Haberin yayım tarihi
2009-03-09
Haberin bulunduğu kategoriler

Mevlit Kandili Programına Yoğun İlgi Gösterildi..

Pazar günü Akşam namazından sonra Mevlit Kandili dolayısıyla camide dolu dolu bir program gerçekleştirildi. Katılım oldukça da yoğundu. Erkek, kadın, çocuk, genç, yaşlı her yaştan cemaat vardı.
    
Programa Yasin-i Şerif okunarak başlandı. Peşinden peygamber Efendimize hep birlikte yüksek sesle çokça Salat-ü selam okundu. Gecenin mana ve önemini kapsayan konuşmalara geçildi. Konuşmanın ilk bölümünde Hz.Muhammed'in doğumu ve çocukluğu anlatıldı. 

"Hz.muhammed Suudi Arabistan'ın Mekke Şehrinde Rabiü-l evvel ayının 12.gecesi sabahında (Miladi 571 yılında ) doğdu. Babası Abdullah, annesi Amine'dir. Babası Abdullah, Hz.muhammed dünyaya gelmeden bir kaç ay önce vefat etti.
     
Doğum anında ve doğum sonrası bütünüyle dedesi Abdulmuttalip ilgilendi. Torununun doğumuna çok sevindi. Adını "Muhammed" koydu. Ona kol kanat gerdi.
     
Doğduğu evi adeta nur kaplamıştı. 
Mevlid'in Yazarı Süleyman Çelebi bu kutlu doğumu şöyle dile getirir: 
Amine hatun muhammed anesi 
Ol sedeften doğdu ol dür danesi 
Çünkü Abdullah'dan oldu hamile 
Vakterişti Hefte vu eyyamile
      
Bazı Yahudi bilge kişiler Tevrat'ı  inceleyerek Hz.Muhammed'in bu gece dogacağını aşağı yukarı biliyorlardı. Çünki Tevrat'ta son Peygamber'in ismi ve bir takım özellikleri yazıyordu. Son Peygamber'in kendilerinden geleceği beklentisi içindeydiler. Böyle olmayınca çok üzüldüler.
    
Peygamberimiz(s.a.s.) dünyaya gelir gelmez çevrede bir takım garip olayların olduğu görüldü. İran taraflarında ateşe tapanların yıllardır hiç sönmeyen ateşleri o anda söndü. Kisra'nın sarayının bir kısım sütünları yıkıldı. Sava Gölünün suyu çekildi haberleri daha sonra Mekke'ye kadar ulaştı
    
Hz. Muhammed anneden sünnetli ve göbeği kesik olarak doğdu. Doğumundan bir kaç ay sonra, yaylada yaşayan süt annesi Halime'ye verildi.
    
Yayla havası, şehir havasından çok daha güzel ve sağlıklıydı. Suyu daha tatlıydı. Yaylada büyüyen çocuklar daha gürbüz ve daha sağlıklıydılar. Yaylada konuşulan dil daha düzgündü. Bütün bunlardan yararlansınlar diye yeni doğan çocuklar, panayır günlerinde mekke'ye gelen bir süt anneye verilirdi. Bu bir gelenekti.  
     
Hz.Muhammed yetim olduğu için onu kimse kabul etmiyordu. O yıl Mekke'ye gelen Halime başka çocuk bulamayınca O'nu kabul etmek zorunda kaldı ve çocukla evine döndü.

Dönmesine döndü de ancak ondan sonra olanlara kendisi de çok şaşırdı ve ne de iyi edip bu çocuğu aldığını anladı. Evine bolluk bereket gelmişti. Bu güne kadar doğru dürüst süt alamadığı hayvanlarını sağmakla baş edemiyordu. Evet evet ne varsa bu çocukta vardı. Evine bolluk onunla gelmişti.
     
Bir kaç sene sonra tekrar annesi Amine çocuğunu yanına aldı. Medine'yakınlarında bulunan kocasının kabrini ziyaret edip Mekke'ye dönerken yolda o da vefat etti. Küçük yaşta annesini de kaybeden Peygamberimize dedesi sahip çıktı. Onunla ilgilendi".
       
Camide gerçekleştirilen programda bunlar anlatıldıktan sonra çocuklar koro halinde ilahi okudular. Programın akışında Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un "Bir Gece" isimli şirini Ömer ÜLVAN okudu. Şiirin ilk kıtası şöyle:

On dört asır evvel yine bir böyle geceydi
Kundan ayın on dördü bir öksüz çıkıverdi
Lakin o ne hüsrandı ki hissetmedi gözler
Halbuki kaç bin senedir bekleşmedelerdi      
    
Şiirin okunmasından sonra Coşkun Kahraman Kur'an-ı Kerim okudu. Daha sonra bir miktar daha konuşma yapıldı. Bu konuşmada Hz. Peygamber'in şu bazı özelliklerinden bahsedildi. 

Hz.Muhammed, yaşadığı toplum arasından Peygamber olarak seçilmiş bir insandı.

Peygamberdi ama aynı zamanda adaletli bir devlet başkanıydı. Kimseye en ufak bir haksızlık yapmaz, haksızlığa uğrayanların her zaman yanında yer alırdı. Peygamberdi aynı zamanda hanımına karşı son derece yumuşak, iyi geçinen bir eş idi ve çocuklarına karşı çok merhametli bir babaydı. O bir Peygamberdi ama aynı zamanda ticaretinde ve alış verişinde en güvenilir biriydi.
     
En güzel ahlâka sahipti. Düşmanları bile Onun güzel davranışlarını model aldılar. Şiirler, kasideler, makaleler Onun ismiyle değerlendi. Onun isminin yer aldığı her yazı, her söz daha etkili, daha uzun ömürlü oldu. Değerini hiç kaybetmedi."

Bu arada Belçika Diyanet Vakfı ve diğer kuruluşlarında katkılarıyla 12 Nisan'da Antwwerpen'de gerçekleştrilecek olan Avrupa çapındaki "Kutlu Doğum" Programına değinilerek herkes davet edildi. Dernek başkanı Şadan Yılmaz, Programa gidecek olanlara otobüs ayarlanacağını ve kimseden hiç bir ücret alınmayacağını söyledi.
      
Öğrencilerden Yunus Yımaz ve Talha Koyuncu'nun okuduğu Kur'an- Kerim'den sonra dua ile Program son buldu. Namaz sonra herkese ikramda bulunuldu. 
  
Bekir DEMİR 
Houthalen Camii Din Görevlisi

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.