YTB BAŞKANI DOÇ.DR. KUDRET BÜLBÜL YURT DIŞI TEŞKİLATI İSTİŞARE ve DEĞERLENDİRME TOPLANTISINA KATILDI

Yurt dışı teşkilatlarında görev yapan temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirilen ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen  “Yurt dışı Teşkilatı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”na YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül konuşmacı olarak katıldı.

YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül YTB’nin Çalışma Alanları Hakkında Bilgiler Verdi

Yaptığı konuşmada YTB’nin vizyonu hakkında konuşmacılara bilgi veren Başkan Doç. Dr. Kudret Bülbül konuşmasında şunları söyledi: “YTB 2010’da kurulmuş bir kurumdur. Nedenine bakacak olursak 2010 yılına kadar Türkiye’nin korkuları ve endişeleri vardı. Türkiye’nin ekonomik kapasitesi bunu düşünmek için henüz  yeterince gelişmiş değildi.  YTB, çok yönlü aktif dış politikaya katkı amaçlı küresel ve bölgesel aktör olma yolundaki Türkiye’ye katkı vermeyi, kamu diplomasisini yeni ve güçlendirilmiş kurumlarla birlikte işbirliği yapmayı amaçlayan bir kuruluştur.”

YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül: “AB ilerleme raporlarını ve dünyada bu tür çalışmaları sürdüren kuruluşları anlamlı buluyorum”

Başkan Doç. Dr. Kudret Bülbül sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye’de Dünya’ya yönelik çalışan çok fazla kuruluş yok. Türkiye’nin ekonomik gelişmişliği ve vizyonu, Türkiye’yi sadece izlenen bir ülke değil aynı zamanda izleyen ve değerlendiren bir ülke konumuna getirmektedir. Bu nedenle ülke izleme ve ilerleme raporları yapmayı düşündüğümüz ve kısmet başladığımız bir çalışmadır. AB ilerleme raporlarını ve dünyada bu tür çalışmaları sürdüren kuruluşları anlamlı buluyorum. Küresel dünyada artık kimsenin yanlış yapmak gibi bir lüksü yoktur. Bizler yanlış yapıyorsak bunlar bize söylenmeli fakat başkaları yanlış yapıyorsa biz de bunları söyleyelim. AB müktesebatı sadece Türkiye’ye yükümlülükler yüklemiyor, Balkanlardan, Avrupa’dan gelen pek çok vatandaşımızla konuştuğumuzda pek çok sıkıntılarının dertlerinin olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla AB müktesebatı onlara da sorumluluklar yüklüyor, biz de yanlış yapanların yanlışlarını söyleyebilelim, doğru yaptıklarını da teşvik edelim.”