İspanyol bir arkadaşım Ramon ( nam-i diger Don-Kisot ) ziyaretime geldi yıllar
sonra..
Biraz hal hatır, çoluk çocuk muhabbeti vs. derken bayağı kaynattık..
Boğa güreşlerine bayılır..Oğlu büyüyünce kendisini matador yapacağını söylüyor.
Bende ona "asıl barbar sizlersiniz, o  boğaların acı cekerek ölmesinden  zevk alıyorsunuz" diye takılırım.,
Böyle birşeyi biz yapsak ..yandık valla..
AB ye girebilmek için ilk şart...Hemen kaldırın..olmaz...olur..!
Doğru degil mi ? Hemde ilk şart yaparlar..Zaten bizim kokoreçlere takmışlar şimdiden..
Bu Don Kisot biraz eksrantirik oğlandır. Ciddimi konuşur şakamı konuşur zor anlaşılır..
Bana anlattığına göre : Arenadaki güreşlerden sonra , boğa eti mangalda cızbız edilir turistlere ikram edilirmiş. Boğa'nın en kıymetli yeri yani boga'yı boğa yapan organıda(gumpil)  açık artırmayla satılırmış...ve çok da lezzetliymiş...
Bir gün Belçikalı bir turist , güreşlerden sonra artırmaya iştirak eder ve gumpiller ona nasip olur..Koskoca bir tabakta afiyetle yer..
Gerçekten çok lezzetliymiş., Verdiği paraya değmiş doğrusu...
2. hafta sonra Belçikalı yine arenaya gider., Belçikalı gumpillere tekrar talip olur ve gumpiller yine onda kalır.
Masaya oturur ve garson küçük bir tabakta küçük küçük gumpiller getirir...
Bizimki garsona tuhaf tuhaf bakar...Buda neyin nesi..der?
Garson : kusura bakma senyor, şansınız yok, bu haftaki maçı boğa kazandı, matador kaybetti...afiyet olsun...
Yani yolunuz birgün İspanya'da arenaya marenaya düşerse, ikramınızı alın geçin, açık artırma falan boşverin....Ne olur ne olmaz kardeşim...işi sağlama alın.

Kalın sağlıcakla..