Merhaba sevgili gündem okuyucuları,

Bu yazımda yine bazılarına sitem edeceğim. O kadar doluyum ki, bilemezsiniz.
Her yapılan bir yolculuğun ardından,mutlaka bir dönüş olacaktır. Bu dönüşler buruk ve hüzünlü duygularla birleşecektir elbette. İşte bu yıl izine giden vatandaşlarımız, yavaş yavaş dönmeye başladılar. Hepsine hoşgeldiniz diyor ve artık Belçika'da gündemi takip edebilmek için "gündem"den ayrılmamalarını tavsiye ediyorum.

İzincilerimiz gittiler,gezdiler ve gördüler Türkiye'nin durumunu. Bizim gibi gidemeyenler ise, herzaman olduğu gibi basın ve medya yoluyla memleketi takip etmeye devam ettiler. Kimileri televolelerle,kimileride kültür programları ve haberlerle izliyorlar Türkiyedeki gelişmeleri. Ben kendi çerçevemden yakın zamanda şunları gördüm ve olumsuz yönde etkilendim.

Geçtigimiz günlerde Türkiye, önemli ve ağır bir devlet adamını ağırladı. Hemde ne ağır, ne önemli. Hepiniz gördünüz ve okudunuz. Geliş öyle bir geliştiki, adeta gözleri kamaştırıyordu. Varoşlardaki vatandaşlarımız dan tutun da Türkiye'nin zenginleri bile bayağı imrenmişlerdir herhalde.

Kırk yıl sonra bazı yatırımlar yapmak için, üçyüz kişilik bir ekip özel aşçılar ve tam yedi tane uçak la gelinmişti vatanımıza. Tabiiki milyonlarca fuzuli masraf..
 
Ne uğruna?

Bizimkiler için yatırım. Krallar için zevki sefadan ibaretti. Dünyada bunca zulüm altında insanlar varken. Bir lokma ekmeğe muhtaç olan insanlar varken. Afrikada daha doğmadan açlıktan ana karnında ölen çocuklar varken.
 
Bu ne israf ve densizlik.. Nebiler nebisi Peygamber efendimizin "Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden degildir" hadisi yoksa sizlerin umrunda değilmi?
 
Sevgili okurlar,

Bazen Hz.Ömer'in adaleti aklıma geliyorda keşke o devirde yaşasaydım diye hayıflanıyorum. Cenabı Allah ıslah etsin.

Bir başka konu ise içler acısı. Hergün gazete sayfalarını açarken veya haberleri izlerken, vatanımdan güzel haberler duymak istiyoruz. Ne yazık ki yine şehit haberleriyle karşılaşıyoruz. Ama elden birşey gelmiyor. Yürekler acısı olan bu olaylar karşısında yetkililerimiz hala birilerinden izin almadan harekat yapamıyorlar. Acılı analar ve babalar artık isyan etmeye başladılar. Ne kadar haklı olduklarını anlıyorum. O acıyı çekmeyen elbette bilemez. Bu konuda yetkililerimizin biran önce gerekli kesin bir karara varmalarını ülke olarak, millet olarak istiyor ve temenni ediyoruz.
 
Elin İsraili istediği gibi at oynatıyor. Biz AB uğruna bazı kararları veremiyoruz. Bakın şimdi de Lübnan'a asker göndermemiz için habire baskı yapıyorlar. Sonunda mecbur gönderilecek ve İsrail'linin hazırlamış olduğu oyunun ortasına düşülecek.
 
Aah atalarımız dedelerimiz vatanın bu durumlara düşmesi için mi canla başla cephelerde savaştınız? İnşaallah kemikleriniz sızlamıyordur!.


Şu ana kadar bu vatan için hayatını kaybederek şehit olanlara Allah'tan rahmet, ailelerinede başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Ve yazımı bir şiirle tamamlamak istiyorum.

Bazı sevdalar vardır, hep dillerde,
Bazı sevdalar yatar her gönülde,
Bazı sevdalar dağlanır bütün yüreklerde,
Ama öyle bir sevda vardır ki;
İşte o vatan sevdasıdır evlat.

Onun için kötü söz söyleyen diller lâl olsun,
Ona yan bakan kem gözler kör olsun,
Onun düzenini bozmak için uzanan eller kırılsın,
Onun uğruna can vermeyene bu hayat haram olsun.

Yiğidim, aslanım, koçum, oğulcanım,
Bu söylediklerim sana ,
Ben öldükten sonra vasiyetim olsun.


Saygıyla, sevgiyle ve muhabbetle hepinizi selamlıyorum


Hosçakalın, esenkalın