İzzet Dönmez

Hayatım boyunca sadece iki defa iktidarın değişmesinden hem korktum, hemde müthiş ürktüm.

Bunların ilki, 12 Eylül askeri darbesidir.

12 Eylül darbesi olduğunda, üniversite`den mezuniyet belgesi alalı daha 3 gün olmuştu. 9 Eylül`de mezuniyet belgemi aldım ve arkama dahi bakmadan Ankara`yı terkederek, Sakarya`ya döndüm.

Hayatımın 5 yılını geçirdiğim Ankara`dan nefret ederek dönmüştüm Sakarya`ya.

Niçin nefret etmeseydim ki?

Tam 5 yıl boyunca, Ankara`nın bir sokağından diğer sokağına yürüyerek gitmişliğim yoktur.

Yazılarımı hergün takip eden okul arkadaşlarım, yazdıklarıma ve yazacaklarıma tanıktır.

5 yıl boyunca, kan`ın, barut`un, ateş`in içinden geçerek bugünlere geldik.

Herhalde Hacettepe Üniversitesi Tarihi`nin en sivri 80-100 öğrencisinden biriside bendim.

Hayatımı namlunun ucunda yaşadım.

12 Eylül askeri darbesi olunca, bunun tedirginliğini yaşadım.

Darbenin nereden geldiğini anlayınca, çok kısa zaman sonra yurtdışına çıktım.

2. korkumda 15 Temmuz gecesi olmuştur.

15 Temmuz akşamı, değerli kardeşim Ali İnci bey`in kızının düğün cemiyeti için Hendek`teydim. Kardeşim Hüseyin Dönmez`le katılmıştık cemiyete.

Düğün Cemiyeti`nden Akyazı`ya döndük. Şehir Merkezi`nde kardeşimle çay içerken aldık darbe haberini.

Darbe olduğu haberi kesinleşince, bende bet beniz attı tabii ki.

Çünkü, 7 Şubat 2012 tarihinden itibaren, fetö aleyhinde çok ağır yazılar yazıyordum.

Bu yazıları durdurmam için fetö`nün adamlarından defatle tehditler almıştım.

İlk önce kibar uyarılar şeklinde gelen tehditler, daha sonra boyut ve şekil değiştirdi,

İş, savcılığa suç duyurusu yapmaya kadar gitti.

Şimdi yurtdışında kaçak olan bir fetöcü mobilyacı tanıdığım, bana aynen şunları söylemişti;

"Hükümet, Emniyet ve Yargı`da operasyon yapıyor diye sakın güvenme. Türk Ordusu tamamen bizim kontrolümüz altında. İstediğimiz an darbe yapar, Tayyip Erdoğan`ı deviririz. Hatta ellerine kelepçe takar, sokak sokak gezdiririz o şerefsizi. Sende ayağını denk al. Kim vurduya gidersin, kimse sana sahip çıkmaz"

Şehir Merkezinde mobilya sektöründe faaliyet gösteren ve 15 Temmuz`dan sonra yurtdışına kaçan bu şahıs, bana kelime kelime bunları söylemişti.

Fetö`nün ordu içinde bu kadar güçlü olduğunu ilk defa bu mobilyacı`dan duymuştum ve samimi olarak söyliyeyim ki, hiç inanmamıştım.

Ordu`daki generallerin en az yarısının fetö`den takibata uğramış olması, söylediklerini haklı çıkarmıştı.

Bu darbede başarılı olmuş olsaydı, ya direnerek ölecektik, ya da darbecilerin açık infazına uğrayacaktık.

Fetö`nün bana karşı duyduğu kin, hiçbir Ak Partili Milletvekiline, Belediye Başkanına ya da parti yöneticisine karşı duyulmuyordu.

Zaten çoğunun fetö ile birşekilde ilişkisi vardı.

Demem o ki,

Çoğu Ak Partili siyasetçi, çift taraflı çalışıyordu.

Kendilerine zarar gelmeyeceğinden emindiler.

Fetö ile doğrudan mücadele başlayalı nerdeyse 8 yıl oldu.

Mesela Sakarya`da,

Ak Parti`nin rant havuzu içinde parmakları olan bir tane profesyonel siyasetçisini gösterinki,

Fetö ile savaş halinde olsun.

Bir tane gösterin, Bu konuda çok daha ileriye gitmeyeyim.

Burada durayım.

Diyeceklerim içimde kalsın.

Ak Parti değil de, Cumhur İttifakı iktidarı kaybederse,

Samimiyetle ifade edeyim ki,

Korkarım, Ürkerim.

70 yaşına merdiven dayadım.

Hayatımın hiçbir döneminde,

Hiçbir siyasi parti ya da iktidar organı ile zerre nisabı akçeli bir işim olmadı.

Hatta Ak Parti iktidarı döneminde net 30 trilyon lira maddi zararım oldu.

Hayatım boyunca hiçbir siyasi iktidar, Ak Parti kadar bana ticari anlamda zarar vermedi.

Ak Parti iktidarı döneminde,

Kan kustum, kızılcık şerbeti içtim dedim.

Ak Parti`nin ya da Cumhur İttifakı`nın görünür gelecekte legal bir siyasi rakibi yoktur.

Ak Parti`nin en büyük rakibinin oy oranı % 25`tir.

% 25 oy alan CHP, % 50 oy alarak iktidara gelse ne olur?

Hiçbir şey olmaz.

CHP, legal bir siyasi partidir.

Siyasetle ilk ilgilenmeye başladığım yıllarda, İsmet İnönü, Türkiye`nin Başbakanı idi.

Gençlik yıllarımda merhum Bülent Ecevit Başbakandı.

7-8 defa içinde CHP`nin olduğu hükümetleri yaşadım.

Kişisel hiçbir sıkıntım olmadı.

Şimdi ise, Cumhur İttifakı`nın rakibi CHP değildir.

Cumhur İttifakı`nın bir cephede rakibi Fetö`dür.

Diğer cephede PKK`dır.

Her ikisinin arkasındaki güç ise ABD ve İsrail`dir.

Cumhur İttifakı, seçimleri kaybederse, bunlara karşı kaybedecektir.

Allah korusun, bu kaybediş, ülkeyi iç savaşa götürür.

Duyduklarım var.

Bildiklerim var.

Bu sütunlarda yazamayacaklarım var.

Bu konuda sadece beni anlayın ve bana inanın diyorum ve başka birşey demiyorum.