Bu sabah Hürriyet gazetesinde okuduğum bir yazı dikkatimi çekti.
Doğrusunu söylemek gerekirse biraz da moralimi bozdu.
İt dalaşı yapılsın mı, yapılmasın mı ?
Ankete bakın…
***
Yıllardır Ege sahillerinde gereksiz yere süren bu çekişme yeniden gündeme getirilmek isteniyor birileri tarafından anlaşıldığı kadarıyla.
Yahu bu ne biçim bir soru…
Bir zamanlar Demirel'in "memlekette petrol vardı da, içtik mi?" sözü de çok tuhafıma gitmişti.
Sanki birileri onu petrol içmekle suçlamıştı...
Bırakın artık dalaşmayı da birlikte kalkınma çareleri arayın kardeşim…
İnsanlık uğruna nasıl faydalı olabiliriz diye düşüneceğimiz yerde dalaş sürsün mü, yoksa sürmesin mi diye bir anket düzenlemiş bizimkiler...
***
Ne AB ülkeleri ne de Türkiye ekonomik krizi halâ atlatabilmiş değil.
Yunanistan da Türkiye de ekonomik açıdan berbat durumdalar.
Peki bu dalaş neyin nesi?
Yazarın da dile getirdiği gibi, bir jetin bir saatlik uçuşu 10 bin avro ise, Türkiye'de işsiz sayısı on milyonu aşmış ise bu gereksiz dalaşmalar neden ?
***
Akdeniz ülkelerinin insanları, yani bizler, sıcak kanlı insanlar, sevgi insanları değil miyiz? Nerede bizim konukseverliğimiz, komşuluğumuz, dostluğumuz ?
Daha ne zamana kadar egemen güçlerin emri altında, ilkel bir biçimde yaşayacağız ?
Böyle saçma sapan bir anket düzenleyeceğimize "it dalaşına hayır" kampanyası düzenlesek daha doğru olmaz mı ?
Sevginin, barışın ve mutlu insanların yaşadığı dalaşsız bir dünya daha güzel olmaz mı?
Değerlendirmeyi insanca yaşam hasretiyle kavrulan sizlere bırakıyorum…
"Yurtta barış, dünyada barış"...
Birgül Kapaklıkaya
Brüksel, 24 Mart 2010