Bu sabah radyoda Türk gençlerinin Kürt kökenli insanlara ait araba ve dükkanları hasara uğrattığını duydum. Bu şekilde maalesef kendi kendimizi Terör mağduru durumundan suçlu, agresif insanlar konumuna getirdik. Buradaki sorun Türk-Kürt çatışması ya da sorunu değildir. Buradaki sorun Türkiye'nin terör mağduru olma sorunudur.
 
Kaç gündür Türkiye'de yaşananlardan dolayı hepimiz çok kızgınız. İnsanlarımız bunu bir şekilde her birşekilde dışa vurmak, ve de rahatlamak istiyor. Nasılki, ta Yunanistan'dan, Portekiz'den bazen değişik sivil toplum örgütleri Brüksel'e gelip demokratik tepkilerini gösteriyorlarsa, bizim de gösterebilmemiz gerekir.
 
Eğer insanlardaki bu öfke kanalize edilmezse, dünkü olaylar gibi utanç verici olaylar yaşarız. Türkiye'nin hareket öncesi başlattığı diplomasi trafiğinde Türkiye'ye yapılabilecek en büyük katkı Avrupa'nın başkentinde demokratik bir tepki göstermek ve de kamuoyunun dikkatini buna çekmek. Kayıp veren taraf biziz, bunu anlatması gerekenler de biziz. Bunun için de 1 haftadır ne bekleniyor anlamıyorum. Nerede dernek yöneticileri?
 
Bizim yapamadığımızı göreceksiniz, başkaları, Türkiye K.Irak'a girdiğinde yapacak. Bayraklarını alıp, Türkiye'nin K.Irak'a girmesini mazlum rolüyle protesto edecekler. Biz ise kahve köşelerinde vatan millet sakarya nidaları dışında birşey yapamayan, birşey yapsa da ortalığı kırıp döken kaba bir grup görüntüsünden kurtulamayacağız.
 
Maalesef  "Türk önderleri" olarak ortaya çıkan tüm dernek yöneticilerinden ses çıkmıyor. Bir etkinlik olduğunda öndeki koltukları kimselere kaptırmamaya çalışan "önemli" dernek yöneticileri bir yürüyüş düzenlemede başarılı olamıyorlar.
 
Dernek ve federasyon yöneticilerin hiç seslerini duyamıyoruz. Duyduğumuzda da " biz öyle bir etkinlik organize etmedik" şeklinde duyuyoruz. Dünkü olaylardan sonra dernekleri biraraya getirip bu konuda adım atmak isteyenlere çok yavaş olduklarını belirtmek isterim. Olan olduktan sonra  yürüyüş yapmanın ne anlamı var.  Kaç gündür "sözde önemli" dernek yoneticilerindenki su gun su saat surda toplanacağız diye bir sinyal bekledim. Heyhaat onlar kış uykusundalar. Yarın bir yürüyüş organize etseniz de artık çok geç. Brüksel'de çıilan hasar ortada.
 
Sorun bu etkinlik için devletten sübvansiyon alamamak mı?  Sizlere tavsiyem, çekilin kenara ve de bırakın artık.

Türkleri temsil etme cakasını bir tarafa da, toplumumuz kendilerine yeni önderler seçsin. 
  
Kamil Gözen