Her işin başı sözdür. Bu bazen acı bazen tatlı olur. Bence acıda tatlıda olsa, önemli olan söz, seviyeli ve doğru olanıdır.
Söz vardır iş bitirir, söz vardır baş götürür !
Söz söyleme sanatı üzerine buna benzer bir çok deyim ve atasözümüz vardır. Yine büyüklerimiz şöyle der:' Kişinin sözünden akıl ve edep seviyesi anlaşılır'... Başka atasözümüzde ise; 'Küpün içinde ne varsa dışına da o sızar'.
Bu güzel sözler büyük deneyimlerin sonucu meydana çıkmış olan sözlerdir. Laf olsun torba dolsun veya başka bir deyişle laf kalabalığı olsun diye söylenmiş sözler değildir.
Medya ve internet çağında yaşıyoruz... Hiç bir şey gizli kalmıyor... Herkes konuşup yazabiliyor...
Herkes fikrini söyleme özgürlüğüne sahiptir... Bu hakkı ona Allah vermiştir.. Kimse bu hakkı insan'ın elinden alamaz..
Hakaret ve iftira ise haram ve yasaktır...
***********
Niçin böyle bir yazı yazmak zorunda kaldım ?
Açıklayayım...
Yazılarımı Gündem'den takip ettiğini söyleyen bir kişi, bana tam kendine yakışır şekilde bir mail göndermiş !
İnsanların kendi fikirlerini, kendi sıfatlarını, kendi aile yapılarını anlatan bir şeyler yazması gerçektende güzel...
cengiz226@hotmail.com E-mailin'den gelen yazıyı okudum... İnanın hiç kızmadım...
Niye kızayım ki?
Bir şahış kendi edep ve ahlak seviyesinin ne olduğunu bana mail olarak gönderiyorsa, bundan bana ne? Niye kızayım ?
Bu maili aldıktan sonra bu zata yazdığım en etkili cümle şu oldu: O aradığınız şahıs bizim burada yok. Size tavsiyem en kısa zamanda ve acil şekilde aynaya bakınız !
Bu cengiz226@hotmail.com aynaya baktıysa mailinde yazdığı sıfattaki kişiyi hemen bulacak….
Malum olan şudur ki, yanlış adreste kendini arıyor! Aslında aradığına çok ama çok yakın...
Bendeniz bu zamana kadar hiç kimsenin yağdanlığı yapmadım ve hiç kimsenin yağcısı olmadım ve olmayacağımda...
Bir Zuid kelimesini bile Zeud diye yazan ilim ve bilim cahilleriyle uğraşacak vaktimde yok, aslında...
Beni tanıyanlar bilirler ki; Bu adam iki yüzlülük yapmaz, dobradır,bildiğini söyler, dürüst ve namusludur...
Herkes billir ki, bu gibi sıfatları bu adama yakıştırmak isteyecek olanlarda mutlaka bir kuyruk acısı vardır... Orası nedir bilmem...
Rabbime hamdolsun...
Çocukluktan bu zamana kadar hiç bir vakit geçirmeden (bazı durumlar hariç) ibadetlerine aralıksız devam eden, İslam'ın emir ve yasaklarına azami derecede itina gösteren... Hayatının hiç bir döneminde büyük günahlardan hiç birini işlemeyen bir insan.
Sen kimsin? Hangi meziyetin var? Ne yaparsın? Hangi güzelliğin var? Bu zamana kadar kaç kişinin bir harf öğrenmesine vesile oldun? İnsanlık için hangi güzelliği yapabildin?
Bak bilmiyorsan öğren ve edebinle öğren... Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp !
Bu şahs, bu zamana kadar binden fazla gencin birşeyler öğrenmesine vesile olmuştur... Yani binden fazla talebesi, öğrencisi vardır... Hala da bu hizmete iki koldan devam etmektedir...
Bu şahış, eleştirdiği ve hakkında sert yazılar yazdığı kişilere hiç bir zaman hakaret ve küfür etmez.
Muhatabına yanlışını söyler, çözümünü de açıklar.
Bu şahış medenidir. Yazdığı e-maile, mektuba ; Ad Soyad ve telefon numarası yazar...
Korkak değildir, söyleyeceğini açık ve net söyler... Sadece kendini yaratandan korkar...
Bu şahış insan evladıdır. Kimsenin anasına avradına, inanç yapısına hakaret etmez ve edemez.
Bu şahış vefalıdır. İyilik gördüğü dostlarını unutmaz...
Bazı edeb ve haya fakirleri yazdıkları isimsiz ve edepsiz yazılarla bizi susturacaklarını zannediyorlarsa devam edebilirler...
Bu şekilde edeb ve haya zafiyeti içinde olanların mektuplarını taraftarı olduklarını söyledikleri Sn Başbakan'a göstersek, Başbakan ne der?
Başbakanı siyasi olarak eleştirebilirim... Yanlışına yanlış derim...Bu benim en doğal hakkımdır...
Başbakan ve diğerleri sonuç itibari ile benim ve diğer kardeşlerimin düşmanı değildir. İslam dairesinden çıkmadığı sürece dinde kardeşimdir... Bu kardeşlik yanlışına yanlış dememe hiç bir zaman engel değildir...
Heyhaat !!! Gel gör ki; fikri ve zikri körelmiş edeb ve terbiye fukaraları ne anlasın?
Şeref Kılıç
serefkilic@hotmail.com