İzzet DÖNMEZ

Vaktiyle Sağlık Bakanımız "Yeterli aşı stoku olursa, günde 2 milyon doz aşı yapabiliriz. Bizim sağlık altyapımız buna müsaittir" demişti..

Bazı sözde tıp profesörleri de, yavşaya yavşaya, ağzını burnunu gere gere "Günde ancak 300-400 bin doz aşı ancak yapabiliriz" diyordu.

Necmettin Ünal gibi, Mehmet Ceyhan gibi sözde profesörler, pandeminin başından itibaren, verdikleri çok çelişkili beyanatlarla, halkın kafasını allak bullak ettiler.

"Sakın maske kullanmayın. Maske çok zararlıdır, sizi zehirler" dediklerini unutmadık.

"Yaz aylarında sıcaklık virüsleri öldürür, yaza pandemi diye bir şey kalmaz" dediklerini de unutmadık.

Türkiye, dün itibarı ile günlük 1.5 milyon doz aşı uyguladı.

Demek ki istenirse 2 milyon doz dahi uygulanabilir.

Yeter ki yurttaşlarımız aşıya samimi olarak inansın ve aşı olsun.

Peki,

Bu seviyelere nasıl geldik?

Çin Devleti, söz verdiği halde bize yeteri kadar aşı gönderdi mi?

Hayır.

Rusya ile yaptığımız anlaşmaya rağmen gelen aşı var mı?

Hayır.

Bize yeterli dozda aşıyı kim gönderdi?

Bir Türk evladı olan Prof. Dr. Uğur Şahin.

Uğur Hoca, Türkiye'yi aşıya boğdu.

Uğur Hoca, bu aşıyı Amerikan Pfizer İlaç Şirketi ile birlikte geliştirdi.

Aşıda söz hakkı yarı yarıya.

Aşının üretimini Uğur Hoca ve eşi Özlem Hanım yaptı.

Pazarlama ve Lisans hakkı Pfizer'in.

Uğur Şahin Hoca, kendi kişisel kontenjanı ile Türkiye'ye bu aşıları ulaştırdı.

"Ben gönderiyorum kardeşim" dedi ticari ortağına.

Prof. Dr. Uğur Şahin, aslen İskenderunlu bir Alevi  ailenin çocuğu.

4 yaşlarında ailesi ile birlikte Almanya'ya gitmiş.

Tıpkı benim ailem gibi.

Geçenlerde bu sütunlarda Alevilerle ilgili bir yazı yazmıştım;

"Türk Alevileri,  safkan Müslümandır. Sadece ibadet ritüelleri farklıdır" demiştim.

Hemen bizim mahalleden seri tepkiler gelmişti.

Ham softa, yobaz ve moloz taifesi tepki göstermişti.

Gelin şimdi bir özür dileyin Uğur Hoca'dan.

4 yaşında Almanya'ya göç etmiş Uğur Hoca, ne Türklüğünü unutmuş, ne de Müslümanlığını.

Şahsi kontenjanından 120 milyon doz aşı ayırmış Anavatanına.

Yaşadığı Almanya'ya dahi bu kontenjanı vermemiş.

Dünya'nın en büyük Beyin Cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Diyarbakır- Lice'li bir Kürt.

Dünya onu bir Mucize Türk Cerrah olarak tanıyor.

Nobel Ödülü almış Prof. Dr. Aziz Sancar, Mardin Savurlu bir Kürt.

Göğsünü gere gere "Türk'üm" diyor.

Hatay-İskenderun'lu Prof. Dr. Uğur Şahin bir Alevi.

İhtimaldir ki  Nusayri.

"Ben Türk'üm" diyor ve özel kontenjanından Türkiye'ye aşı gönderiyor.

Demek ki neymiş?

Vatanımızdan ayrılarak, büyük başarılara imza atmış kardeşlerimizle "Şucudur, bucudur" demeden, köprüleri atmayacağız.

Sıcak ilişkilerimizi devam ettireceğiz,

Onların güç ve imkanlarından istifade edeceğiz.

İsrail, Yahudi diasporasından böyle yararlanıyor.

Bir kucak dolusu teşekkürde Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca'ya.

Dr. Uğur Şahin ile samimi ve sıcak temasını hiç kesmeden bu başarıyı elde ettiği için ona da şükran.

Bir kocaman teşekkürde sayın Cumhurbaşkanımıza.

Her türlü karalamaya rağmen,

Her türlü çirkefliğe rağmen,

Durmadan,

Bıkmadan,

Yılmadan bu sağlık yatırımlarını yaparak, Türkiye'yi dünyanın en ileri sağlık altyapısına sahip ülkelerinden birisi yaptığı için.

Ülkemle ve bir Müslüman-Türk evladı olmakla gurur duyuyorum.