız. Bu konu hakkında bir platform oluşturarak çözüm aramalıyız. Yoksa onca çabaya rağmen istenen sonucu alamadığımız zaman üzülüyoruz. Bu durum herkes için geçerli. Daha etkin faaliyetler düzenlemek için dayanışma mutlaka şart.
Bazen bir avuç Ermeni Belçika'da büyük ses çıkarıyor diye şikayet ediyoruz. Bizler neredeyse 200 binlik bir kitleyiz. İşte çıkardığımız ses. Birlik ve beraberliğimizi ne zaman, nerede göstereceğiz. Sayının çok olması demek ki yeterli değil. Önemli olan etkin ve dinamik bir toplum olmak.
İşte önümüzde yeni bir imtihan süreci başlıyor. Bir kaç ay sonra Belçika'da yerel seçimler yapılacak. Seçmenlerimizin nasıl bir tercihe yöneleceğini hep birlikte göreceğiz. Elbette bizlerin beklentisi Belçika'da yaşayan Türk toplumunu layıkıyla temsil edecek adayların desteklenmesidir.. Umarım seçimlerde hata yapmayız. Seçmenlere tavsiyemiz kaliteli ve seçilme şansı olan adaylara yönelerek oylarını etkin bir şekilde kullanmalarıdır.
