Haberin yayım tarihi
2025-01-05
Haberin bulunduğu kategoriler

FİLİSTİNLİ HASSAN ALZAANEEN’IN SÖZLERİ KLİSE DUVARLARINDA YANKILANDI

Benim adım Hassan Alzaaneen. Filistin'de doğdum ve Gazze'nin kuzeyinde büyüdüm.

Tüm hayatım sömürge ve baskı altında geçti. Ben çocukken İsrail ordusu düzenli olarak köyümüze saldırırdı. Haftalarca, hatta bazen aylarca evde kalmaya zorlanırdık. Sadece kadınların ya da çocukların belirli saatlerde gidip yiyecek almasına izin verilirdi.

Günde sadece 6 saat elektrik alabildiğimizi deneyimledim. Her şey kontrol altındaydı. Ticaret kısıtlandı ve Gazze ekonomik bir krize sürüklendi. İsrail ordusu tarımımızı ve meyve ağaçlarımızı yok etti.

2008, 2012 ve 2014 yıllarında binlerce Filistinlinin kurban olduğu 3 savaş yaşadım. Gazze'deki çocuklar İsrail işgal güçleri tarafından savaş, şiddet, bombalama ve yıkımdan başka bir şey görmüyor. Ailelerimiz, arkadaşlarımız ve komşularımız öldürüldü. Hayatta kalanlar genellikle kollarını ya da bacaklarını kaybetti ve engelli olarak yaşamak zorunda kaldı. Çok sayıda Filistinlinin stres ve büyük ruhsal sorunları var.

Hasta insanların ilaç almak için yurtdışına gitmek istediklerini hatırlıyorum ama İsrail sınırı kapatmıştı. Sonuç olarak çok sayıda insan öldü.

Gazze'de 7 Ekim'den önce zaten sınırlı miktarda elektrik, su, gıda, eğitim, ilaç ve ekonomi vardı. İsrail bunu bize baskı yapmak için kasıtlı olarak yapıyor.

Gidecek hiçbir yerimiz yok. Hareket özgürlüğümüz de ciddi şekilde kısıtlanmış durumda.

Filistin halkına karşı sadece silahla değil, temel ihtiyaçlarımızı karşılamayarak da savaş yürütülüyor. Su ve elektrik kesiliyor, gıda ve ilacın geçişine neredeyse izin verilmiyor. Bombadan ya da kurşundan ölmeyenler açlıktan ya da soğuktan ölüyor.

Filistin ve İsrail arasındaki savaş, özellikle de 2024'teki bu soykırım söz konusu olduğunda dünya liderlerinin seyirci kalması dikkat çekicidir.

Filistin toprakları ve Filistin halkı, İkinci Dünya Savaşı sırasında ve öncesinde Yahudi halkını sıcak bir şekilde karşıladı. Ancak İsrail ordusu, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerin desteğiyle Filistin topraklarını zorla ele geçirdi ve Filistin halkını sürgün etti ya da öldürdü. Artık insanlar sadece bombalanarak değil, açlık ve susuzluktan ya da ilaç olmadığı için tedavi edilemeyen hastalıklardan da ölüyor.

Suçlu olan sadece İsrail hükümeti değil, aynı zamanda dünya liderleri. Kadınların, hatta yeni doğmuş çocukların öldüğünü görüyorlar. Dünya liderleri İsrail'e sadece sivillere karşı dikkatli olmasını söylüyor.

 İsrail bir yıldan uzun bir süredir Filistin halkına karşı, %40'ı çocuk olmak üzere 45.000'den fazla can kaybının yaşandığı bir yıkım savaşı yürütüyor. 22.000 çocuk!

Tüm dünya izliyor.

Üniversiteler, okullar, hastaneler, mezarlıklar, camiler, kiliseler, gazeteciler, ambulanslar, tarihi binalar ve Gazzelileri ve Filistinlileri hatırlatan her şey Gazze'nin tarihini silmek için her şey yok ediliyor.

Bu durum Gazze Şeridi'nin tarihi mirasına karşı yürütülen yıkıcı bir savaştır.

İsrail'e karşı henüz hiçbir önlem ya da yaptırım alınmamış olması endişe vericidir. Her zaman İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu duyuyoruz. Peki Filistin halkının da kendini savunma hakkı yok mu?

Filistin halkının da dünyadaki diğer tüm insanlar gibi barış ve özgürlük içinde yaşama hakkı yok mu?

Filistin halkı ne yaptı ki açlıktan ya da bombalanarak bu şekilde ölmek zorundalar? Onları kim savunuyor?

1 milyonu çocuk olmak üzere 2,3 milyon insan açlıktan ölüyor. 2 milyondan fazla insan evlerinden oldu.

Gazze'de büyüyen birinin geleceğe dair hiçbir umudu yok.

Gazze'de büyüyen birinin geleceğe dair hiçbir umudu yok.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.