İzzet Dönmez Yazdı..

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın bütün yaverleri hain çıktı.

Özellikle Başyaveri Ali Yazıcı Trabzonlu.

Onun ihanetini biz Trabzonlular, asla içimize sindiremiyoruz.

Şu anda Trabzon’da ki ailesi sokağa çıkamaz duruma geldi.

Ailesini tüm Trabzon dışlamış durumda.

Bir Trabzonlu`nun Devlet Başkanına ihanetinin yarattığı zilleti biz asla kabul edemeyiz.

Bu Ali Yazıcı alçağı, yarın bir şekilde infaz edilirse, şaşırmamak gerek.

Kurtuluş Savaşı başladığında, Giresun vilayet değil, Trabzon`a ait bir ilçe.

Samsun -Havza`da Mustafa Kemal`le buluşan Topal Osman ağa, aslında Trabzonlu sayılır.

Vilayeti Trabzon çünkü.

Mustafa Kemal`in yakın korumalığını kabul eder.

Ölünceye kadar, Mustafa Kemal`e sadık kalır.

Sırf onu koruma refleksi ile hemşehrisi Ali Şükrü`yü katleder.

Topal Osman Ağa`nın sağ koluda meşhur Gavur Ali`dir.

Gavur Ali, kayınpederimin öz babasıdır.

O`da Osmanlı-Rus savaşında Trabzon-Şalpazarı’ndan, Ordu`nun Perşembe ilçesine göç edenlerdendir.

Karadenizli ihanete alışık değildir.

15 Temmuz`dan beri Trabzonlu şoktadır.

Bu Ali Yazıcı alçağı, sayın Cumhurbaşkanına Yaver olarak teklif edildiğinde, Cumhurbaşkanımız, Trabzon’daki dostlarına sorup-soruşturur.

Öyle bir övgü alır ki; inanır.

Namuslu ve dürüst insanlar, maalesef inanmakla maluldür.

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı da haindir.

Bu ihanet, beni 1960`lara götürdü

Çankaya`da, Cumhurbaşkanlığı makamında Celal Bayar vardır.

Celal Bayar, Atatürk`ün son Başbakan`ıdır.

1946`da Demokrat Parti, onun liderliğinde kuruldu.

1950 Genel Seçimleri, Celal Bayar`ın liderliğinde zaferle kazanıldı.

.Celal Bayar, gözü pek bir komitacıdır.

Kurtuluş Savaşının ünlü Galip Hocasıdır.

27 Mayıs 1960 darbesinde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı, Osman Köksal adlı orospu çocuğu Albaydır.

O da darbecidir.

Yani kale içerden fethedilmiştir.

Çocukluğumdan beri, bu Osman Köksal adını hiç unutmam.

Binlerce kez anasının avradının hatırını sormuşluğum vardır.

Celal Bayar, darbe olduğu haberini almıştır.

Hayatı boyu defalarca ölümle burun buruna gelmiştir Celal Bayar.

Silahını komidinin çekmecesinden alır ve çeketinin sağ cebine koyar.

Kendini teslim almaya gelen subaya doğrultur silahını, hemde hiç gözünü kırpmadan.

Sonucun ne olacağını bilmektedir.

Bir anlık boşluğundan yaralanan bir başka subay eline vurur, silah yere düşer, subayda üzerine abanır.

70 yaşındaki Celal Bayar`ın yapacağı fazla bir şey yoktur.

Türkiye`de siyaset yapmak, böyle bir şeydir.

Rahmetli Turgut Özal "Siyasetçinin bir bayramlık, birde idamlık göyneği sandıkta hazır bulunmalıdır" demiş, "Benimde bayramlık ve idamlık gömleğim hazır" diye de ilave etmişti.

Özal dönemde çok sıkıntılı bir dönemdi.

1980 darbesi yeni olmuş, darbeden sonra iktidara gelmişti.

Kara Kuvvetlerinin başında Necdet Öztorun denilen bir alçak vardı.

Askeri birliklere, dine, imana, kutsal değerlere hakaret eden bildiriler gönderiyordu devamlı.

Daha YAŞ kararları açıklanmadan, kendini Genelkurmay Başkanı ilan etmiş, davetiyelerini dahi bastırmıştı.

Bunu haber alan Başbakan merhum Turgut Özal, çıldırdı.

Bir gece, geç vakitlerde Turgut Özal bir açıklama yaptı.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Necdet Öztorun`u Genel Kurmay Başkanı olarak kabul etmediklerini söyledi.

Özal`ın yüzü, alı aldı, moru mordu, ancak karalıydı.

Necdet Öztorun emekli edildi.

Yerine Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Necip Torumtay tercih edildi.

O da 1. Körfez Harekatı sırasında sıçıverdi.

İhanetler neleri hatırlattı bize!